KILIÇDAROĞLU: ÇİÇEK GRUPLARI BİR ARAYA GETİREBİLİR ANKARA (A.A)

-KILIÇDAROĞLU: ÇİÇEK GRUPLARI BİR ARAYA GETİREBİLİR ANKARA (A.A) - 12.07.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Kürt sorununun çözümüyle ilgili olarak Sayın Çiçek grupları bir araya getirebilir, sorun gruplarda biraz daha net ortaya konulabilir. Bu konuda gerekirse akil adamlar, uzun yıllar yazı yazan, araştırma yapan çevreler, kişiler, akademisyenler olabilir, bunları bir araya getirebilir, sorunun çözümüne katkı verebilir, ben buna inanıyorum'' dedi. Kılıçdaroğlu, NTV'nin canlı yayınında soruları yanıtlarken, ''Kürt sorununu TBMM'ye taşıyacaksınız. Öcalan'dan Barış Konseyi kurma kararı açıklaması geldi. Sivil toplum örgütlerinde de akil adamlar önerisi gündeme getirildi. Sorunun çözümü için bunlar yol haritası niteliği taşıyabilir mi?'' sorusuna şu karşılığı verdi: ''Önce sağlıklı bir karar vermemiz için şunu öğrenmemiz lazım: Hükümetle İmralı arasında yapılan görüşmeler nedir? Biz bunu bilmiyoruz. Avukatların yaptığı açıklamalarda 'protokoller yapıldı, imza aşamasına gelindi' deniliyor ama dün Erdoğan, görüşmelerin olduğunu söyledi. Demek ki görüşmeler var ama o görüşmeler nedir onu bilmiyoruz. Biz bu sorunun çözülmesini isteriz. Her yerde de söyledik, sorun çözülmelidir. Sorunun çözümü için güvenlik güçlerine bunun ihale edilmesinin yanlış olduğunu da söyledim. Sorunun çözüm yeri siyasi otoritedir, yani siyaset kurumudur. Siyaset kurumu bu sorunu sağlıklı çözmek zorundadır. Nasıl olacak? Uzlaşmayla çözülebilir mi? Evet çözülebilir ama tarafların sağlıklı bilgilendirilmesi lazım. Önce bu... Hükümetin önce bu görevi yerine getirmesi gerekir.'' Kılıçdaroğlu, ''BDP'nin tutumuyla taban tabana zıt bir tutum sergilediniz. Bunu da defalarca dile getirdiniz. Şimdi yeni anayasanın ve belki de Kürt politikalarının tartışıldığı bir dönemde BDP'nin Meclis'e gelmemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusunu yanıtlarken de ''Tabii onların beklentileri nedir samimi söylüyorum onu bilmiyorum ama onlar da Sayın Çiçek'in yaptığı açıklamaya göre, AKP yetkilileriyle bir araya gelecekler. Nasıl bir görüşme yaparlar, tarafların beklentileri nedir onu da bilmiyorum ama halkın oylarıyla seçilmiş her milletvekilinin parlamentoya gelip görev yapmasını isterim'' dedi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in ''yemin krizinin çözümü'' konusunda önemli adımları olduğu ve sonunda da uzlaştırıcı bir noktaya gelindiği ifade edilerek, ''Şimdi Cemil Çiçek BDP ile aynı etkin konumu sergiler mi?'' sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, Çiçek'in olumlu tutum sergilemesini yürekten istediğini, var olan sorunları çözerek eş güdümü sağlamanın da Çiçek'in sorumluluğunda olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, ''Kürt sorununun çözümüyle ilgili olarak Sayın Çiçek grupları bir araya getirebilir, sorun gruplarda biraz daha net ortaya konulabilir. Bu konuda gerekirse akil adamlar, uzun yıllar yazı yazan, araştırma yapan çevreler, kişiler, akademisyenler olabilir, bunları bir araya getirebilir, sorunun çözümüne katkı verebilir, ben buna inanıyorum'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, ''MHP'ye yönelik bir eleştiriniz olmuştu, 'biz arkadaşlarımızı satmadık' demiştiniz, dün yemin ettikten sonra kuliste muhtemeldir ki karşılaştınız, buzlar eridi mi aranızda?'' sorusuna karşılık şunları söyledi: ''Ben MHP'ye yönelik böyle bir ifade kullanmadım. 'Biz arkadaşlarımızı satmayız' dedim, doğru ama bizim arkadaşlarımız oradayken tutukluyken onları görmezlikten gelemeyiz. O bir demokrasi ayıbı olurdu. Biz sadece kendi arkadaşlarımız için yapmadık bunu, parlamentodaki 8 milletvekili için... Çünkü var olan 8 milletvekili için de bir hükümlülük söz konusu değil, bir mahkumiyet söz konusu değil, 8'i de tutuklu. Bir iddia dolayısıyla tutuklu. İddia o olur, iddia bu olur ama tutuklu bunlar. Bunların gelip yemin etmelerinin ve parlamentoda görev yapmalarının önünde hiçbir hukuki engel yok. Ne ulusal ne de uluslararası arenada hiçbir engel yok.'' Kılıçdaroğlu, olağanüstü kurultay talebini gayet demokratik bir talep olarak nitelendirdiklerini, bu girişimi engellemek adına da hiçbir telkininin olmadığını kaydetti. Kılıçdaroğlu, uzlaşma metni imzalandıktan sonra konuşmamaya özen gösterdiğini ifade ederek, ''Ama Sayın Erdoğan sözünde durmadı, çıktı, konuştu. Bir daha konuştu, üçüncü kez konuşunca bana da konuşmak farz oldu. Yoksa ben yine konuşmayacaktım'' dedi. Kemal Kılıçdaroğlu, ''Siz peki konuşacak mısınız yoksa uzlaşma metnine sadık mı kalacaksınız?'' sorusuna da, ''Konuşsam da konuşmasam da uzlaşma metnine sadık kalacağız. Bunun altındaki imzalar AKP ve CHP'nin namusudur. Çünkü iki lider buna onay vermiştir. Hiçbir lider bundan vazgeçemez. Bunun gereklerinin yerine getirilmesi lazım'' karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, ''Anayasa ve Kürt sorunu da dahil Sayın Başbakan ile de bir araya gelmeniz gerekecek. Belki hükümetle de bir araya gelmeniz gerekecek'' sözleri üzerine şunları söyledi: ''Anayasa değişikliği konusunda hükümetten, Anayasa'da neyi hedefliyorlar ben hiçbir şey duymadım. Sadece özgürlük, demokrasi, o kadar. Özgürlük, demokrasi diyorsunuz da peki bu tutuklu milletvekillerinden, Anayasa'nın 90. maddesi dururken 'biz düşüncelerimizi daha seçim öncesi açıkladık, Anayasa'da nelerin değiştirilmesi gerektiğini söyledik, ben dün parlamentoda yaptığım konuşmada da belli konulara satır başları itibarıyla değindim. Sayın Başbakan'ın yanıtı, 'efendim, siz bunları söylediniz, olayı kilitlediniz' diyor. Kim olayı kilitliyor? Biz değil... Ama ben adım gibi eminim, olayı onlar kilitleyecekler.''