-Kılıçdaroğlu: Anayasa her kesimine hitap etmeli ABANT (A.A) - 08.10.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,anayasanın evrensel hukukla bir halkın nasıl iç içe geçtiğini, dokularının nasıl uyuştuğunu ortaya koyan bir belge olduğunu belirterek, ''O nedenle anayasalar bir siyasal partinin veya sadece parlamentoda bulunan siyasal partilerin tek başlarına kotarabilecekleri bir hukuk metni değildir. Anayasa toplumun her kesimine hitap eden bir belge olmak zorundadır'' dedi. Kılıçdaroğlu, CHP'nin, milletvekilleri ve parti yöneticilerin katılımıyla Abant'ta gerçekleştirilen çalışma toplantısının ikinci gününün açılışında yaptığı konuşmada, yeni yasama yılının başladığına dikkati çekti. Genel seçimler sonrası seçilen milletvekillerinin yaz tatilinde bölgelerinde olduğunu, ayrıca milletvekili çıkaramadıkları illerde de çalışmalar yaptıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, ''İlk sosyal toplantımızı şimdi yapıyoruz. Yeni yasama döneminde nasıl bir strateji belirleyeceğiz, bunun çalışmasını yapacağız'' dedi. Milletvekillerinin çoğunun ilk kez parlamentoya girdiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, ''Hem parlamentodaki çalışma şeklimiz, nasıl çalışacağız, grup disiplini nedir, grup disiplininde nelere dikkat edeceğiz, bunları detaylı olarak burada görüşeceğiz tartışacağız, konuşacağız'' ifadelerini kullandı. Dün Ankara'da patlamanın meydana geldiği Kumrular Sokak'taki esnafı ziyaret ettiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Bütün esnaf arkadaşlarımızın bizden bekledikleri var. Gelen zamlardan şikayet ediyorlar. 'Bunu sizin milletvekili arkadaşlarınız yeteri kadar seslendirmiyor' diyorlar. 'Doğalgaz, elektrik zamları bizim belimizi büküyor' diyorlar. Kendilerine söyledik, 'Parlamento yeni açıldı, daha henüz yolun başındayız, belli bir süre içinde daha fazla çalışacağız' onlara söz verdik, sizin adınıza söz verdik. Bir gerçeğin daha altını özenle çizelim. Gerek medyada gerek belli çevrelerde büyük ölçüde yeni bir anayasa seslendiriliyor. Kumrular Sokak'taki hiçbir vatandaş bana 'Kemal bey, 'şu yeni anayasayı yapın' demedi ya da 'katkı verin' demedi. Ama bir sözümüz vardı millete, biz demiştik ki 'daha özgürlükçü, daha adil, kadın erkek eşitliğinin olduğu, güçler ayrılığı ilkesinin tam oturduğu, medyanın özgür olduğu, insan haklarının genişlediği bir anayasaya ihtiyaç vardır' Halkımız böyle bir anayasayı istiyor, o açıdan eş zamanlı olarak çalışacağız.'' Oluşturulacak Uzlaşma Komisyonu'na kendi alanlarında birikimli, hem akademik hem uluslararası hem ulusal deneyime sahip 3 milletvekillerini göndereceklerini belirten Kılıçdaroğlu, ''Dolayısıyla yeni bir anayasanın yapılması konusunda her türlü katkıyı bu arkadaşlarımız vereceklerdir. İyi niyetle vereceklerdir, daha özgür, daha demokrat bir Türkiye için verecektir'' diye konuştu. ''Eğer cumhuriyet diyorsak, cumhuriyet demokrasi üzerinde yükselmeli. Cumhuriyet diyorsak, insan hakları üzerinde yükselmeli, cumhuriyet diyorsak medya özgürlüğü üzerinde yükselmeli, cumhuriyet diyorsak kişinin özel yaşamına müdahale edilmeyen bir güvenin sağlandığı bir hukuk düzeni üzerinde yükselmeli. Cumhuriyet diyorsak evrensel hukuku kabul edeceğiz'' diyen Kılıçdaroğlu, ''Türkiye bunu hak ediyor ve CHP milletvekilleriyle, hep beraber grup olarak bu inancın, amacın arkasındayız'' dedi. -''Anayasa kitapçığını eline alan herkes 'evet bu benim anayasamdır' diyebilmeli''- Anayasayla eş zamanlı, üzerinde düşünülmesi tartışılması gereken başka yasalar da olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, anayasanın sıradan bir yasa olmadığını söyledi. Anayasanın bir devletin çatısını, organizasyonunu belirlediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Anayasa bir devletin felsefesini, ideolojisini ortaya koyar. Anayasa, evrensel hukukla bir halkın nasıl iç içe geçtiğini, dokularının nasıl uyuştuğunu ortaya koyan bir belgedir. O nedenle anayasalar bir siyasal partinin veya sadece parlamentoda bulunan siyasal partilerin tek başlarına kotarabilecekleri bir hukuk metni değildir. Anayasa toplumun her kesimine hitap eden bir belge olmak zorundadır. Parlamentoda olan, olmayan siyasal partiler. Parlamentoda işlevi olmayan, ama toplumun arasında güçlü olan sivil toplum kuruluşlarının görüşü almalıdır. İşçinin, çiftinin, memurun, esnafın... bunların örgütlerinin görüşlerini almak zorundadır. Çünkü anayasanın temel özelliği anayasa kitapçığını eline alan herkesin 'evet bu benim anayasamdır' diyebileceği bir belge olmak zorundadır, anayasa. Anayasa budur, o nedenle anayasa çalışmalarını daha dikkatli, daha sistematik, dünyayı gözleyerek, evrensel hukuku, insan haklarını, demokrasiyi gözleyerek, toplumu daha ileriye taşıyan belgeler olduğunu unutmamız gerekiyor. Komisyon çalışacak, bizler de komisyonlara destek vereceğiz.'' Komisyonlarla beraber eş zamanlı başka çalışmaları da yapmak zorunda olduklarını bildiren Kılıçdaroğlu, ''Demokrasi, istiyor muyuz? İstiyoruz. Anayasayı bunun için mi değiştiriyoruz? Güzel, o zaman madem demokrasi istiyorsak siyasal partiler yasasının değişmesi lazım. Siyasal partiler yasası da darbe ürünü bir yasa değil mi? Darbe ürünü yasa, darbeye karşı değil miyiz? Darbe karşıyız. Darbeyi yapanların çıkardığı yasaları demokrasi bağlamında değiştirmeyecek miyiz? Değiştireceğiz, güzel. O zaman ne yapacağız, iktidar partisine diyeceğiz, diğer partilere de diyeceğiz; 'Siz demokrasi istemiyor muydunuz. Biz anayasayı niye değiştiriyoruz, daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük için, gelin siyasi partiler yasasını değiştirelim. Demokrasi, siyasi partilerin içine de gelsin.' Yüzde 10 seçim barajı, dünyada olmayan bir garabetten, artık bu ayıptan Türkiye'yi kurtaralım'' dedi.