CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Kadın Kolları il ve ilçe başkanları ile birlikte, partiye yeni katılan üyeler ile bir araya geldi.
Siyasetin erkek egemen bir yapıda olduğunu söylerken, “Aslında bütün dünyada biraz böyle. Ama bu belli aşamalarda kırılıyor. Ve kadınlar da bir şekliyle siyasetin içinde ana özne olarak yerlerini alıyorlar” diyen Kılıçdaroğlu, Adalet Yürüyüşü'nden bahsetti. Bunun bir başlangıç olduğunu ve henüz tamamlanmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Birileri çocuğuna iş bulamazken birilerinin dört, beş yerden maaş aldığını biliyorum. Bütün bunların hepsini çözeceğiz. Ama kim çözecek, biz çözeceğiz. Beraber çözeceğiz. Bu mücadeleyi verdiğimiz zaman bu ülkeye gerçekten görevimizi yapmış oluruz. Asıl hedefimiz de bunu sağlamak” diye konuştu.
Ev kadınlarının sorunlarına değinen Kılıçdaroğlu, daha önce açıkladığı ve iktidara geldikleri takdirde yürürlüğe koyacakları Aile Destekleri Sigortası'nı işaret ederek, "Düzce’de konuşurken söyledim, sizi erkeklere muhtaç etmeyecek bir düzeni kuracağım diye, evet Aile Destekleri Sigortası’nın temelinde de o yatıyor. Kadınları, erkeklere muhtaç etmeyeceğimiz, onların getirebileceği üç, beş kuruşla veya gıdayla sadece ailenin geçinemeyeceğini, kadının da bir sosyal güvenliğinin olmasını ve bunun da Aile Destekleri Sigortası ile hayata geçirebileceğimizi söyledim" dedi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Kadın Kolları tarafından CHP Genel Merkezi’nde düzenlenen programda; Bilecik, Bolu, Düzce ve Sakarya’dan gelen Kadın Kolları il ve ilçe başkanları ve üyeler ile buluştu. Kılıçdaroğlu, AKP’den istifa ederek CHP’ye üye olan iki genç kadına da parti rozeti taktı.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Öncelikle hoş geldiniz. Burası sizin eviniz. Bir siyasetin başarılı olması için o toplumda yaşayan herkesin bir şekliyle o siyasetin içinde olması; o siyasete yön vermesi lazım. Bizde siyaset biraz erkek egemen bir yapı içinde. Aslında bütün dünyada biraz böyle. Ama bu belli aşamalarda kırılıyor. Ve kadınlar da bir şekliyle siyasetin içinde ana özne olarak yerlerini alıyorlar.
Sizden isteğim şu; stratejik çalışmayı öğrenin. Kiminle konuşmalıyız, sohbet etmeliyiz, kimi partiye kazandırmalıyız. Belki hayatında hiç politik söylemi dinlememiş veya politik söylemden gelmeyen veya evinde hiç siyaset konuşulmayan bir ailede oturup konuştuğunuz zaman dünyanın derdini dinleyebilirsiniz. Asıl o dertleri çözecek olan siyaset kurumu, başka bir şey değil. Onlara siyasetin ne kadar önemli olduğunu aktarmak ve kendi haklarını eğer arayacaklarsa arama yolunun siyasetten geçtiğini de bir şekliyle anlatmanız gerekiyor.
Bir evde yaşayan dramı en derinden hisseden evdeki kadındır. Onu da biliyoruz. Şiddete uğrayan kadın, baskı altında olan kadın, düşüncesini özgürce ifade edemeyen kadınlar var. Dolasıyla bir şekliyle bunları da sizin kucaklamanız lazım. Ona çözümleri anlatmanız lazım. Aile Destekleri Sigortası, kız çocuğunun okuması, onun yurt sorununun çözülmesi, oğlunun varsa yurt sorununun çözülmesi, evde huzurun olması, asgari bir gelir güvencesinin eve sağlanması, o gelir güvencesi içerisinde annenin gelecek açısından bir endişe hissetmemesi, bu görevin sosyal bir devlete ait olduğunu Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen maddelerinden birisinin de sosyal devlet olduğunu; sosyal devletin fakirin, fukaranın yanındaki devlet tanımı, halkın diliyle; devlet olduğunu ve bütün dünya anayasalarında da devletin sosyal olması gerektiğinin yazıldığını bir şekliyle anlatmamız lazım.
En büyük sorunu yaşayan ev kadınları. Ev kadınlarını dinlememiz, onların sorunlarının nasıl çözüleceğini anlatmamız, Düzce’de konuşurken söyledim, bütün kadınlara; sizi erkeklere muhtaç etmeyecek bir düzeni kuracağım diye, evet Aile Destekleri Sigortası’nın temelinde de o yatıyor. Kadınları, erkeklere muhtaç etmeyeceğimiz, onların getirebileceği üç, beş kuruşla veya gıdayla sadece ailenin geçinemeyeceğini, kadının da bir sosyal güvenliğinin olmasını ve bunun da Aile Destekleri Sigortası ile hayata geçirebileceğimizi söyledim, aktardım. En büyük alkışı da buradan aldığımı ifade edeyim. Demek ki kadınlar bu konuda biraz dertli.
Adalet Yürüyüşü bir başlangıçtı, henüz sonuçlanmış değil. İktidar olduğumuzda Adalet Yürüyüşü’nde ve iktidar olduktan sonra da adaleti sağladığımızda asıl o yürüyüş o zaman bitecek. Büyük adaletsizliklerin olduğunu biliyorum. Bir evde üç, dört çocuğun işsiz olduğunu, annenin, babanın dertli olduğunu biliyorum. Sorunların büyük olduğunu biliyorum. Birileri çocuğuna iş bulamazken birilerinin dört, beş yerden maaş aldığını biliyorum. Bütün bunların hepsini çözeceğiz. Ama kim çözecek, biz çözeceğiz. Kadını ile erkeği ile, yaşlısıyla genciyle beraber çözeceğiz. Bu mücadeleyi verdiğimiz zaman bu ülkeye gerçekten görevimizi yapmış oluruz. Asıl hedefimiz de bunu sağlamak.
Sizin gücünüz var. Gücünüzü kullandığınız zaman göreceksiniz ki pek çok sorun da kendiliğinden çözülmüş olacaktır. Biz bazen iktidarı eleştirerek de çözüm yolları ortaya koyarak da iktidarın bazı şeyleri yapmasını sağlıyoruz, zaten. Taşeron işçilere kadro verilmesi, emekliye bayramda ikramiye verilmesi gibi pek çok uygulama bizim ısrarlı eleştirilerimiz üzerine ve biz bunları çözeceğiz dememiz üzerine geldi. EYT’lilerin sorunlarının çözülmesi, 3600 ek gösterge… Bütün bunların hepsi var.
Kırsalda her kadın ve her genç sigortalı olacak ve sigortasını devlet ödeyecek. Bu önemli, bunu anlatın. Kırsal boşalıyor, kırsalın boşalmaması lazım. Kırsalın boşalması demek, 84 milyonun aç kalması demek. Oradaki insanların desteklenmesi gerekiyor. Gençler çalışıyorsa sosyal güvenliklerini her ay devlet düzenli yatıracak. Kadın çalışıyorsa ki çalışıyor, erkekten daha fazla çalışıyor, özellikle Karadeniz’de bunu biliyorum, dolasıyla onların da sosyal güvenliği olacak, o sosyal güvenlik primlerini de devlet ödeyecek. Onlar kendi emeklilik haklarını kazanmış olacaklar. Bunu sağladığımız zaman kırsalda daha güçlü bir yapılanma, daha güçlü bir üretim ve çalışanın, alın teri dökenin hakkını aldığı bir düzeni de inşa etmiş olacağız.”
Nazlıaka, “Sayın Genel Başkanım, bu yoğunlukta zaman ayırdığınız için çok teşekkür ediyorum. Bugünün mimarı olan Kadın Kolları Üyemiz Azize Çeroğlu’nu izin verirseniz buraya davet etmek istiyorum” diyerek sözü Çeroğlu’na verdi.
Çeroğlu, “Öncelikle Sayın Genel Başkanımıza hak, hukuk, adalet söylemiyle inançla başlayıp her türlü engellemelere rağmen sonuna kadar sürdürdüğü Adalet Yürüyüşü’nü yaparak bizlere ilham verdiği, inancımızı güçlendirdiği, kuvvetlendirdiği ve ülkemizin aydınlık geleceğine giden yolu açtığı için hepinizin önünde bir kez daha teşekkür etmek istiyorum” dedi.
Çeroğlu, “Hepimizin çok derinden yaşadığı bir yokluk ve yoksulluk döneminden geçiyoruz. Bu gidişin ne zaman duracağı annelerin, babaların, çocuklarının istediklerini yapabildikleri, tencerelerini bolluk ile kaynatabileceği günlerin ne zaman geleceğini tahmin bile edemiyoruz. Globalleşen dünyada iflasa sürüklenen bir Türkiye’de yaşamak hepimizi gerçekten derinden yaralıyor ve sonuçlarından hepimizin etkileneceğini biliyoruz. Fakat korkmuyoruz. Korkmadık ki buradayız. O anlamlı yürüyüşü desteklemek adına örgütlerimiz ile buradayız. Bu zor koşullarda sizin yanınızdayız, ardınızdayız” sözleriyle Kılıçdaroğlu’na destek mesajı verdi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, daha sonra partiye katılan yeni üyelere rozetlerini taktı. (ANKA)