CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la hükümet arasındaki İzleme Heyeti restleşmesi ve Gökçek-Arınç tartışmasına değinerek, "12 yılda Türkiye’nin geldiği noktaya dikkat çekmek istiyorum. Geldikleri nokta, kendi içlerinde kavga" dedi. Kılıçdaroğlu, "Seni cumhurbaşkanlığı koltuğuna ülkede karmaşa çıkar diye oturtmadı bu millet. Sen yönetemiyorsun, yönetme gücünü kaybettin sen" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, emeklilere de noter onaylı 4 maddelik taahhütte bulunduğunu açıkladı.
Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
"12 yıldır iktidardalar, hiçbir engel yok önlerinde. Koalisyon olsa birbirlerini suçlayacaklar. Demokrasi adına ne geldiyse silip süpürdüler. 12 yılda Türkiye’nin geldiği noktaya dikkat çekmek istiyorum. Geldikleri nokta, kendi içlerinde kavga. Yalan söylemek onların hüneri. Biz doğruları her ortamda söyleyeceğiz. En son merkez bankası ile kavga ettiler. Faturası eski parayla 90 katrilyon lira. Kim ödeyecek. 90 milyar lira ile ne yapılırdı? 2 tane GAP yapılırdı. 40 derslikli 9 bin okul yapılırdı. 58 bin 500 orta okul yapılırdı. 4 bin 500 kongre merkezi yapılırdı. 90 milyar ile yatırım yapsalardı Türkiye’de işsizlik olmazdı. Akıl tutulması var bunlarda. Nedir akıl tutulması? Kendi kişisel çıkarlarını ülkenin çıkarlarının üzerinde görmektir akıl tutulması."
"Elektrikte kayıp kaçak var. Bunlar ne yapıyorlar. Bunu engelleyemiyorlar faturayı elektrik faturasını ödeyen vatandaşa ödetiyorlar. AKP zihniyeti budur işte. Kayıp ve kaçağı önleyen değil kaçakçının yanında durandır AKP zihniyeti. Vatandaş mahkemeye başvuruyor, 'Ben faturamı ödüyorum neden benden kaçak parası alıyorsun?' Mahkeme ve Yargıtay ne diyor. Vatandaş haklı. AKP ne yapıyor. Madem davayı kazandın Meclis’e kanun getireceğim kayıp ve kaçağı senden alacağım. Biz de diyoruz ki bunu söke söke anayasa mahkemesine götüreceğiz. Senin elektrik faturasına neden başkasının kaçırdığı elektrik parası eklenir. Elektriği çalanı koruyan onun yanında duran bir iktidar var."
"İktidarda bir akıl tutulması var. Devleti yönetemiyorlar. Hukuk içinde adalet ve ahlaki açıdan yönetemiyorlar. Yönetme güçlerini kaybettiler. AKP sorun çözen değil sorun üreten bir partidir. Bunların faturası milletin önüne işsizlik olarak çıkıyor. 6 milyon 200 bin işsiz var. Son 2 ayda 1 milyon 300 bin kişi işsiz kaldı. 400 bin kişi, 1 yıldır iş arıyor. Bu ağaların çocukları işsiz mi, çocukları KPSS sınavına giriyor mu? Hepsi doğrudan devlet memuru oluyor mu?"
"İşsizlik milletin canının yakıyor. Anneler ve babalar perişan. 5 gencimizden biri işsiz. Yazık günah bu insanlara. Peki AKP işsizliği çözmek için bir şey yapıyor mu? Türkiye Büyük Millet Meclis’ine bir kanun teklifi getirdiler? Yabancılara Türkiye’de iş bulacağız. Ya sen kendi gencine iş bulamıyorsun, yabancılara iş bulacağız diyorsun. 6 milyon çocuğumuza iş bulmuyorsun yabancıları getirip iş bulacağım diyorsun. 2 milyon da Suriyeli kardeşimiz var. Anonim şirket gibi yönetecekler. Çünkü Türkiye’yi babaların çiftliği sanıyorlar. Mustafa Kemal’in Türkiye’si kimsenin çiftliği olamaz."
"Devletin rakamlar 20002-2014 Vatandaş başına düşen dış bor, 1963 liradan 5224 liraya çıktı. Bankalara borcu olan vatandaşa sesleniyorum. Seni bu borç batağından kurtarmak Kılıçdaroğlu’nun namus borcudur. 8 Haziran’da bir ülke nasıl yönetilir bunu göstereceğiz. Diyelim esnaf, terci… 2 ay prim borcunu ödeyemedi. Diyorlar ki sana sağlık hizmeti vermeyeceğim. Karısın var, annesi-babası var. Ona da sağlık hizmeti vermeyeceğim diyor. Ben ne diyorum. Borcunuz olsun olmasın sezi sağlık hizmeti vermek benim boynumun borcudur."
"Bir taahhütname hazırladım. Noterden. Okuyorum: 4 maddelik.
Bir, tüm emeklilere dini bayramlarda birer maaş verilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını, 1 ay içinde sağlanmasını,
İki, emekliye her yıl Ramazan ve Kurban bayramında birer maaş ikramiye verilmesine,
Üç, Başbakanlık lık görevinde bulunduğum her yıl, emeklilere yıllık 2 maaş ikramiye verilmesine,
Dört, emekliye verilen ikramiye müjdesine karşı kara propaganda yapmak isteyenlere karşı şimdiden ilan ediyorum ki bu sözümü tutmazsan başbakanlıktan ve genel başkanlıktan istifa ederek siyaseti bırakacağım."