T24 Haber Merkezi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kur koruma TL mevduatı uygulamasını açıklamasıyla dolar kurundaki ani düşüşün yaşandığı 20 Aralık'ta kimin ne kadar dolar bozdurduğuna ilişkin verdikleri araştırma önergesinin AKP ve MHP oylarıyla reddedilmesine tepki gösterdi. "Buradan açık bir şekilde milletime şikâyet ediyorum. AK Parti'nin milletvekilleri MHP'nin milletvekilleri fakirin fukaranın yanında değil soyguncuların yanında yer almıştır" diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Siz o soyguncuların ortağı mısınız? Niye izin vermiyorsunuz?" diye sordu.
Birbiri ardına gelen zamlarla alım günün düşmesine de dikkati çeken CHP lideri, "Bir yılda akaryakıta tam 46 kez zam geldi. Cumhuriyet tarihinde hiç böyle bir şey yaşamadık. E sormak lazım AKP ve MHP’ye oy veren kardeşlerimize, e dolar artınca zam yapıyorsun biz bunu anladık, e dolar düşünce niye zam yapıyorsun? Hazine tam takır ondan mı? Galiba trafik sorununu böyle çözecekler öyle anlaşılıyor. Elektriğe yüzde 127 zam, insaf ya!” diye sitem etti.
“Tefecilere hizmet eden kişinin adı Erdoğan'dır hiç kimse unutmasın” diyen Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın sık sık dile getirdiği “Faize karşıyım” söylemini hatırlatarak, “Bunların hepsi hikâye. Çıksın, ‘ey Kılıçdaroğlu devletin borçlanma faizi senin dediğin rakamların tam tersine, düştü’ desin. Diyebilir mi? Diyemez. Haksızlık olduğunu biliyor mu? Biliyor. Kime hizmet ediyor? Açık ve net söylüyorum tefecilere hizmet ediyor” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası kanunundaki yapılmak istenen değişiklikle ilgili olarak da, "Türkiye'yi öyle bir itibarsızlaştırdılar ki içim acıyor gerçekten. Türkiye'yi en güvensiz en itibarsız devlet haline getirdiler!" dedi. CHP lideri, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, "Bu maddeye siz hangi gerekçeyle evet diyeceksiniz?" diye sordu.
Konuşmasının başında basına seslenen CHP lideri, "Siyasetçiler için aslında basın özgürlüğü kadar kadar değerli bir şey yoktur. Çünkü biz siyasetçiler Türkiye genelinde hatta dünyada nelerin olup bittiğini belki yeteri kadar öğrenemeyebiliriz. Hele bugünkü medya bize bütün doğruları araştırır ve önümüze koyar. Biz de gerçekleri öğreniriz. bir yerde birinin hakkı mı yenildi ,siyasi otorite müdahale edip o haksızlığı gidermek için. Ama siz tek sesli bir basın yaratırsanız o zaman haksızlığı gideremezsiniz. Siyasetçinin alkışa değil sağlıklı ve tutarlı eleştiriye ihtiyacı var. Buradan absın dünyasına da bir şeyler söylemek isterim. Hiç meraklanmayın az kaldı, kim olursa olsun hangi kalem olursa olsun, ahlaklı davrandıkları sürece basın özgürlüğünü görecekler, biz de o eleştirilerden ders almasını bileceğiz" diye konuştu.
"2006 yılında her bir engelli için MEB asgari ücret kadar özel eğitim kurumlarına bir param ödüyorsun bugün bu rakam asgari ücretin yüzde 20’sine kadar indi. Dün bir tebliğ yayınlandı yüzde 35 zam yapmışlar. Ya arkadaş asgari ücret yüzde 50 arttı, elektrik fiyatları yüzde 127 arttı. Bu insanlar nasıl yapacaklar bu eğitimi? Engellinin eğitimine bile yeteri kadar kaynak ayıramayan bir iktidar var" diyerek iktidarı eleştiren CHP lideri, engellilerin ailelerin, "Bizim iktidarımızda göreceksiniz bütün engelliler okullarında rahat huzur içinde eğitim alacaklar. O çocuklar mezun olduklarında da inşallah işleri hazır olacak" diye seslendi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Atama bekleyen öğretmenler sağlık çalışanları gibi, ziraat mühendislerine de seslenmek isterim, Allahın izniyle iktidarımızda kırsalın bulunduğu her yerde bir ziraat teknisyeni olacaktır. Besinin yapıldığı herhangi bir yerde de veteriner olacaktır. Çiftçiye de her türlü destek verilecek.
"Bu iktidar çoklu organ yetmezliği ile karşı karşıyadır. Şu anda devlet yönetilmiyor. Güçler aslında siyasi otoriteye yön veriyor. bu güçlerin bazıları uyuşturucu baronları, bazıları baron bazıları tefeci baronları. Şimdi size rakamları da açıklayacağım. Benim ne kadar doğruları söylediğimi bütün milletin bilmesini isterim. Adalet devleti ekonomik bağlamda sağlıklı yönetmek istiyorsanız ekonomide de adalet olması lazım. Gencecik evlatlarımız evleniyor. Anneler babalar büyük bir umutla düğünlerini yapıyorlar borçlanıyorlar, ayrı evler açıyorlar, ikisi de işsiz, ne yapıyorlar biliyor musunuz? Evi bırakıp anne babanın yanına geliyorlar. İnsanları bu hale getirdiler.
SODEV'in bir anketi var soruyorlar Türkiye iyiye gidiyor mu nereye gidiyor Türkiye ekonomik olarak diye. İyiye gidiyor diyenlerin oranı yüzde 10.8. Gerçeği her birimiz tek tek görüyoruz. Görmenin ötesinde tek tek yaşıyoruz, bu zamları da fakirliği de , birilerinin zenginliğini de görüyoruz. Mülakat dolayısıyla haksızlığa uğrayanlar vardı onlarla toplantılar yaptım, Cahide diye bir kardeşimiz bir mesaj göndermiş, ordu milletvekilimize, 'Size KPSS mağduru yüzlerce gençten biri olarak Ordu'dan yazıyorum. ben iki branşta öğretmenlik bitirmiş, iki yüksek lisansı olan KPSS'den de kendi branşında 96 puan alan birisiyim. Mülakatım da çok iyi geçmesine rağmen elendiğimi öğrendim. Elenme sebebimizi hiçbirimiz bilmiyoruz. O puanlar hiç kolay alınmıyor. Örneğim ben her gün Ordu'dan Giresun'a gidip geldin okul için ki bunun 7 ayını da hamile olarak geçirdim. bir yandan ev işleri bir yandan okul işleri ile gecemi gündüzüme katarak aldım o puanı. Bu konuda sesimize ilk kulak veren de yine adalet ve hakkaniyet noktasında hassasiyetiyle genel başkan Kılıçdaroğlu oldu. Ben bu konuda sesimize ses olmanızı hakkımızın iadesi konusunda bizi yalnız bırakmamızı arzu ve rica ediyorum.' Biz de CHP'den bütünü Cahidelere sevgi ve saygılarımızı gönderiyoruz. Asla ümitsizliğe kapılmayın, adaleti getireceğiz. Adalet öyle yüksek boyutlara ulaştı ki kişinin elinden ekmeği alamaya başladılar. Cahide bunlardan biridir işte.
"Sadece biz mi söylüyoruz bunu yargının en tepesindeki başkan da söylüyor AYM Başkanı da adaletsizliği söylüyor. 2021'de 66 bin 121 bireysel başvuru yapıldı. Bunların yüzde 73'ten fazlası adil yargılama hakkı için. Bu sayı ve oranlar bize aslında vahim bir durumu işaret ediyor. Adil yargılanma hakkıyla ilgili temel bir meselemiz var.' diye. Evet. Adaleti sağlamazsanız bir araya gelmezsiniz, toplumsal bilinciniz gelişmez, dostluk kuramazsınız düşmanlık yaratırsınız. E devletin dini adaletse bunların yaptığı ne?
"(20 Aralık akşamı) Bunu araştıralım dedik AKP Ve MHP'nin milletvekilleri hayır araştırmayın dediler. Buradan açık bir şekilde milletime şikâyet ediyorum. AK Parti'nin milletvekilleri MHP'nin milletvekilleri fakirin fukaranın yanında değil soyguncuların yanında yer almıştır. Siz o soyguncuların ortağı mısınız? Niye izin vermiyorsunuz?
"Yoksulluk artıyor, bir de milletvekili arkadaşımız soru önergesi vermiş, kaç kişi doğalgaz faturalarını ödeyemedi diye. 2019’da 74 bin 61 kişi doğalgaz faturasını ödeyemediği için kapatılmış 2020’de 87 bin 626’ya çıkıyor. 2021’in ilk 8 ayında 87 binden 107 bin 679’a çıkıyor. Şimdi saray ve şürekâsına sormak zorundayız; beyefendi sen orada rahat oturuyorsun, 107 bin 679 kişinin doğalgaz saati kapatılıyor. Kim soracak bunu? Kim bunun hesabını soracak? Kim doğalgazı kapatılan fakirden yana olacak? Saray görmüyor bunları, biz olacağız. Halkın partisi olarak yanlarında olacağız.
"Bir yılda akaryakıta tam 46 kez zam geldi. Cumhuriyet tarihinde hiç böyle bir şey yaşamadık. E sormak lazım AKP ve MHP’ye oy veren kardeşlerimize, e dolar artınca zam yapıyorsun biz bunu anladık, e dolar düşünce niye zam yapıyorsun? Hazine tam takır ondan mı? Galiba trafik sorununu böyle çözecekler öyle anlaşılıyor. Elektriğe yüzde 127 zam, insaf ya!
"Tefecilere hizmet eden kişinin adı Erdoğan'dır hiç kimse unutmasın. Öyle 'faize karşıyım' bunların hepsi hikâye. Çıksın şunu söylesin ey Kılıçdaroğlu desin sen faiz yükseldi diyorsun devletin borçlanma faizi senin dediğin rakamlar tam tersine düştü desin. Sen doğruları söylemiyorsun desin. Diyebilir mi? Diyemez. Haksızlık olduğunu biliyor mu? Biliyor. Kime hizmet ediyor? Açık ve net söylüyorum tefecilere hizmet ediyor. Dolar baronlarına hizmet ediyor vatandaşa değil. Tam bir çöküş yaşanıyor ekonomide. Üç ayrı yerden çöküşü paylaşacağım sizlerle.
"Birincisi yüksek mevduatı olanlara verilen rüşvet! İkincisi baktılar yine maya tutmuyor dolar yukarıya doğru gidiyor, ihracatçılara dediler ki, kardeşim ihracat mı yapıyorsun alkışlıyorum seni ama ihracat bedelinin yüzde 252ini getireceksin Merkez Bankası'na yatıracaksın. İhracatçının sırtına çöktüler şimdi. Üçüncüsü; bu Bahçeli'ye kapak olsun vatandaşlığı satma. Konut alana vatandaşlık veriliyordu, baktılar bankaya 500 bin dolar para yatırırsan sana TC vatandaşlığı vereceğim deniyor. 500 bin dolara vatandaşlığı satıyorsun ya. Han isiz milliyetçiydiniz hani siz milliyetçiydiniz hani siz vatanseverdiniz. Ya biz insanımızın tırnağına zarar gelmesin diye mücadele ederken sen dolar baronlarına tefecilere getir parayı ben sana vatandaşlık vereceğim diyorsun. Bunların tamamını düzelteceğim ve o beylerin burnundan fitil fitil getireceğim. Kimse endişe duymasın.
"Türkiye'yi öyle bir itibarsızlaştırdılar ki içim acıyor gerçekten. MB kanununda bir değişiklik getirdiler. 'Bu madde ile MB aralarında kurulan ilişkilerin işin gerektirdiği diplomatik hassasiyet ve ekonomik güven temelinde yürütülmesini teminen diğer MB'larının banka nezdinde alacak para mal ve varlıklarının haczedilmemesini amaçlamaktadır.' Gerekçesi ne? Efendim diyor ki güven temelinde yürütülmesini teminin. Demek ki hiç kimse sana borç para vermeye güvenmiyor. Türkiye'yi en güvensiz en itibarsız devlet haline getirdiler! Bahçeli'ye soruyorum, bu maddeye siz hangi gerekçeyle evet diyeceksiniz?"