KILIÇDAROĞLU: DEMOKRASİ ANLAYIŞLARINA İNANIYOR MUSUNUZ? MANİSA (A.A)

-KILIÇDAROĞLU: DEMOKRASİ ANLAYIŞLARINA İNANIYOR MUSUNUZ? MANİSA (A.A) - 06.09.2010 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Bunlar şimdi önünüze anayasa değişikliği getiriyorlar, 'demokrasi getirdik' diyorlar. Allah aşkına bunların demokrasi anlayışına inanıyor musunuz?'' dedi. Manisa Sultan Meydanı'nda, partisince düzenlenen mitingde konuşan Kılıçdaroğlu, siyasete atılırken, halka yalan söylemeyeceğini, halkın çıkarlarını savunacağını söylediğini belerterek, kul hakkı yiyenlerden hesap soracaklarını ifade etti. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Nereye kaçarsa kaçsın, isterse ana babasının memleketine kaçsın, getireceğim hesap soracağım. Beyefendi diyor ki 'Efendim biz Menderes'in kefenini giydik.' Bakın şimdi istismara bakın. Ahlakın nereye gittiğine bakın. Biz 'seni asacağız' mı diyoruz? Sen Mesut Yılmaz'ı Yüce Divana gönderirken aklına bir şey gelmiyordu. Yalan ve talan düzenine son vereceğiz. Recep Bey'in yalanlarına da karnımız tok. Kefen mefen ayaklarına yatmasın. Mağdur edebiyatı yapmasın. Sen kul hakkı yedin, sana bunun hesabını soracağız. Bu kardeşiniz siyasete atılırken söyledi. Halka yalan söylemeyeceğiz. Halkın çıkarlarını savunacağız. Siyasetçinin zenginleşmesine son vereceğiz. Önce halk zenginleşecek.'' -''YOKSULU KORUYACAĞIZ''- Yoksulluğu ve yolsuzluğu ülkenin tarihinden silip atacaklarını savunan Kılıçdaroğlu, ''Kimse yoksulluk edebiyatı yapmasın. Yoksulun onurunu koruyacağız. Yoksul hanede evin kadınının banka hesabına en az asgari ücret kadar yatıracağız. O kadın gidecek, işçi memur gibi aylığını çekecek. Siyasi anlayışımızda da inançlarımızda da sağ elin verdiğini sol el görmeyecek'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Manisa'daki Sümerbank arazisine ilişkin olarak da şunları söyledi: ''Burada Sümerbank'ın yeri vardı değil mi, birileri malı götürdü değil mi? Ama siz meraklanmayın. Kul hakkı yiyenlere hesap soracağız derken, illa iktidara gelip soracağız değil. Hayatın her yerinde, imkanımız olduğu sürece soracağız. 4 trilyona özelleştirdiler. Çoğu AKP'li olan iş adamları aldı. Bir süre sonra yüzde doksanını 52 trilyona sattılar. 4 trilyon nerede 52 trilyon nerede? AKP'nin başta Bülent Arınç, Manisa milletvekillerine soruyorum, 4 trilyona alınan bir yerin 52 trilyona satılması hangi vicdanda hangi dinde var, hangi ahlakta var? Çıkıp anlatsınlar. Yetki verin, güç verin göreceksiniz bunların maskelerini indireceğim. Gerçek yüzünü göstereceğim. Bunlar aşağıda vatandaşın arasına giriyorlar, din iman edebiyatı yapıyorlar. Bir üst kata çıkıyorlar hepsi köşeyi dönmüş, bakıyorsunuz. Bunlar inançları sömüren insanlardır. Bunlar ahlaklı değildir. İnanmayın, bunlar aşınıza ekmeğinize göz koyanlardır.'' -''TELEFONLARI DİNLİYORLAR''-  Kılıçdaroğlu, Hükümetin vatandaşların telefonlarını dinlediğini ileri sürerek, şunları ifade etti: ''Bunlar şimdi önünüze anayasa değişikliği getiriyorlar, ne diyorlar, 'Demokrasi getirdik' diyorlar. Allah aşkına bunların demokrasi anlayışına inanıyor musunuz? Ben de inanmıyorum. Demokrasinin olduğu yerde vatandaşın cep telefonu dinlenir mi? Dertlerinizi telefonla anlatın ki Recep Bey'in kulakları büyüktür oradan dinler. Bu Hükümet telekulak hükümetidir unutmayın.  Herkesin telefonlarını dinliyorlar. Dinledikten sonra da çıkıp millete anlatıyorlar. Ben anlatmıyordum ama madem o telefonları anlatıyor, ben de anlatayım. Remzi Gür'e telefon edip, 'Benim ABD'deki kızıma 20-25 bin dolar para gönder' dedi mi demedi mi? Şimdi soruyoruz Recep Bey'e. Sen bir iş adamından 20-25 bin doları niye istiyorsun? Senin ortağın mı değil mi, parasını iade ettin mi etmedin mi?  Tamam sen çocuklarını ABD'de okuttun, mezun oldu o da güzel. Şimdi 20-25 bin doları hangi amaçla, yüzle istiyorsun sen? Bunu söylüyoruz bakalım ne diyecek Recep Bey. Cevap verir mi ben de biliyorum ki veremez.'' -''HERKESE AŞ VAR İŞ VAR''- Yeşil kartı olanlara, ''Evet oyu vermezseniz kartınızı iptal edeceğiz'' denildiğini savunan Kılıçdaroğlu, korku toplumu yaratılmaya çalışıldığını iddia etti. Kılıçdaroğlu, ''Diyorlar ki 'siz eğer evet oyu vermezseniz yeşil kartınızı iptal edeceğiz, aileye yapılan yardımı iptal edeceğiz.' Soma'ya gidin, taşeron işçilere de gidip şunu söylüyorlar; 'Evet demezseniz Hayır çıkarsa CHP iktidara gelecek. Kılıçdaroğlu başbakan olacak sizi atacak, yerinize yeni işçiler alacak.' Bunların tamamı yalan, tamamı yüzsüzlüktür. Bütün yeşil kartlı kardeşlerime söylüyorum. Taşeron işçilere sesleniyorum. Meraklanmayın halkın iktidarı geliyor. Herkese aş var herkese iş var. İster oy ver ister verme.'' Kılıçdaroğlu, hangi görüşten, etnik kimlikten olursa olsun, hangi inançtan olursa olsun insanları sevdiklerini söyledi. İnsanın düşüncesiyle inancıyla Allah'ın yarattığı değerli varlık olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, ''Kuralımız da kaidemiz de ahlakımız da budur. Taşeron işçileri atacak mıyız? Bizim derdimiz atmak değil. Bizim derdimiz bu ülkede herkes alın teriyle ekmek kazansın. Bunların zamanında bir gazi yatağında aç ölmedi mi? Diyarbakır'da bir adam işsiz. Evine gidiyor eşi 'eve ne getirdin' diyor. Hiç bir şey getirememiş. Onuruna yediremiyor ve kendisini asıyor. Afyonkarahisar'da böbreklerini satıyor insanlar geçinmek için. Bunların gazetelerinde bunlardan söz ediliyor mu?'' dedi.