Kılıçdaroğlu hükümete seslendi: Sizin darbeden önceden haberiniz var mıydı yok muydu?

Kılıçdaroğlu hükümete seslendi: Sizin darbeden önceden haberiniz var mıydı yok muydu?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili olarak "Hükümete çok açık bir soru sormak istiyorum: Sizin darbeden önceden haberiniz var mıydı yok muydu?" dedi. OHAL sonrası yaşananlar için maddeler sıralayan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dolar yerine Türk lirası çağrısını da değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, "Bütün liderlere sesleniyorum. Ben dahil servetlerimizi açıklayalım. Ben birikimimi dolara yatırmadım" diye konuştu.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 2017 yılı bütçe görüşmelerinde konuştu. Kılıçdaroğlu'nun konuşması yaklaşık 1 saat sürdü. 15 Temmuz darbe girişimini değerlendiren CHP lideri, "Hükümete çok açık bir soru sormak istiyorum: Sizin darbeden önceden haberiniz var mıydı yok muydu?" dedi. OHAL sonrası yaşananlar için maddeler sıralayan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dolar yerine Türk lirası çağrısını da değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, "Bütün liderlere sesleniyorum. Ben dahil servetlerimizi açıklayalım. Ben birikimimi dolara yatırmadım" diye konuştu.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözlerinden satırbaşları şöyle:

Demokrasi üzerindeki her türlü vesayetin kaldırılması gerektiğine inanıyoruz. 16 Temmuz'da gelip bir konuşma yaptım. Ne söylüyorum; madem ki milletin takdiriyle buraya geldik, madem ki milli irade çok değerlidir. Demokrasi üzerindeki vesayete makamı ve mevkisi ne olursa olsun kimseye izin verilemez dedim. Herkes anayasal sınırları çerçevesinde hareket etmeli.

Arkamda Bakanlar Kurulu var. Her bir bakanın davulu vardır ama ses çıkaracak tokmağı kimse kusura bakmasın saraydadır. Bu olmaz, bunu kabul etmeyiz. Yürütme organının iradesine kimse gölge düşüremez.

Koltuğuna sahip çıkmayan Türkiye'ye sahip çıkamaz. Bakanların ve Sayın Cumhurbaşkanının kendi yetki alanları içinde görev yapmaları lazım.

Hele hele bir ülkede bakanlar konu mankeni konumuna düşürülüyorsa orada bir sorun var demektir. Demokrasiyi güçlendirmek için ne gerekiyorsa ona destek vereceğiz dedik. Bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Halktan daha büyük güç yoktur, ona inanıyoruz, ona güveniyoruz.

OHAL'le ilgili yasaya biz hayır dedik ve çıktı. Hukukun üstünlüğü dediğimiz bir kavram var. Üstünlerin hukuku değil!

Hukukun içinde birisi suç işlerse adalete teslim edeceksiniz. Bir işkenceler yapıldı! Türkiye'nin dünyaya rezil edilmesine kimin hakkı var! Bu fotoğrafları Anadolu Ajansı servis etti. Bir hükümet işkenceyi savunursa, orada Türkiye'nin saygınlığına derin bir gölge düşürür. Bu ülkenin saygınlığına en derin gölge düşüren hükümettir arkamdaki hükümet.

Devletin istihbarat örgütleri, ordu güçleri diyor ki 'Ey siyasiler bu örgüt böyledir'. Sonra ne oluyor peki? Orada cemaatin himmet parası topladığı da ifade ediliyor. VE hükümetin önlem alması için karar alınıyor. Olay 2007 yılında medyaya yansıyor. Dönemin hükümeti diyor ki o karar bizim için yok hükmündedir. Devletin istihbarat örgütüne güvenmiyorsun, FETÖ üyesine güveniyorsun. Sonra da diyorsun ki 'Beni kandırdı!' Sorumlusu kimdir diye soruyoruz. Bu olayın sorumlusu kim? ank Asya'ya para yatıran mı bu işin sorumlusu! Yoksa onlara bütün bu fırsatları, devletin uyarılarına rağmen, Türkiye'yi adım adım darbeye hazırlayan kim? Siyaset kurumu derken 2 temel örnek vermek isterim.

 

"Mehmet Dişli..."

 

Birincisi Mehmet Dişli! Akıncılar Üssü'nde darbeyi yönetir. Mehmet Dişli'yi Genelkurmay'ın karargahına getirirler, kıta hizmetini tamamlamadan. Zaman gelir 2015. Dişli terfi eder tümgeneral olur. Yine kıta hizmeti lazım ama ona da bir formül bulunur. Ve Mehmet Dişli kıtaya gitmeden yine Genelkurmay karargahında kaldır. FETÖ'nün asıl sorumlusu Mehmet Dişli'yi orada tutan mı yoksa Bank Asya'ya para yatıranlar mı? Çocuğunu cemaatin yurduna gönderenler mi suçlu yoksa YAŞ'ta FETÖ'cülerin ihracını engelleyenler mi suçlu! Hükümeti uyardık! Hiç birisine uymadı! Hiç birisini dikkate almadı! Sorumlu bu arkada gördüğünüz hükümettir ve daha önceki hükümetlerdir.