İstanbul’un Fetih yıldönümü kutlamalarına katılmak için İstanbul’a giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk’u da evinde ziyaret etti.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, eski Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk'u İstanbul Şişli'deki evinde ziyaret etti. Cindoruk "şeref verdiniz" diyerek konuklarını karşılarken, Kılıçdaroğlu, "Maşallahınız var çok iyisiniz" dedi.
Hüsamettin Cindoruk, eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar'dan alıntı yaparak, "'İhtiyarlığın en zor tarafı kim yaşıyor kim öldü unutmaktır' derdi. Benim başıma da geldi. Birisi çeviriyor beni ben falancanın oğluyum diyor. Babasına selam söylüyorum. Rahmetli olmuş" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’na ziyarette CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ile CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu eşlik etti.
Çıkışta gazetecilerle konuşan Kılıçdaroğlu, "Cindoruk, bizim siyaset dünyamızın duayenlerimizden biridir. Türkiye'nin içinde bulunduğu durum dolayısıyla kendisinin görüşlerini alma ihtiyacı hissettim. Oturduk, konuştuk, görüşlerini aldım. Hepinizin huzurunda kendisine yürekten teşekkür ederim" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili uzlaşma zemini olmazsa Cumhur İttifakı olarak referanduma gitmeyi planladıkları mesajıyla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
"Erdoğan önce şunu düşünsün; ya mutfaklarda yangın var. Ya insanlar perişan vaziyette, sen önce bunların derdini çözebilecek misin, çözmeyecek misin? Çözme yeteneği yok, ülkeyi yönetme yeteneği yok, artık bunu tümüyle kaybetmiş vaziyette ve Erdoğan ülkenin başına neredeyse bir felaket olarak çökmüş durumda. Bir an önce seçime gidilmesi lazım. Niye milletin iradesinden korkuyoruz, milletten korkulur mu? Referandum diyorsun, ne referandumu kardeşim? Getiriyorsan getir referandumu millet seçim istiyor mu istemiyor mu? Yapalım referandumu, millet seçim istiyorsa seçime gidelim. Hayır, millet seçim istemiyoruz diyorsa seçime gitmeyelim. Çünkü geçen her gün toplumun sırtına yeni yükler getiriyor. Türkiye giderek dünyada yalnızlaşıyor. Yazıktır, günahtır biz bu ülkeyi, sıradan bir ülke halinde göremeyiz. Milli mücadele veren bir devlet, milli mücadele veren bir halk bu pozisyonda olamamalı. İnsanlar yoksul olmamalı, insanlar aç olmamalı. Binlerce çocuk yatağa aç girmemeli. Devleti çetelere teslim eden insana ben nasıl güveneceğim? Çetelerden yetki isteyen bir insana ben nasıl güveneceğim? Olmaz, tam bir rezalet! Düzelteceğiz, düzelteceğiz."