CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Gerçekten de biz referandum sürecinde seçmenimizi kırdık. Bunun kaabahati bize ait. Kendi içimizde çözdük, anlattık, neden, nasıl oldu diye” açıklamasında bulundu.
Muhalefet partilerinin yerel seçimlerde başarılı olması durumunda genel seçim çağrısı yapılacağı iddiasına da değinen Kılıçdaroğlu, “Böyle bir şey yok. Belediye başkanının başarısını görmeden seçim istemek kadar yanlış bir şey yoktur. Belediye başkanı başarısını gösterecektir. Öbür türlü fırsatçılıktır” diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu seçimde başarı kriteriniz nedir?' şeklindeki soruya “Ankara, İstanbul, Bursa, Adana ve Mersin'i alacağız" diye yanıt verdi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Habertürk TV'de "Kübra Par'la Açık ve Net" programında Kübra Par'ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Çalışmalarımız gayet güzel gidiyor. Adaylarımız kazanmak için elbette çaba harcıyorlar. Birlikte işbirliği yaptığımız İYİ Parti ile çalışmalarımız var. Hazırlıklar çok önceden tamamlanmıştı. Yaptığımız hazırlıkları hayata geçiriyoruz. Arada bir partinin kurmayları toplanıyor, telefonla görüşüyoruz, neler var diye. Adaylarımızla sürekli görüşüyoruz. Gayet güzel, umutlu ve heyecanlı bir süreç. Örneğin bu sabah Kahramanmaraş Belediye Başkan adayımız Ali Bey ile görüştüm. Kazanacağından emin. Herkesi kucaklayan bir çıkışı var. Ona yöneltilen suçlamalar boş çıktı mâlum.
Muğla'ya baktığımızda arkadaşlarımız çaba harcıyor. Bursa'da aynı şekilde. Manisa'da İYİ Parti'nin büyük şehir belediye başkanı adayı var. Kesinlikle iddialıyız. Farklı bir atmosfer var. Vatandaşlar 17 yıllık sürecin sonunda ne ile karşılaştıklarını görüyorlar. Mutfakta yangın olduğunu görüyorlar. Bir aileyi vuran, o ailenin yaşam standardının düşmesidir. Eğer fileyi 50-100 TL ile doldururken, aynı fileyi bugün 200 TL ile dolduramıyorsanız orada ciddi bir sorun var. Vatandaş '17 yılda ne istediysen verdim. Vergi, oy, Cumhurbaşkanı oyu verdim. 17 yıl sonra beni neden soğan kuyruğuna soktun?'
Vatandaş CHP'li belediyelerde kırsalda elde edilen ürünün, kentliye hizmet ettiğini, kentte elde edilen gelirin kırsala aktarıldığını görüyor. Tekirdağ'da meral ıslah edildi. Bütün ilçelere okul yapıldı. Bütün bunlar yapılıyor. Bizim belediyelerimizin yaptıklarını vatandaş görüyor zaten. Bu bir güven ilişkisi. Bizim belediyelerimizde asgari ücret net 2 bin 200 lira şu anda. Ekrem Bey Allah'ın izniyle kazanacak İstanbul'u, Mansur Bey Ankara'yı kazanacak. Biz hiç kimsenin işine son vermeyeceğiz diyoruz. CHP'li belediyelerin olduğu yerlerde huzur, bereket, karşılıklı anlayış, hiç kimsenin ötekileştirilmemesi var.
AK Parti reklamlarını CHP'li belediyelerin olduğu yerlerde yapıyor. Niçin? Çünkü oralarda yeşil var, sevgi var. Biz her mahallede kreş açacaksınız diyoruz. Bizim öyle çılgın projeler yok. Tam tersine insana dokunan projelerimiz var.
Gerçekten de biz referandum sürecinde seçmenimizi kırdık. Bunun kaabahati bize ait. Kendi içimizde çözdük, anlattık, neden, nasıl oldu diye. Çıkardığımız bütün adaylar kamuoyunun ilgisini çeken, sevilen, dürüst, bir şeyler yapmak isteyen, kenti kucaklayan, arkasında başarı hikâyesi olan adaylar. Bunların belediye başkanı olarak seçilmesi başlı başına güzel bir olay.
Ekrem Bey'i çok iyi buluyorum. Zaten Ekrem Bey, başarılı bir belediye başkanlığı yaptı, kim ne derse desin. Beylikdüzü'nü bütün İstanbul'a tanıttı. Kültür merkezi, park, spor tesisleri, kreşini yaptı. Kenti sporla, yeşillikle tanıştırdı. Bütün anneleri kazandı. Yoksul mahalellere pozitif ayrımcılık yaptı. 'CHP'li belediyeler bize hizmet götürür mü?' önyargısını kırdı.
Büyük kentlerde bir belediye başkanı başarılı olmuş, ilçenin dışına taşmaya başlamışsa onu aldık büyük şehir adayı yaptık. Bursa'da öyle. Şimdi bütün Bursa'yı Nilüfer gibi yapacak. Antalya'da, Konyaaltı'nda Muhittin Böcek, bütün Antalya'yı kucaklayacak. Adana'da da öyle. Göreceksiniz Adana gerçekten kültür ve tarım merkezi haline gelecek. İzmir'de de öyle. Seferhisar Belediye Başkanımız, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayımız oldu. Bizim adayların tanınıp, tanınmaması bir tarafa ama kendi bulundukları yerde seviliyor ve güven duyuluyor.
Karadeniz'e gittim. Ordu, Giresun, Artvin'e gittim. Karadeniz'de Ekrem İmamoğlu fırtınası var. Herkes o beklenti içinde. Kullandtığı dil, yaptığı çalışmalar, insanı kucaklayan sıcak bir dili var. Ekrem İmamoğlu'nun başarılı olacağına yüzde 100 inanıyorum, bakın yüzde 99 demiyorum. Biz sandıkta ittifak yapacağız. Kimle? Milletimizle yapacağız. İmamoğlu ayrımcılık yapıyor mu? Hayır. Bütün İstanbul'a hizmet üreten, hizmet veren kent haline getirecek mi? Evet. Geçmişte AK Parti'ye oy veren kardeşimiz şöyle düşünecek; '25 yıldır yönetiyorlar bu kenti. Hiçbir sorun çözülmedi. Bir deneyelim bakalım İmamoğlu'nu'. Yaşanabilir bir İstanbul olacak.
Sayın Binali Yıldırım '500 bin kişiye istihdam yaratacağım' dedi. Başbakanken niye yaratmadın? Ekrem İmamoğlu 200 bin kişilik istihdam yaratacaktır. Meydanın etrafında kafeler vardır. Orada binlerce insanlar çalışacak. Bir kentin enerjisinin boşaldığı alanlardır meydanlar. İstanbul'da meydan kaldı mı? İstanbul'u betona kim çevirdi?
Ankara, İstanbul, Bursa, Adana, Mersin'i alacağız. Bunların CHP tarafından alınacağını biliyoruz. İYİ Parti Manisa ve Balıkesir'i inşallah alacak. Bütün bunlara bakıldığında Türkiye'de yerel yönetimler konusunda üretimin ve üretmenin ne kadar değerli olduğunu geniş kitlelere aktaracağız. Vatandaş bizim diğer belediyelerde yaptığımız hizmeti gördü. Nefes almak için Kadıköy, Maltepe, Kartal, Sarıyer'e geliyor.
Vatandaş 17 yıl sırtında taşıdı. 17 yıl sonra vatandaşı soğan kuyruğuna sokarsanız olmaz. Antalya'da bazı çiftçiler TIR'larla yardım yaptılar. Belediyeye verdiler. Getirdiler bedava aldıkları ürünleri fakir millete parayla sattılar. Sana bedava verileni ucuz diye getir burada sat. Biz ne yaptık? 35 bin aileye 10 kilo soğan, 10 kilo patates, hiç kimsenin haberi olmadan kapıları çalındı ve bırakıldı. Bu işler doğrudur ve böyle olması gerekiyor deniliyorsa, biz kazanacağız.
Ben miting, anket bunları bir tarafa bırakıyorum. Vatandaşlarla bir araya geliyorum. Uzun yıllar AK Parti'ye oy verip de 'bundan sonra oyum sizin' diyen yüzlerce vatandaşla karşılaşıyorum. Sarayda oturan bir kişinin halkın sorunlarına eğilmesi mümkün değil. Bilse dahi çözme kapasitesi yok artık. Hayatında işsizlik, yoksulluk görmemiş. Ne anlar işsizlikten, yoksulluktan? Onların yaşamı ile halkın yaşamı arasında derin uçurumlar var. O uçurumları kapatmak da bizim görevimiz.
Kurultaysa kurultaylar yapılır. Biz bu yerel seçimlerde başarıyı yakalayacağız. Başarıyı yakalamak yetmiyor. Burada önemli olan verilen sözlerin yerine getirilmesidir. Her mahalleye kreş açacağım deyip, hiçbir mahalleye kreş açmazsanız olmaz. Biz yapmayacağımız şeylerin vaadinde bulunmadık. Vaadleri yerine getirme ve orayı sürdürebilir kılmak.
Hayır efendim niye olsun. Korkuyorlar, koltukları sallanır diye. Muhtar, belediye başkanı, il genel meclisi seçiyoruz. Bunun genel seçimle alakası yok. Bu bir yerel seçim. Efendim yerelde başarılı olurlarsa genel seçim çağrısı yapacaklar. Böyle bir şey yok. Belediye başkanının başarısını görmeden seçim istemek kadar yanlış bir şey yoktur. Belediye başkanı başarısını gösterecektir. Öbür türlü fırsatçılıktır. 'Yerel seçimi kazandım hadi genel seçime gidelim' yaklaşımı doğru değil. Vatandaş artık seçimden yoruldu. Toplumun seçtiği kişileri değerlendirlmesi lazım. Ekrem Bey başarılı olursa o zaman 'evet CHP verdiği sözü tutuyor, herkese kucak açtı, hiçbir çocuk yatağa aç girmedi, anneler çocuklarını kreşe götürüyorlar'.
Bahçeli bekadan söz ediyor, buna hakkı yoktur. Sakarya'da 20 milyar dolarlık tank palet fabrikası. Kime peşkeş çekildi? Katar ordusuna. Kim itiraz ediyor? Bahçeli değil biz itirat ediliyoruz. 50 milyon doları bulamadık diye Katar'ı ortak ettik diyorlar. 50 milyon doları siz bulamıyorsanız, bana bir hafta süre verin, ben bulayım. Tek şartım Katar ordusuyla yaptığınız sözleşmeyi iptal edin.
'Şu partiye oy veren vatandaş bize vermesin' diyebilir miyim? Erdoğan, Bahçeli söylüyor mu bunu? Hayır. Vatandaşın oyunun CHP'den yana olduğu için 'acaba vatandaşı nasıl onlara oy vermez noktaya taşıyabiliriz' arayışı içerisindeler. Vatandaş kararını vermiş.
Her eleştiriye saygım var. Her sıkıştıklarında 'idam getireceğiz' diyorlar. 'Getirin kardeşim, ne söylüyorsunuz' anlamında söyledim. O konuşmanın bütününü incelediğinizde böyle bir sonuç asla çıkmıyor. Orada ben Yeni Zelanda'da yapılan olayı kınadım, lanetledim. Batı'nın sorumluluğunu hatırlattım. O teröristin yetişmesini sağlayan atmosferle mücadele edilmesi gerektiğini, İslam dünyasının da teröre karşı olması gerektiğini söyledim. Onlar bu teröre karşı tek yürek durdular. Başbakanın bu konudaki tavrıyla. Parlamentonun açılışında Kuran-ı Kerim okutuldu. Ekrem İmamoğlu da benzer bir şey yaptı. O da Eyüp Sultan'da Mevlüt okuttu. Erdoğan tam bunun tersini yaptı. Teröristin propogandasını yaptı. Tek tek filmini izletti. O insanların nasıl öldüğünü gösterdi, bu doğru değil.
Sürekli kendisini yenileyen bir CHP var. CHP sıradan bir parti değil. Dünyanın en köklü ve eski partilerden biridir. Avrupa'nın en güçlü sosyal demokrat partisidir. Yeni yüzler, yeni düşünceler, çağı yakalayan düşünceler buradan çıkacaktır elbette.
Her eleştiriye saygım var. Her sıkıştıklarında 'idam getireceğiz' diyorlar. 'Getirin kardeşim, ne söylüyorsunuz' anlamında söyledim. O konuşmanın bütününü incelediğinizde böyle bir sonuç asla çıkmıyor. Orada ben Yeni Zelanda'da yapılan olayı kınadım,lanetledim. Batı'nın sorumluluğunu hatırlattım. O teröristin yetişmesini sağlayan atmosferle mücadele edilmesi gerektiğini, İslam dünyasının da teröre karşı olması gerektiğini söyledim. Onlar bu teröre karşı tek yürek durdular. Başbakanın bu konudaki tavrıyla. Parlamentonun açılışında Kuran-ı Kerim okutuldu. Ekrem İmamoğlu da benzer bir şey yaptı. O da Eyüp Sultan'da Mevlüt okuttu. Erdoğan tam bunun tersini yaptı. Teröristin propogandasını yaptı. Tek tek filmini izletti. O insanların nasıl öldüğünü gösterdi, bu doğru değil.