Kılıçdaroğlu: Bir tarafta Türk bayrağı; bir tarafta da devletin polisi, copu, gazı, tankı vardı

Kılıçdaroğlu, İstanbul'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin Birinci Meclis önünde yapılan Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına ilişkin sorularını yanıtladı.

 

Cumhuriyet tarihinde ilk kez 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın bütün yasaklara ve engellemelere rağmen halk tarafından kutlandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet törenine, bayram törenine katılan on binlere yürekten teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum” dedi.

 

Etkinliğin vali, bakan, başbakan ve devletin bütün organlarınca engellenmek istendiğini ama on binlerin ellerine bayraklarını alarak, şanlarıyla, şerefleriyle, özgürlük içinde meydana geldiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, son derece mutlu olduğunu dile getirdi.

 

Bütün baskılara rağmen halkın engelleri aşmasını bildiğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

 

“Polis barikatları vardı, on binlerle diğer on binlerin arasında mesafe vardı, o mesafeyi aradan kaldırdık, onları buluşturduk. Buluşturduğum için de son derece mutluyum. Beni üzen sadece şu, Türk bayrağı açmak istiyor gençler ama bazı kamu görevlileri, polisler onları tekmeliyor. Bayrak açmanın tekmelendiği bir bayramı yaşadık biz. Acı verici, hüzün verici olay budur. O insanların ellerinde sadece Türk bayrağı vardı, başka hiçbir şey yoktu. Devletin polisi vardı, copu vardı, biber gazı vardı, panzerleri vardı, tankı vardı. Yahu savaşa mı gidiyorsunuz? Savaş mı var? Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamak kadar daha doğal ne olabilir?”

 

 

 

 

Cumhuriyetin kanla, gözyaşıyla kurulduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Babalarımız, dedelerimiz bunun mücadelesini verdiler. Çanakkale'de bunun için şehitler verdik biz. Amasya Tamimi'ni acaba okuyor mu hükümet yetkilileri? Nedir bu Amasya Tamimi? Erzurum Kongresi, Sivas Kongresi neden toplandı? 'Cumhur' dediğimiz bir olaya neden önem veriyoruz? 'Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir' ne anlama geliyor? Acaba hükümet yetkilileri bunu biliyor mu? Beni asıl üzen bunlar” diye konuştu.

 

“Cumhuriyet hükümeti” denildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyete karşı bir hükümet nasıl kendisine 'Cumhuriyet hükümeti' diyor. Benim asıl anlamakta zorluk çektiğim nokta bu” dedi.

 

“Cumhuriyet hükümeti”nin, cumhura önem veren hükümet olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları belirtti:

 

“Ellerinde Türk bayrağı nereye geliyorlar? Birinci Meclisin önüne. Nedir Birinci Meclisin önemi? Cumhuriyetin ilan edildiği meclistir o. Taşkınlık yaptılar mı? Hayır. İnsan dövdüler mi? Hayır. Kapı, pencere, cam indirdiler mi? Hayır. Sadece ve sadece ellerinde bayraklar marş söylüyorlar, türkü söylüyorlar, eğlenmek istiyorlar. Demiyor muydu Sayın Başbakan, 'Efendim bu bayramlar demir perde ülkelerindeki bayramlar gibi kutlanıyor, halktan kopuk kutlanıyor, biz bunu kaldıracağız, stadyumlarda bu bayramlar kutlanmayacak'. Geldiğimiz noktaya bakın. AKP devletin partisi olarak stadyumda kutluyor bayramı, halk kendi bayrağıyla Cumhuriyeti kutlamak istiyor. Orada kim engel oluyor? Bir süre önce söyledikleri 'stadyumlarda bayram kutlanmaz, halk kutlamalıdır' denilen yerde halkın üzerine baskı kurarak 'siz niye bayramınızı kutluyorsunuz?' diyorlar.”

 

 

 

 

Cumhuriyet Bayramı ile ilgili bir yasa olduğunu, bayramın kutlanması gerektiğini ve bayram kutlamak için izin alınmayacağını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

 

“Bu bir gösteri değil, bu bir kutlamadır, bir bayramdır. Ramazan Bayramı da Kurban Bayramı da böyledir. 19 Mayıs Bayramı da böyledir, Cumhuriyet Bayramı da böyledir. Bayramlarda izin alınmaz, halk bayramları kutlar. Buradan bütün yurttaşlarıma, ellerine bu ülkenin al bayrağını alıp, bayram kutlaması yapan, pencerelerine şanlı Türk bayrağımızı asan bütün yurttaşlarıma yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Ben 'elimde bir Türk bayrağıyla geleceğim ve o toplantıya katılacağım' demiştim, geldim, katıldım. On binler geldi son derece mutluyum. Hepsine yürekten teşekkürlerimi, şükranlarımı sunuyorum.”

 

Kemal Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, “Gözünüzde bir çizik var. Olaylar sırasında mı oldu” sorusu üzerine, “Hayır, bir problem yok” dedi.

 

 

 

 

Konuyla ilgili yazılı bir açıklama da yapan Kılıçdaroğlu, bugün Ankara'daki on binlerin, Cumhuriyet Bayramı'nın, 75 milyonun, halkın bayramı olduğunu gösterdiğini belirtti.

 

“AKP iktidarının tüm yasaklama girişimleri ve şiddet tehdidine rağmen zulme, baskıya, boyun eğmeyen on binlerin bayramlarını, Cumhuriyeti, demokrasiyi kutladığını” ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

 

“Demokrasinin olmazsa olmazı olan temel hak ve özgürlüklerine, gösteri toplantı ve yürüyüş hakkına polisin sıktığı gaza rağmen sahip çıktılar. 'Yaşasın Cumhuriyet' dediler. Artık bütün açıklığı ile ortaya çıkmıştır ki AKP'nin baskısı, şiddeti, zulmü arttıkça, hukuk ayaklar altına alındıkça ona karşı demokratik direniş de artacak ve halk AKP'ye 'dur' diyerek, onu da geldiği gibi gönderecektir. Çünkü bu halk Cumhuriyetten yanadır, Cumhuriyet karşıtları dün olduğu gibi bugün de kaybetmeye mahkumdur, kaybedecektir.

 

Bu sabah Ankara'da Cumhuriyetin ilan edildiği Meclis'in önü ile Ulus Meydanı'nı tıklım tıklım dolduran halkla kucaklaşmanın, onlarla bayramlaşmanın ve Cumhuriyet Bayramı'nı birlikte kutlamanın hazzını yaşıyorum. Bu mutluluğun, coşkunun asli sahibi olan Cumhuriyetin kurucusu, koruyucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e de saygı ve minnetlerini sunan on binlere teşekkür ediyorum. Yaşasın Cumhuriyet. Cumhuriyeti ilelebet koruyacağız, savunacağız, yaşatacağız, kutlayacağız.”