Kılıçdaroğlu: Darbenin siyasi ayağının ortaya çıkarılması için yargılamalar televizyondan canlı yayınlansın

Kılıçdaroğlu: Darbenin siyasi ayağının ortaya çıkarılması için yargılamalar televizyondan canlı yayınlansın

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, terör saldırısında hayatını kaybedenlerin yakınlarına taziye ziyareti için bulunduğu Gaziantep'te, canlı yayın konuğu oldu. Gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, hükümeti dış politika konusunda eleştirdi. Darbe girişiminin siyasi ayağının ortaya çıkarılması için ‘FETÖ’ soruşturması kapsamında yapılacak duruşmaların televizyondan canlı yayınlanmasını istediklerini de belirten CHP lideri, İsrail'le varılan anlaşmaya ilişkin soruya ''20 milyon dolara Türkiye'nin itibarı satılmıştır. Gazze ablukası kalkmadı, daha dün saldırdılar Gazze'ye. İsrail özür diledi mi? Biz özür dilemedik diyor İsrail'' yanıtını verdi.

’'15 Temmuz darbe girişimi başarısız olmuşsa bunu Atatürkçü subaylara borçlu olduğumuzu kimsenin unutmaması lazım'' ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, ''Darbeye karşı direnen askerlere borçlu olduğumuzu kimse unutmasın. Bir güç olarak çıkmıştır, darbecilerin yakalanması bu çerçeve içinde olmuştur'' dedi.

Yeni anayasa paketi konusunda da konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, yargı meselesinde büyük ölçüde uzlaşma sağlandığını açıkladı.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle: 

"Gaziantep IŞİD militanlarının yuvalandığı yerdir. Gaziantep aynı zamanda cihatçı örgütlerin buraya gelip buradan Suriye ve Irak'a geçiş yaptıkları yerdir. Daha 2 hafta önce Ankara Pursaklar'da bir baba beni aradı. Çocuğunun iki haftadır eve gelmediğini dolayısıyla nerede olduklarını bilmediklerini sonra bir telefon geldiğini, telefonun Suriye'den geldiğini, baba ben şu anda IŞİD saflarında çarpışıyorum araba havaalanında gidin alın. 70 ilden militan devşirmiştir IŞİD. 70 ilde militan devşiriyorlarsa bir taban bulmuşlar demektir. Bu taban nasıl bulundu, bulunurken hükümet ne yaptı, nasıl bir önlem aldı? Bunlar işyeri açtı, internet sitesi açtılar, İstanbul Ömerli'de toplu namaz kıldılar, Konya'da benzerini yaptılar. Biz devleti yönetirken risk oluştuktan sonra önlem alma gibi bir alışkanlığa sahibiz Türkiye hükümetleri olarak. Oysa gerçek anlamda devlet adamları riski önceden görür ve oluşmadan önlemini alır. Biz insanlar ölüyor, hep beraber ağıt yakıyoruz, teröre lanet olsun diyoruz, inşallah bu son olur bir daha olmaz diyoruz bir dahaki terör eylemine kadar.

 

“2012'de Başbakan’a mektup yazdım”

 

“Tabi bu bilgileri paylaşmam çok doğru olmaz ama Suriye'deki gelişmelerin Türkiye'de sorun yarattığını biliyoruz. Türkiye'nin hem kendi güvenliğini hem komşularla olan ilişkilerini yeniden ele alması gerekiyor. Ben 2012'de dönemin başbakanına bir mektup yazdım. Suriye konusunda neler yapılması gerektiğini anlattım. Bir uluslararası konferansın toplanması gerektiğini söyledim. Rusya'nın, Amerika'nın, AB'nin, Suriye'deki tarafların davet edilmesini İran'ın davet edilmesini ve bir çözüm üretilmesini ve Türkiye'nin bu konuda bir ön alması gerektiğini söyledim. Ama hükümet biz bildiğimizi okuyacağız dedi. Şimdi sayın Yıldırım evet böyle bir çalışma yapılması lazım diyor geçen gün yaptığı açıklamada.

 

"4 yıl önce söyledik şimdi önlem alıyorlar”

 

“4 yıl içinde bir önlem alınmadı, bir yol haritası çizilmesi, Türkiye ağır faturalar ödedi şimdi Suriye'de bir olay var Türkiye'ye yansıyor bunun için önlem almamız gerekiyor. 4 yıl önce söyledik şimdi önlem alıyorlar alsınlar destek veririz. Biz bütün komşularımızla huzur ve barış içinde yaşamak istiyoruz. Eğer alınan önlemler güçlü ve sağlıklı olursa, uluslararası desteği olursa ve bu önlemler başarılı olursa Suriye'nin iç işine karışmamak gibi bir ilkemizi de baştan deklare edersek, herhangi bir ülkenin iç işine karışmak veya oradaki bir grubu tutmak onlara silah sağlamak ve göndermek gibi bir olayın içine girmezsek bu durumu daha kolay çözebiliriz.”