KILIÇDAROĞLU ERDOĞAN'I GENEL MERKEZE BEKLİYOR TBMM (A.A)

-KILIÇDAROĞLU ERDOĞAN'I GENEL MERKEZE BEKLİYOR TBMM (A.A) - 22.02.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hesap uzmanlığı mesleğine, binlerce kişinin katıldığı sınavı üçüncülükle kazanarak girdiğini belirterek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, ''Mesleğim hesap uzmanlığıdır, çıksın kendi mesleğini söylesin, hesap uzmanlığı sınavlarına girsin bakayım. Hayatımız, devletin rakamları içinde geçti. Başbakan, bizim aile projemizin ne olduğunu da bilmiyor. Kendisine söz veriyorum, CHP Genel Merkezi'ne gelirse, bunu bütün boyutlarıyla anlatacağım''dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grup toplantısında, ülkeyi yönetemeyenin, ülkede zorun yaratacağını ifade etti. ''Kaliteli, halka güven veren bir yönetimin değil, bildiğini okuyan, baskıcı, despot anlayışı egemen kılmaya çalışan bir yönetim anlayışı'' olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, ''O anlayışladır ki 'ben bildiğimi söylerim, nasıl olsa yandaşlarım bana inanırlar'... Buradan onun yandaşlarına, bize 'hesap bilmiyor' diyen köşe yazarlarına sesleniyorum; köşenizde, Başbakan'ın bu matematik hesabını nasıl yanlış yaptığını vatandaşa anlatır mısınız? Anlatırsanız, sizi yürekten kutlayacağım, anlatmazsanız 'yandaş kalemler' demekten başka seçeneğimiz kalmıyor'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, bir gerçeğin daha ortaya çıktığını, AK Parti Genel Başkanı'nın, kişi ile aile kavramını da bilmediğini ileri sürdü. Projelerinin adının, ''Aile Sigortası'' olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, kendilerinin Aile Sigortası hesabını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, yoksul kişilerin hesabını yaptığı öne sürdü. Kılıçdaroğlu, ''Daha bizim projemizin ne olduğunu da bilmiyor. Kendisine söz veriyorum, CHP Genel Merkezi'ne gelirse, Aile Sigortası'nı bütün boyutlarıyla anlatacağım'' dedi. -''BURASI CHP'DİR, AKP DEĞİL''- AK Parti Genel Başkanı'nın, ''Siz 12 milyon 715 bin kişiyi esas almışsınız yanılıyorsunuz, bir de kayıt dışı yoksullar var, onları dikkate almamışsınız'' diyerek, bir itirafta daha bulunduğunu savunan Kılıçdaroğlu, ''Ama Başbakan meraklanmasın, biz onun yönettiği ülkeyi, rakamlarla, enflasyon, işsizlik, tarım rakamlarıyla nasıl oynadığını biliyoruz'' ifadesini kullandı. CHP lideri, sözlerini, ''En az 600 lirayı kadının banka hesabına yatıracağız, bu bin 250'ye kadar çıkacak. Bu rakamı da onlar anlayamaz çünkü aile, Anadolu, Anadolu'da yoksulluk, yoksul ailelerde ortalama kaç çocuk var, kaç kurum bu yardımı yapıyor, bütçeleri nedir bunları bilmiyorlar ki... CHP bunların tamamını biliyor, hesabını yapıyor. Bu projemizi, konunun uzmanlarıyla defalarca tartıştık. Çünkü burası CHP'dir, AKP değildir, aldatanlar ve kandıranlar partisi değildir burası'' diye sürdürdü. -''AÇLIK SINIRININ ALTINDAKİLERİ DE İTİRAF ETSİN''-   Hesaplarını, kayıt dışı yoksulları da dikkate alarak, 15 milyon 645 bin kişi üzerinden yaptıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, ''Bir şeyi unutmasınlar, ben hesap uzmanlığı mesleğine, binlerce kişinin katıldığı sınavdan üçüncü olarak kazandım, o mesleğe girdim. Benim mesleğim hesap uzmanlığıdır, çıksın kendi mesleğini söylesin, hesap uzmanlığı sınavlarına girsin bakayım. Benim, arkadaşlarımın, bizim hayatımız, devletin rakamları içinde geçti'' dedi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:  ''Bizi başka partiye benzetmesinler, ağzımızdan çıkan rakamlar en az 7-8 kez test edilmiş rakamlardır, onlar gibi kürsüye çıkayım, kafadan atayım... 12 milyon 715 bin, çarp 600 ile, yılda şu kadar... O hesabı bile yapamıyorlar. Her şeyin hesabını, kitabını, en ufak ayrıntısına kadar yaparız. Biz bunu biliriz, onlar neyi bilirler? Onlar köşe nasıl dönülür onu bilirler, hayali ihracattan raporu olanı parlamentoya getirmesini bilirler, vatandaşın cebine el atıp, o parayı kendi ceplerine indirmesini bilirler. Vatandaşlarımdan özellikle istirham ediyorum, bize sonuna kadar güvenin, ne söylediğimizi biliyoruz. Bu ülkede herkesin karnının doyabileceği kaynak var, yeter ki bu ülke namuslu, düzgün yönetilsin.  Bunların bir mahareti var; milletin gözünü boyama konusunda, kendi gazeteleri, televizyonları var. Sabah akşam bakarsınız bazı adamlar çıkmış televizyonlara, bunların bazılarına da profesör deniliyor, 'Türkiye gelişti, çağ atladı' İşsizlik, yoksulluk var, 'tık' yok. Biz söylemeseydik, Sayın Başbakan 12 milyon 715 bin yoksulu ve kayıt dışı yoksulları söyleyemezdi, itiraf etmek zorunda kaldı. Başbakan'dan rica ediyorum, bir de açlık sınırının altındaki vatandaşların sayısını itiraf etsin. Halk, günlük yaşamından memnunsa koşa koşa gitsin 12 Haziranda oyunu AKP'ye versin, hiç itiraz etmem, ama memnun değilse, ailesinin, çevresinin sorunları varsa, şapkayı koyup bir düşünsün. 8 yıldır ülkeyi yönetiyorlar, onun için hesabı hepimizin iyi yapması lazım.'' -''LİSTEYİ BOYNUNA ASARIM''- Kemal Kılıçdaroğlu, Aile Sigortası'nı açıklamalarından sonra gazetelerin arka sayfalarda yer alan ilanlara işaret etti. ''10 yılda ne büyük işler yapmışlar. Türkiye, nereden nereye gelmiş'' diyen Kılıçdaroğlu, ekonomiyle ilgili bazı rakamlar verdi. Devletin borcunun 148 milyar dolardan 306 milyar dolara, kişi başına kamu borcunun 2 bin 249 dolardan 4 bin 152 dolara çıktığını belirten Kılıçdaroğlu, 149 milyar lira olan iç borç stokunun 25 Şubat 2010 itibarıyla 352 milyar liraya ulaştığını kaydetti. Kılıçdaroğlu, 80 yılda 135 milyar lira faiz ödenirken, 8 yılda bu rakamın 408 milyar lira olduğunu ifade etti. Şirketlerin kredi borcu 56 milyar lirayken, Şubat 2010 itibarıyla bu rakamın 377 milyara ulaştığını anlatan Kılıçdaroğlu, 31 Aralık 2002 itibarıyla 626 milyon dolar olan cari işlemler açığının şimdi 48 milyar 600 milyon dolara ulaştığını belirtti. Kılıçdaroğlu, 80 yılda verilen cari açığın 57 milyar dolar, 8 yılda verilen cari açığın ise 219 milyar dolar olduğunu ifade ederek, ''Bunlar, iktidara gelirken sıcak para 6,6 milyar dolar, şimdi 113 milyar dolar. İktidara geldiklerinde karşılıksız çek sayısı 742 bin, şimdi 1 milyon 911 bine çıktı. Tüketicilerin banka borcu 2002'de 6,6 milyar lira, şimdi 180 milyar. Tüketici kredisi borçlusu aile sayısı 1 milyon 655 binden 10 milyon 388 bine çıkmış. İcra dosyası 10 milyondan 17 milyona çıktı, 1 kilo ekmeğin fiyatı 1 lirayken şimdi 2 lira 10 kuruş. Cezaevindeki tutuklu ve hükümlü sayısı 59 bin 429 iken, şimdi 122 bin 404'e çıkmış'' diye konuştu. Kemal Kılıçdaroğlu, bu rakamların yer aldığı kağıdı göstererek, ''Recep Tayyip Erdoğan çıksın desin ki 'bu rakamlar yanlıştır', bu listeyi onun boynuna asarım'' ifadesini kullandı. -'TERS MERDİVEN' ELEŞTİRİ- Kılıçdaroğlu, her insanın hayatında kusurları, eksiklikleri ve yanlışlarının olabileceğini, bunun insan olmanın doğal sonucu olduğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu, Aile Sigortası Projesi'ni açıkladığı toplantıdan çıkışında bir yere acele yetişmesi gerektiğini, yoğun kalabalıkta yönlendirildiğini ifade etti. Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Yanlışlarımız, eksikliklerimiz olabilir. Burada bir yanlışlık yok ama sormak istiyorum; Sayın Başbakan bir ata bindin atı 4 kişi tutuyordu, sen o beygirin üstünden düştün. Biz sana bir şey dedik mi? İlacını aldın veya almadın veya dozunu fazla kaçırdın arabada kaldın, balyozla arabanın camını kırdılar, seni dışarı çıkardılar. Sana bir şey dedik mi? Bir milletvekilin balyozla poz verdi. İstanbul Kadın Kollarının kimlik dağıtım toplantısında giderken kabloya takılıyorsun, düşmemen için seni zor yakalıyorlar. Bir şey söyledik mi? Hayır. İnsani şeylerdir bunlar, olabilir. Futbol oynarken sağ kolunu kırdın, benim bildiğim top ayakla oynanır, nasıl kırdın kolunu? Senin milletvekillerin gösterdiğin yanlış haritaya alkış tuttular. Senin bir bakanın 'Hazreti Muhammed'e dedim ki' diye cümleye başladı sonra yüzünü kapadı. Bir şey söyledik mi? Yine bir bakanın helikopterden inince pervaneye doğru gitti, zor tuttular. Bir şey söyledik mi? Senin korumalarından bazıları arabalarını çaldırdılar. Bu kazalar ortadayken benim bindiğim merdiveni diline doluyorsun. İnsanda biraz ahlak olur. Sen Başbakansın. İnsan biraz adam olur, dürüst olur, delikanlı olur. Sen Kasımpaşa'yı da perişan ettin.'' -''BULA BULA VAN DENİZİNİ BULDULAR''- ''Van Denizi'' tartışması ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Kılıçdaroğlu, ''Dünyadan bu kadar habersiz, ülkesinden bu kadar habersiz bir başbakanı ilk kez görüyorum'' dedi. Vanlıların Van gölüne 'Van denizi'' dediklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, ''Senin haberin yoksa ben ne yapayım?'' diye sordu. Van Valiliğinin internet sitesinde 'Van denizi' diye yazdığını, Van valiliğinin geçen yıl ''Van Denizi Su Sporları Şenliği'' düzenlediğini, 2008 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi'ne mensup 4 milletvekilinin verdikleri bir araştırma önergesinde ''Van Gölü yöresel adıyla Van Denizi olarak bilinir' denildiğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Kime ne anlatayım? Cehalet desem biraz kaba kaçacak'' diye konuştu. Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın ''Van Denizi Kıyı Temizliği Günü' düzenlediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Sen onlara da mı sormadın? Ne dedik? Delikanlı olacaksın, adam olacaksın, yiğit olacaksın, ufak işlerle uğraşmayacaksın. Demiş ki 'bunların kılavuzu kim?' Benim kılavuzum, Van halkı. Senin kılavuzun kim, onu vermeyeceğim. Senin kılavuzun kim çık açık yüreklilikle söyle'' diye konuştu. ''Vanlılar buraya Van denizi derler'' dediğini, Erdoğan'ın eleştiri için cümlenin tamamını gözden kaçırdığını kaydeden Kılıçdaroğlu, 'Her şeyi araştırıyorlar 'acaba ne bulabiliriz' diye. Bula bula Van denizini buldular. Ne bulursanız bulun, ben bu halka doğruları söylemeye devam edeceğim. Tek güvencem halk'' dedi.