Kılıçdaroğlu: Afişleri biz asmadık, suç duyurusunda bulunduk
T24 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul ve Diyarbakır'da 'Müslüman kadınların rahibe gibi giyinmesi için evet" yazılı afişleri astırdığını iddia eden Başbakan Erdoğan'a yanıtı sert oldu. Afişleri CHP'nin astırmadığını belirten Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Bir televizyon programına katılan CHP lideri, "Bu afişleri kim astı? Berhan Şimşek'le konuştum, Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Ayrıca MOBESE kameralarından afişi kimin astığını öğrenebilmek için de dilekçe vermiş" dedi. CNNTÜRK'te yayınlanan 'Ne Oluyor?' programına katılan Kemal Kılıçdaroğlu, özetle şöyle konuştu:
"Madem Diyarbakır'da da aynı afiş asılıyor İstanbul'da da aynı afiş asılıyor, Ankara'da da vardır belki bilmiyorum. Bu afişleri kim astı? CHP Genel Merkezi'nin böyle bir şeyi yok. Sayın Berhan Şimşek'le konuştum, var mı böyle bir şey diye, Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunmuş. Ayrıca bu afişleri kimin astığını MOBESE kameralarından tespit edebilmek için dilekçe vermiş. Sen Başbakan'sın. Daha önce de biliyorsunuz, Anayasa'yla ilgili olarak afişler asılmıştı sonra toplatıldı. Kimin astığını biz hâlâ öğrenemedik. Sivil toplum kuruluşları. Kim bu sivil toplum kuruluşları?Ben İstanbul Anakent Belediye Başkanı iken. Bir sabah kalktık bütün bilboardlarda benimle ilgili bir afiş. sonra öğrendim ankara'da da aynı bilboardlardan var. Ertesi gün toplatıldı. Kim astı, kim toplattı. Bu korsan olamaz. Sen hükümet değil misin? Kimin yaptığını bilmiyoruz. Savcılığa suç duyurusnda bulunduk. Diyarbakır'da kimm asar? Biz, AKP'nin yaptığı gibi trilyonları döküp, hayır kampanyası gibi bir şey yapmadık. Bir tane bilboardda bile bizim afişimiz yok. Bu yapılan bir provakasyon. CHP'yi kötülemek. Dini siyasete alet ederek referandumdan evet oyu çıkarmanın yolu bu. Başbakan'a üzülüyorum. Bir insan bu kadar zavallı duruma düşmemeli. Diyarbakır'da gidip biz afiş mi astık? İnsanın kılık kıyafetiyle neden uğraşalım biz, bunun anayasayla ne ilgisi var, referandumla ne ilgisi var?.." 'Hangi yüzle' CHP’nin, hükümetin Öcalan’a af getirmeyi düşündüğü eleştirisiyle ilgili olarak Erdoğan’ın ‘ciddi yalan, kara propaganda yapılıyor’ dediğinin belirtilmesi üzerine: Bu imza başbakana ait değilse söz veriyorum yarın sabah 11.00’de CHP Genel Başkanlığı’nı bırakacağım. Biz elimizde belge olmadan konuşmayız. Başbakan hangi yüzle, özür diliyorum hangi siyasi ahlakla altına imza attığı tasarıyı biz dile getiriyoruz diye bu kadar ağır suçluyor. 'Sen dağda mısın?' Başbakanın ayrıştırma misyonu var. Orada oturan insanlar bizim vatandaşımız değil mi kendisi dağ partisi mi, biz kendisine dönüp sen dağ adamı mısın dememiz mi lazım? Hepsi bizim insanımız. 'Başbakanın kulakları çok büyük' Başbakanın kulakları çok büyük ve gittikçe de büyüyor. Bu anayasa değişikliği sonrasında daha da büyüyecek. Herkesi dinleyecek. Madem bu konuşuluyor siz Remzi Gür’e telefon açtığınızda niçin ABD’ye, kızınıza 20-25 bin gönder’ dediniz? Bu da illegal. 'Dumanla mı konuşalım?' Siz de dinleniyor musunuz, böcek araması yaptırıyor musunuz? Büyük ihtimalle dinleniyorumdur. Ulaştırma Bakanı ‘kendinize güvenmiyorsanız telefonla konuşmayın’ dedi. Neyle konuşacağız dumanla mı?
"Madem Diyarbakır'da da aynı afiş asılıyor İstanbul'da da aynı afiş asılıyor, Ankara'da da vardır belki bilmiyorum. Bu afişleri kim astı? CHP Genel Merkezi'nin böyle bir şeyi yok. Sayın Berhan Şimşek'le konuştum, var mı böyle bir şey diye, Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunmuş. Ayrıca bu afişleri kimin astığını MOBESE kameralarından tespit edebilmek için dilekçe vermiş. Sen Başbakan'sın. Daha önce de biliyorsunuz, Anayasa'yla ilgili olarak afişler asılmıştı sonra toplatıldı. Kimin astığını biz hâlâ öğrenemedik. Sivil toplum kuruluşları. Kim bu sivil toplum kuruluşları?Ben İstanbul Anakent Belediye Başkanı iken. Bir sabah kalktık bütün bilboardlarda benimle ilgili bir afiş. sonra öğrendim ankara'da da aynı bilboardlardan var. Ertesi gün toplatıldı. Kim astı, kim toplattı. Bu korsan olamaz. Sen hükümet değil misin? Kimin yaptığını bilmiyoruz. Savcılığa suç duyurusnda bulunduk. Diyarbakır'da kimm asar? Biz, AKP'nin yaptığı gibi trilyonları döküp, hayır kampanyası gibi bir şey yapmadık. Bir tane bilboardda bile bizim afişimiz yok. Bu yapılan bir provakasyon. CHP'yi kötülemek. Dini siyasete alet ederek referandumdan evet oyu çıkarmanın yolu bu. Başbakan'a üzülüyorum. Bir insan bu kadar zavallı duruma düşmemeli. Diyarbakır'da gidip biz afiş mi astık? İnsanın kılık kıyafetiyle neden uğraşalım biz, bunun anayasayla ne ilgisi var, referandumla ne ilgisi var?.." 'Hangi yüzle' CHP’nin, hükümetin Öcalan’a af getirmeyi düşündüğü eleştirisiyle ilgili olarak Erdoğan’ın ‘ciddi yalan, kara propaganda yapılıyor’ dediğinin belirtilmesi üzerine: Bu imza başbakana ait değilse söz veriyorum yarın sabah 11.00’de CHP Genel Başkanlığı’nı bırakacağım. Biz elimizde belge olmadan konuşmayız. Başbakan hangi yüzle, özür diliyorum hangi siyasi ahlakla altına imza attığı tasarıyı biz dile getiriyoruz diye bu kadar ağır suçluyor. 'Sen dağda mısın?' Başbakanın ayrıştırma misyonu var. Orada oturan insanlar bizim vatandaşımız değil mi kendisi dağ partisi mi, biz kendisine dönüp sen dağ adamı mısın dememiz mi lazım? Hepsi bizim insanımız. 'Başbakanın kulakları çok büyük' Başbakanın kulakları çok büyük ve gittikçe de büyüyor. Bu anayasa değişikliği sonrasında daha da büyüyecek. Herkesi dinleyecek. Madem bu konuşuluyor siz Remzi Gür’e telefon açtığınızda niçin ABD’ye, kızınıza 20-25 bin gönder’ dediniz? Bu da illegal. 'Dumanla mı konuşalım?' Siz de dinleniyor musunuz, böcek araması yaptırıyor musunuz? Büyük ihtimalle dinleniyorumdur. Ulaştırma Bakanı ‘kendinize güvenmiyorsanız telefonla konuşmayın’ dedi. Neyle konuşacağız dumanla mı?