CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), Özgür Suriye Ordusu ile birlikte Afrin'e yönelik olarak düzenlediği Zeytin Dalı Harekâtı'nı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "oy devşirmek" için kullandığını iddia ederek, "Ahlaksızlıktır" dedi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın CHP'nin desteğinden rahatsız olduğunu da söyledi.
Kılıçdaroğlu dün Başbakan Binali Yıldırım'la görüşmesinin ardından Hürriyet'ten Deniz Zeyrek'e, Afrin Operasyonu hakkında şu açıklamaları yaptı:
“Erdoğan’da Kılıçdaroğlu takıntısı var. Ben artık ciddiye almıyorum. Ordu Afrin’e girmiş. Biz açıktan destek veriyoruz, ‘sınırlarımızda sorun var, bu milli bir sorundur’ diyoruz. Böyle bir konuyu oy devşirmek için kullanmak ahlaksızlıktır. O desteğimizden bile rahatsız oluyor.”
Zeyrek'in "Kılıçdaroğlu: Milli sorundur, elimizden gelen desteği sağlarız" başlığıyla (23 Ocak 2018) yayımlanan Kılıçdaroğlu'nun ifadelerinin de yer aldığı yazısının ilgili bölümü şöyle:
Afrin’e yönelik “Zeytindalı Harekatı”nın en önemli sonuçlarından biri de uzun zamandır kutuplaşan siyaseti bir araya getirmesi oldu. HDP dışında bütün partiler, harekata açıktan, kayıtsız ve şartsız destek verdiler.
Başbakan Binali Yıldırım ile yaptığı görüşmeden sonra sayın Kılıçdaroğlu ile telefon görüşmesi yapma fırsatı buldum. Gazetecilik refleksi ile Başbakan Yıldırım’ın anlatmış olabileceğini düşündüğüm bilgileri sordum ama görüşmenin içeriği hakkında konuşmak istemedi. “Başından beri bizi bilgilendiriyor. Operasyon başlamadan Almanya’daydım, arayıp bilgi verdi. Bugün de (dün) harekat hakkında bilgiler paylaştı. Desteğimiz için teşekkür etti” demekle yetindi.
Ben de bu durumda “O zaman sizin Zeytindalı Harekatı ile ilgili görüşlerinizi öğrenmek isterim” dedim.
Kılıçdaroğlu, cümlem bitmeden, “Bu milli bir sorun. Türkiye’nin sınır güvenliği söz konusu. O nedenle elimizden gelen desteği sağlarız. Bizim desteğimizi ortaya koymamız, ordumuzun morali ve motivasyonu açısından da önemli” dedi.
Büyük ihtimalle bu desteği Başbakan Yıldırım’a da iletmişti.
Kılıçdaroğlu, verdikleri açık desteğe rağmen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bay Kemal...” diye başlayarak kendisini eleştirdiğini anımsatarak şöyle konuştu: “Erdoğan’da Kılıçdaroğlu takıntısı var. Ben artık ciddiye almıyorum. Ordu Afrin’e girmiş. Biz açıktan destek veriyoruz, ‘sınırlarımızda sorun var, bu milli bir sorundur’ diyoruz. Böyle bir konuyu oy devşirmek için kullanmak ahlaksızlıktır. O desteğimizden bile rahatsız oluyor.”
Kılıçdaroğlu’ndan Afrin operasyonu konusunda detay alamayınca operasyonla ilgili yetkililerin kapısını çaldım. İlk sorum şu oldu:
- “Rusya’nın desteği sonuna dek sürer mi?”
Yanıt netti: “Rusya, ABD ile bir denge politikası izliyor ve Türkiye’yle işbirliği bu denge için önemli. O nedenle ABD’den beklediklerini alana dek Türkiye’yi yanında tutmak istiyor. O nedenle desteğini sürdürür.”
Bu yanıtın ardından şu soru geldi aklıma:
- “Esad yönetimi, ‘Türk uçaklarını vururuz’ demişti. Ancak operasyonu kınamakla yetindi. Esad’la temas mı var?”
Şu yanıtı aldım: “Her şey Rusya’nın kontrolünde olsa da Esad ayak direseydi, sorun çıkabilirdi. Esad’a Rusya üzerinden yazılı belge ile bilgi verildi. Uzun zamandan beri merkezi otoriteyi muhatap alan ilk diplomatik belgeydi.”
Gördüğünüz gibi, Afrin operasyonu, Türkiye ile Esad rejimi arasında da yeni bir dönemi açmış görünüyor. Ankara’da “Esad Rusya’dan sonra ABD’nin de desteğini almış görünüyor. Bu da bir süre daha kalıcı olacağını gösteriyor. ‘Esad’ı görmüyoruz’ tavrı artık sürdürülemez” görüşü çok üst düzeyde dile getirilmeye başlandı bile.