KILIÇDAROĞLU: BİZ VATANDAŞI DÜŞÜNÜRÜZ TEKİRDAĞ (A.A)

  -KILIÇDAROĞLU: BİZ VATANDAŞI DÜŞÜNÜRÜZ TEKİRDAĞ (A.A) - 29.04.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Bizimle AKP arasındaki fark, siyah ile beyaz gibi. Biz vatandaşı düşünürüz, onlar yandaşı düşünürler'' dedi. Kılıçdaroğlu, partisince Tekirdağ'daki Cengiz Topel Meydanı'nda düzenlenen mitingde, dünyanın en pahalı gübresini, en pahalı elektriğini, en pahalı mazotunu kullanan çiftçilere, ürününün hakkının verilmediğini savundu. Kalabalığa, ''Bu ayıptan Türkiye'yi kim kurtaracak'' diye soran Kılıçdaroğlu, ''Kemal Kılıçdaroğlu'' cevabını aldı. Kılıçdaroğlu, bunun üzerine, ''Bu ayıptan Türkiye'yi CHP, yani halkın partisi kurtaracak. Çiftçinin alın terine değer veriyoruz'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, buna da itiraz edildiğini belirterek, ''Yapılabilir mi? Eğer kul hakkı yemiyorsanız, yolsuzluk yapmıyorsanız, yandaşlarınıza çalışmıyorsanız, halk için çalışıp, halk için üretip, halk için çaba gösteriyorsanız para var. Hiç meraklanmayın. Bu ülkenin parası var, yeter ki halk için kullanın. Ben sizin için kullanacağım bu parayı'' ifadelerini kullandı.  Kemal Kılıçdaroğlu, 2002-2010 yılları arasında gübredeki artışın 7 kat, mazottaki artışın 7 kat, buğdaydaki artışın 5.5 kat, ayçiçeğinin fiyatındaki artışın 5 kat, sığır etinin fiyatındaki artışın 5.5 kat, sütün fiyatındaki artışın 3.5 kat olduğunu dile getirerek, ''7 kat zam yaparsın, 5 kat fiyat verirsin. 2 kat çiftçinin cebinden gidiyor. Çiftçiyi süründüren, perişan eden AKP iktidarına 12 Haziran'da ders vereceksiniz değil mi? AKP iktidarını al aşağı edeceğiz, mazotu 1.5 TL yapacağız'' dedi. Sadece çiftçinin hakkını teslim etmenin ve mazotun fiyatını indirmenin yeterli olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, ''Çiftçi üretiyor, emek harcıyor, alın teri döküyor. Eğer pamuğu Yunanistan'dan getirirsen, eğer sen tarım ürünlerine bir yılda 10 milyar dolar ödersen, benim çiftçim nasıl ayakta duracak? Sen 10 milyar doları getir Türk çiftçisine ver, bak bakalım bizim çiftçimiz değil Türkiye'yi, dünyayı doyurur. Hala bilmiyorlar bunlar'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet tarihinde hiçbir hükümet döneminde yurt dışından kurbanlık koyun getirilmediğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''İlk kez bunlar getirdi, anguslarla tanıştık değil mi? 12 Haziran'da sandığa gidip oyunuzu kullanacaksınız. Elinizi vicdanınıza koyup oy atmadan düşünün. Bu memlekette yaylalarımız, çiftçilerimiz, çalışkan insanlarımız, meralarımız var. Nasıl oluyor da biz kendi besiciliğimizi yapamıyoruz, dışarıdaki besicileri zengin etmek için kendi ödediğimiz vergilerle oraya kaynak aktarıyoruz? Bunun hesabını soracak mıyız?''  ''Taşeronlaşmaya hayır'' pankartına işaret eden Kılıçdaroğlu, ''Bütün resmi kuruluşlarda taşeron işçiler var. Ömür boyu asgari ücrete mahkum edilen taşeron işçiler. Bu ayıptan da Türkiye'yi kurtaracağız. Taşeron işçiliğe son, sendikalı, toplu sözleşmeli grev hakkına 'evet' diyoruz'' ifadesini kullandı. -2B KONUSU- 2B sorununu çözeceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Onların dediği gibi değil, bizim düşündüğümüz gibi çözeceğiz. Onlar 2B arazisini rayiç bedellerle nasıl satarız, onun hesabını yapıyorlar. Biz 2B arazisini yıllardır kullanan, oradan alın teri ile ekmek kazanan orman köylüsüne hiçbir ücret almadan tapusunu vereceğiz'' şeklinde konuştu. Hükümete yönelik eleştirilerini sürdüren Kılıçdaroğlu, ''Şimdi ben 'Tekirdağ'a AKP hiçbir şey yapmadı' dersem, doğruyu söylememiş olurum. Çalıştılar onlar da. Tekirdağ'a güzel bir şey yaptılar, icra dairelerinin sayısını artırdılar, yeni icra daireleri kurdular'' diye konuştu. Çiftçilerin borç batağına sürüklendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Şöyle bir propaganda yapıyorlarmış; 'Borcumuz var unutmayın, CHP gelirse faizler yükselir' diye. Buna inanıyor musunuz? Bunlar telekulak hükümeti, aynı zamanda bunlar şantaj hükümeti'' ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, güzel bir ülke olan Türkiye'de her şeyin bulunduğunu dile getirerek, ''Kirli siyaset var bizim ülkemizde. Bu kirli siyaseti temizleyeceğiz. İlk dört ay içinde parlamentoda siyasi ahlak yasasını çıkaracağız. Ahlaksızlar parlamento dışına çıkacak artık'' dedi. Askerlik süresinin kısaltılması önerilerinin eleştirildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, ''Hemen dediler 'Memleketi kim savunacak?' Biz savunacağız. Allah aşkına, senin çocuğun el bebek gül bebek, valinin gözetiminde 21 gün askerlik yaparken bu memleketi kim savunacak diye aklına gelmedi mi? Bu kardeşiniz onların maskelerini indirecek, gerçek yüzlerini göreceksiniz onların'' şeklinde konuştu. -''DENİZ FENERİ'Nİ UNUTMAYACAĞIZ''- Kılıçdaroğlu, halkın iktidarını kurmak için yola çıktıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı: ''Deniz Feneri'ni unutmayacağız. Buradan Ankara cumhuriyet Başsavcısı'na sesleniyorum; YGS'de bu kadar hızlı davrandın. Gittin, soruşturmanın gizliliğini de ihlal ettin. Şimdi sana bir görev düşüyor. Eğer sen iktidarın güdümünde değilsen Deniz Feneri davasını süratle aç. Niye bekliyor bu dava? Baskı kuruyorlar savcıların üzerinde, 'davayı açmayın' diye. Yetimin hakkını korumak için çaba harcayan insanlara engel olunur mu? Bunlar olur, çünkü bunlarda 'yetim hakkı yemek ayıptır, günahtır' diye bir kavram yok. Bunların mideleri her türlü yiyeceği kaldırır.''