Kılıçdaroğlu: 70 milyon tek yürek oldu TBMM (A.A)

-Kılıçdaroğlu: 70 milyon tek yürek oldu TBMM (A.A) - 25.10.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 70 milyonun, Van ve Erciş'teki deprem nedeniyle tek yürek olduğunu belirterek, ''Tasada ve kıvançta beraber olan bir toplumuz, bütün olumsuz koşullara rağmen beraber olmaya da devam edeceğiz, etmekte de kararlıyız'' dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin basına kapalı grup toplantısından sonra açıklamalarda bulundu.  Depremin ardından Van'a yaptığı ziyaret hakkında bilgi veren Kılıçdaroğlu, izlenimlerini paylaştı. Deprem sonrası, yönetici kademesinde bölgeye giden ilk partinin CHP olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''Bu konuda mütevazı olmayacağız. Nerede sorun, dert, afet varsa arkadaşlarımız oradadır. Onların dertlerine derman olmak, acılarını paylaşmak için oradayız'' dedi. Kılıçdaroğlu, iki genel başkan yardımcısının bölgede, olayları saat saat kendisine aktardığını belirterek, kendisinin de bölgede Vali ve Erciş Kaymakamı ile görüştüğünü, bilgi aldığını anlattı.  Erciş'teki manzaranın, ''iç karartan'' bir manzara olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, 6-7 katlı binaların büyük kısmının çöktüğünü, 5-6 katlı binaların ağır hasar gördüğünü, buralarda oturmanın mümkün olmadığını, tek katlı binaların büyük bölümünde ise hasar ve can kaybının bulunmadığını söyledi. -''Tabloyu siyasallaştırmak değil...''- Kılıçdaroğlu, gördükleri tabloyu siyasallaştırmak değil, vatandaşlar ile paylaşmak istediğini vurguladı.  Ciddi bir eşgüdümsüzlük bulunduğunu, koordinasyonun olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, bunun giderilmesi gerektiğini söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin, yaralarını saracak güçte, büyük bir ülke olduğunu belirterek, bölgede, özellikle kadınların çadır yetersizliğinden şikayetçi olduğunu, elektrik ve suyun, ciddi sorun oluşturduğunu, ana arterlerin aydınlatıldığını ancak, belli yerlerde yetersizliklerin bulunduğunu söyledi. İş makinalarının sevkinde gecikmeler bulunduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, 62 gönüllü kuruluşun deprem bölgesinde çalışmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti. Kılıçdaroğlu, herkesin, Türkiye'nin bir deprem bölgesi olduğunu bildiğini hatırlatarak, ''Deprem vergileri çıktı, Bülent Ecevit, Başbakanlığın internet sitesinde deprem vergilerinin nerelere harcandığını, bilanço halinde yayımlardı. Şimdi bu tabloyu bilmiyoruz. Ortak aklı egemen kılan, kaynakları verimli kullanan ve insanını seven siyaset anlayışı, riski önceden görür, oluşmadan da önlemini alır. Bu yeraltındaki maden ocağında da depremde de böyledir'' diye konuştu. -Kılıçdaroğlu grup toplantısında depremi değerlendirdi- Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Van'da meydana gelen depreme değinerek, Türkiye'den çok daha ağır koşullarda deprem yaşayan Japonya'da can kaybının yaşanmamasına dikkati çekti. Krizler yaşanmadan geçmişten ders alınması ve önlemlerin zamanında hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, ''İstanbul'da bir depremin geleceğini herkes söylüyor, bilim çevreleri söylüyor. Ama hangi önlemlerin alındığını kimse bilmiyor'' dedi. Van'daki depremde en çok hasar görenlerin çok katlı binalar olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Yüksek binaya kim izin verdi? İmar üç kat, izin vermişsiniz yedi kat. Kim bu? Bunun üzerinde durulmuyor. Birisine hesap soracaksınız ki bir daha yapmasın, ona hesap sormayıp da onu milletvekili yaparsanız, kimden hesap soracaksınız? AKP hükümeti ne yaptı? Ulusal Deprem Konseyi'ni kapattı. 'Böyle bir konseye ihtiyacımız yok' diye. Ben bilsem hiç deprem olamayacak eyvallah tebrik edeceğim onları. Ama tam tersi.'' İstanbul'un tüm CHP'li belediye başkanlarının bugün Van'da olacağını, Antalya, Aydın, İzmir Belediyelerinin de bölgeye yardım yaptığını aktaran Kılıçdaroğlu, yaraların sarılmasına katkıda bulunmak için çabaladıklarını söyledi. -''Ayrılığa gayrılığa yer yok''- Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın depremin ardından bölgeye yaptığı ziyarete de değinerek, şunları söyledi: ''Bir başbakan bir kente gidip depremin, acının yaşandığı bir süreçte, koordinasyon merkezine gitmeli, hem vali hem belediye başkanını çağırmalı ve onlardan ayrıntılı bilgi almalı. Olması gereken budur. Felaketin yaşandığı bir süreçte siyaset yapılmaz, kızgınlık olmaz. Tam tersi hepimiz birbirimizi kucaklamak zorundayız. Van'da bir yurttaş dedi ki 'Eğer Türkiye'de böyle bir olay olsaydı buraya dünya kadar yardım gelirdi'. Dedim ki burası Türkiye, ben de Türkiye Cumhuriyetinin en güzel kenti olan Van'dayım. Ve sizi kucaklıyorum. Ayrılığa gayrılığa yer yok. Hep beraber olacağız. Sakın ola ki böyle bir kaygıya kapılmayın. Sakın ola ki Türkiye bize sahip çıkmayacak diye bir şey düşünmeyin. İktidarıyla muhalefetiyle, belediyeleriyle sivil toplum kuruluşlarıyla Türkiye tek yürektir.'' Türkiye'nin deprem konusunda 5 büyük yanlış yaptığını ifade eden Kılıçdaroğlu, bunların yer seçimi ve malzeme seçimi, proje, denetim mekanizması ve yapım aşamasındaki eksiklikler olduğunu söyledi. -''Deniz Feneri e.V.'' soruşturması- Konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP'li belediyelere ilişkin sözlerini de hatırlatan Kılıçdaroğlu, ''Sayın Başbakan'ın yaptığı suçlamayı unutmuş değiliz. Onu bir kenara koyduk. O konuda gereken yapılacak. Bir hafta süre vermiştik, deprem dolayısıyla haftalık süresini uzatıyoruz. Ya gidecek CHP'li belediyelerden özür dileyecek ya da CHP'li belediyeler ona hesabını soracak. Parlamentoda da biz soracağız. Gelecek parlamentoda o konuda açıklama yapacak'' diye konuştu. CHP'nin ''Deniz Feneri e.V.'' soruşturmasını da unutmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Bütün bu yoğunlukta insanlar başka şeyleri düşünürken, acıları paylaşırken, şehitlerimiz var, deprem olmuş insanlar yaşamını yitiriyorlar, bir numarayla asıl failleri serbest bırakacağız, bunu unutmuş değiliz'' ifadesini kullandı. Özel yaşamın gizliliğinin ihlal edilmesi konusunda CHP'nin yetkili makamlara şikayet başvuruları yaptığını da kaydeden Kılıçdaroğlu, bu konuda gerekli soruşturmaların açılmasını beklediklerini, beklentileri gerçekleşmezse parlamentoyu bu konuda da harekete geçireceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, CHP'nin zamları da unutmadığını ifade ederek, ''Bu ülkenin fakir fukarası bu kadar zammın altına girmeyi hak etmiyor. Yanlış yapılıyor'' dedi.