CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Âkil İnsanlar ile ilgili, "Bu kadar temel bir sorunu bu denli magazinleştirilmesi doğru bir olay değil. Burada seçim Sayın Başbakan tarafından yapıldı ve bir psikolojik hareketle görevlendirildiler. Olayın PR'ını yapmak için görevlendirildiler" dedi.
CHP Genle Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu CNN TÜRK'te gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu, Hürriyet Gazetesi yazarı Taha Akyol, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Hande Fırat ve Posta Gazetesi Ankara Temsilcisi Hakan Çelik'in sorularını yanıtladı.
Kılıçdaroğlu, "Şehit annelerinin isteği üzerine bu krediyi açmıştım. Ak Parti'ye çözüm için verdiğiniz Kredi devam ediyor mu?" sorusuna, "Yanıtı çok kısa. Başbakan Erdoğan ertesi gün krediyi reddetti" şeklinde yanıt verdi.
"AK Parti Meclise araştırma komisyonu kuruyor. Üye göndermeme gerekçeniz nedir?" sorusuna ise Kılıçdaroğlu, "Gerek Anayasa'da ve Meclis İç tüzüğünde soru sorma hakkı var. Ama araştırma komisyonu devletin sıralarıyla ilgili bilgi alma hakkı yok. Bu doğaldır. Herkesin araştırma hakkı yoktur. Deseler ki biz terör konusunda bir araştırma komisyonu kurmak istiyoruz biz de gideriz. Konuşulur bilgi alınır ona göre öneriler verilir. Ama süreçle sağlıklı bir şekilde ilişki kurulabiliecek. Ama yetki yok" diyerek, CHP'nin bu konuda ki önerisi hakkında da şunları söyledi:
"Bizim önerimizin 2 ayağı vardı. Uzlaşma komisyonu. Statüsü olmayacak, parlementonun ayaklarından kurulu. Her siyasi partiden eşit sayıda milletvekili. Bizim önerimiz buydu. Birde buna bağlı olarak sivillerden oluşan bir kurul. Komisyona bağlı olacaklardı. Siyasi partiler Türkiye'nin en temel konusunda görüşlerini iletsinler sorumluluk alsın. Halka güven veren bir yapı olsun. Ben bunlara gittim.
Kabul görmedi bugünkü yapıya geldi. AKP'nin ki ile bizimkinin hiç alakası yok. Biz karışmıyoruz orası bir öneri getirebilir. Bu başka bir olay."
'Olayın PR'ını yapmak için görevlendirildiler'
Kılıçdaroğlu, akil insanları hakkında da değerlendirmelerde bulunarak, "Bu kadar temel bir sorunu bu denli magazinleştirilmesi doğru bir olay değil" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada seçim Sayın Başbakan tarafından yapıldı ve bir psikolojik hareketle görevlendirildiler. Olayın PR'ını yapmak için görevlendirildiler. Gittiler A bölgede bir yere, insanları çağırdılar, anlatacaklar ülkenin barışa huzu ihtiyacı olduğunu. Halka da bunu istiyorlar. 63 kişinin bir araya gelip ortak bir yol bulacaklarını düşünmüyorum. Üstelik taban tabana zıt görüşleri var, bu insanların hepsi değerli insanlar. Ama hükümetin söyletemediğini bunlar söyletmeye çalışıyorlar. Bu sivil insiyatif değil. Özenle seçilmiş insanlar var. Neyi anlatacaklar? Barışı. Birisi, "sizin çözümünüz nedir?" diye soracak. Benim çözümün şudur diyebilecek mi? Sayın Başbakan çözüm ile ilgili Dolmabahçe'de ip uçları verebilirdi."
'Bizim düşündüğümüz şekilde çalışsaydı...'
Kılıçdaroğlu çözüm konusunda CHP'nin önerisinin daha işlevles olup olmadığı yönünde sorulan soruya ise önce önce hukukileştirip sonra sorunu çözmeyi hedeflediklerini belirterek şunları kaydetti:
"Attığımız en önemli adım oydu. O nedenle bir gerçekleri araştırma komisyonu kuralım ki o tespitleri yapsın. Sonra uzlaşma komisyonuna iletsin. Bu konunun tarafları ile görüşüp, ne isteniyoru bize getirecekler. İkisi birbirinden çok farklı. Halk barış isteyecek, huzur isteyecek. Sayın Başbakan, 'Silahsız çıkacaklar dışarı' dedi. Silahlı silahsız, çıkarlar mı, çıkmazlar mı? Bilmiyoruz. İnşallah çıkarlar. Ama burada önemli olan, eğer gerçekleri araştırma komisyonu bizim düşündüğümüz şekilde çalışsaydı, Türkiye'nin gerçekleri neler, halk neleri kabul eder, oturup medenice tartışabilirdik. Başbakan silahları bırakıp çıksınlar diyor. Aksini söyleyen var mı? Yok. Aksinin isteyen var mı yok? Peki neyin karşılığında? Bilen yok?"
'Ertesi gün kamuoyuyla paylaşırım hepsini'
"Sayın Başbakanın ziyareti gerçekleşirse, sorularınızın yanıt gelirse CHP süreçte yer alacak mı?" şeklinde sorulan soruya Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan'a kapımız her zaman açık. Bana bilgi verirse, ertesi gün kamuoyuyla paylaşırım hepsini. Anayasaya aykırı bölüm var. İki yapı olursa biz söylediğimiz sözün arkasındayız. Gerçekleri araştırma komisyonu ve uzlaşma komisyonu" şeklinde yanıt verdi.
'Nasıl bir araya geleceğiz'
"İki partili komisyon mümkün: Kabul eder misiniz?" soru üzerine Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
"Biz sorunun çözülmesini istiyoruz. Katkıyı vermeye hazırız. Samimi dürüst olcaksın, kişisel bir ajandan olmayacak, halkın kabul etmeyeceği angajmanlara girmeyeceksin dedim. Başbakan ertesi gün kabul etmedi. Bu insanla ben nasıl bir araya geleceğiz. Kullanılan dil, üslup temel bir sorunu çözmeye uygun değil. Ben yol haritası ile gittim, ertesi gün yapılan açıklamalar bakın. Öyle sert ifadeler kullandı ki, MHP hiç gelmezdi zaten. Eskişehir'de ki konuşması, 'ana muhalefet ve yavru muhalefet öfkeden kuduruyor' dedi. Bu dili kullananla nasıl bir araya geleceğiz. Bu süreç için en çok uğraşanlar bizleriz. Çozuklarımızın adını barış, özgür koyduk."
'12 Eylül PKK'yı güçlendiren bir olaydır'
CHP'nin süreçte yapacakları hakkında bilgi veren Kılıçdaroğlu, "Ben grup doplantısında bir yol haritası çizdim. Diyoruz ki; gelin yüzde 10 seçim barajını kaldıralım, illa PKK ile masaya oturunca mı kaldıracaksınız?" diyerek şöyle devam etti:
"12 Eylül PKK'yı güçlendiren bir olaydır. 12 Eylül yasaları ile bu sorun çözülemez. Diyarbakır cezaevini müze yapalım. Orada insanlar işkence gördü. Gelin kaldıralım bunları. Bunları laf olarak söylemedik. Bunlarla ilgili olarak yasa teklifide verdik. Korucuları kaldıralım. Sosyal güvenlik sağlayalım. Onuda teklif ettik. CHP bu sürecin demokrasi ve barış yönünde. Tekliflerimiz var. TBMM'ye verilmiş durumda. Bu ülkede gerçekten barış istiyorsanız gelin temizliği yapalım. Bu işin özü demokrasidir. Hakları genişlettiğinizde sorun kendinden çözülecektir. Bu işin özü demokrasi, özgürlükleri genişletince terör biter."
TBMM'nin muhatap olmasını istiyorlar
"Şimdi Avrupa’ya gittiğimizde PKK terör örgütüdür nasıl deriz. Sorunun çözümünden yanayım, bu yüzden raporlar hazırladık. Bu işin özünde güven vardır, güven vermiyorlar. Sayın Başbakan bir öyle söylüyor, 3 gün sonra başka şey söylüyor. TBMM’nin muhatap olmasını istiyorlar. Eğer gerçekten çatışmazlık başlamazsa daha ağır bedeller olur. Başbakan yüzde 50 destek bulsa CHP’yi muhatap almaz. Birisi süreçle ilgili soruşturma açabilir. Başbakan “yargılayacağım” dedi, şimdi BDP’lileri PKK’ya gönderiyor. Devlet doğrudan muhatap olmaz, bana göre başbakan doğrudan muhatap. Sorun çözülmezse Türkiye çok şey kaybedecek. Hayal kırıklığı toplumun fay hatlarını tetikler."
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı
"İstanbul’la ilgili birden fazla aday var. Henüz belirlenmiş bir aday yok. İki türlü bir çalışma sonucunda belirleyeceğiz, eğilim yoklaması yapacağız. Bu Ankara ve diğer yerler içinde böyle bir çalışma yapılacak. Dışarıdan bir adaya açığız."