CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'a ilişkin olarak "kontrollü darbe girişimi" iddiasını sürdürerek, "Darbenin üstünü kapatmaya çalışıyorlar. Allah ömür verdikçe ben buna izin vermeyeceğim. 248 şehidin hesabını soracağım" dedi.
"Seksen milyon için de adalet istiyorum" diyen Kılıçdaroğlu, "Zulüm istemiyorum. Hem zulüm edeceksin hem Müslüman geçineceksin ben bunu kabul etmiyorum" ifadesini kullandı.
Kahramanmaraş'ta konuşan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
OHAL ilan ettiler ne oldu? 1 milyondan fazla aileyi mağdur ettiler. Darbenin üstünü kapatmaya çalışıyorlar. Allah ömür verdikçe ben buna izin vermeyeceğim. 248 şehidin hesabını soracağım. Seksen milyon için de adalet istiyorum. Zulüm istemiyorum. Hem zulüm edeceksin hem Müslüman geçineceksin ben bunu kabul etmiyorum. Kimsenin kimliğiyle uğraşmadım. Giderken sandığa elinizi vicdanınıza koyun. Çocuklarınızı düşünün. Nasıl bir Türkiye bırakacağız çocuklarımıza? Bu işin sağı solu yok. Bu iş demokrasiyle ilgili bir iştir.
Üstünler hukuku kuruyorlar. Hukukun üstünlüğünü değil. Garibanın da hakkını koruyacak, çiftçinin de hakkını koruyacak bir anayasa istiyoruz. Getirilmek istenen rejimde partinin başkanı hakim tayin ediyor. Bir partinin genel başkanı hakim tayin ederse, orada adalet olur mu? Birikimlerimize yazık değil mi? Bu devlete yazık değil mi?
Bütün bunları düşünün. Bütün bunları. Sevgili muhtar arkadaşlarım. Sizler bulunduğunuz mahalle ve köylerinin kanaat önderlerisiniz. Çünkü der ki; bunu biz seçip buraya getirdik. Biz seçtiysek bu bizim derdimizi çözer. Sayın Cumhurbaşkanı bir yere gittiğinde ona TBMM Başkanı vekalet eder. Çünkü TBMM Başkanı seçimle gelmiştir ve tarafsızdır. Niye vekalet eder? Çünkü cumhurbaşkanlığı makamı da tarafsızdır. Şimdi size önemli bir soru. Seçimle gelmeyenler cumhurbaşkanlığı makamını ne zaman temsil etmişlerdir? Darbe dönemlerinde. Kenan Evren seçimle mi geldi? Hayır. Biz darbecilerden yana tavır alıyoruz. Yazıktır, günahtır. Benim sorumluluğum var ben konuşuyorum. Sizlerin de sorumluluğunuz var. Dün Gaziantep'te 'evet' çadırını ziyaret ettim. Orada bir çocuk, "Niye 18'e yaşına karşısınız?" dedi. Kendisine şunu söyledim; "Hiçbir zaman 18 yaşındaki çocuğun milletvekili olmasına karşı çıkmadım. Ama hem milletvekili olacak, hem de askerlikten muaf olacak. Ben buna karşıyım. Ben bunu yemem, garibanın çocuğu askere gidecek beylerin çocuğu paşa paşa vekillik yapacak."