Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, CHP 36. Olağan Kurultayı'nın ardından Geneş Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun, kurultayı olumlu değerlendirdiğini ve hakkında konuşmayı bıraktığını belirtti. Selvi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Bırakın Afrin'i Menbiç'e gireceğiz" sözlerini hatırlatarak, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun, "Türkiye’nin güvenliğini alabilecek noktaya kadar gitmeli ama ben Afrin’e girilmesini asla doğru bulmuyorum" dediğini aktardı.
Abdülkadir Selvi'nin "Kılıçdaroğlu: 'Kurultay tartışmalarını bıraktım" başlığıyla (7 Şubat 2018) yayımlanan yazısı şöyle:
CHP’de kurultay bitti ama tartışma bitmedi.
Muharrem İnce, “2014’te olduğu gibi susmayacağım” dediğine göre, tartışma bir süre daha devam edecek. Habertürk’ten Muharrem Sarıkaya ve Milliyet’ten Serpil Çevikcan’la birlikle Kılıçdaroğlu ile konuştuk. Daha doğrusu konuşmaya çalıştık. Çünkü CHP lideri, “Ben kurultay tartışmalarını bıraktım” dedi. Ama pes etmedik. Kurultay’dan Afrin’e uzanan bir ufuk turu yaptık. “Kurultayı bir cümle ile özetlerseniz ne dersiniz?” diye sorduk. “Adalet ve Cesaret ikisi de vardı” dedi CHP lideri. Oysa Muharrem İnce, Kurultay’da adaletin olmadığı eleştirisini getirmişti. Peki Kılıçdaroğlu kurultayı nasıl değerlendiriyor? İşte sözleri: “Sonuç itibariyle başarılı bir kurultaydı. Gelecek için verdiğim mesajlar çok önemliydi. Partilileri görevlendirme mesajları verdim altı madde halinde. Türkiye’nin beş temel sorununu dile getirdim, nasıl çözeceğimizi anlattım. Bir gelecek ufku çizdim.” Kurultay’da rakibi olan Muharrem İnce’nin aldığı 400 civarındaki oyu hatırlatarak, “Size karşı ciddi bir rakip olarak gösteriliyor” dedik. Bu soruya cevap vermedi. “Ben kurultay tartışmalarını bıraktım.” dedi. Ardından, “Tümüyle” diye ilave etti. “Artık bizim önümüzde yeni bir ufuk var, hedef var. Türkiye’nin bu kadar sorunu varken, partinin kendi içine dönüp, kendi iç sorunlarını tartışması doğru değil” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, kurultay hakkında daha fazla konuşmak istemeyince CHP kulislerine kulak kabarttım.
Kılıçdaroğlu ile İnce’ye verilen kırk dokuz imzanın mükerrer çıkması, büyük bir krize neden olmuştu. Peki bu isimler tespit edilebildi mi? Divan başkanlığının tutanağı henüz genel merkeze ulaşmamış. Bu bilgiler ulaştığında mazbatalara bakılacak, mükerrer imzalar tespit edilecek. Muharrem İnce, delegelere baskı yapıldığı iddiasını ise sürdürüyor. Kılıçdaroğlu’nun delegelere baskı yapıldığı iddiaları karşısında tepkili olduğu ve yakın çevresine, “Kılıçdaroğlu’nun telefon edip bana oy verin dediği bir delege, bir il başkanı bulurlarsa siyaseti bırakırım” dediği söyleniyor. Kurultay’da Kılıçdaroğlu’nun daha yüksek bir oyla seçilmesi bekleniyordu. Hatta Adalet Yürüyüşü’nden sonra karşısına aday çıkması dahi sürpriz olarak görülüyordu. Ama evde yapılan hesap çarşıya uymadı. Kılıçdaroğlu, 790 oy alırken İnce’ye 447 oy çıktı. Bu sonuçlar Kılıçdaroğlu için sürpriz olmuş mu? CHP lideri sonuçlar üzerinde olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapmamış. Ama çok mutlu olduğu izlenimi edinmedim. Bir başka sorun da 1080 delegenin imzasıyla aday gösterilirken, sandıktan Kılıçdaroğlu’na 740 oy çıkması. CHP liderinin bundan rahatsız olduğu, bir karakter zaafı olarak ve eski siyasi kültürün bir devamı olarak gördüğü belirtiliyor. Daha önceki kurultayda Muharrem İnce’ye oy verdiği halde kimsenin dışlanmadığını hatırlattığı ifade ediliyor. CHP kurultayında ilginç şeyler yaşandı. Örneğin Kılıçdaroğlu açış konuşmasını yaptı ama adaylık konuşması yapmadı. Ondan da öte Muharrem İnce’nin sert eleştirilerine cevap vermedi. İlginç bir bilgiye ulaştım. Kurultayda bir kargaşa yaşanmış, Muharrem İnce, genel başkan adaylarının konuşacağı maddede değil, faaliyet raporu üzerine söz isteyip adaylık konuşmasını yapınca, ilgili maddeye geçilememiş. Kılıçdaroğlu da kargaşa yaşanmaması için müdahale etmemiş. Bana ilginç geldi.
Kılıçdaroğlu ile sadece kurultayı konuşmadık, bir Afrin turu yaptık.
CHP lideri, “Türkiye’nin güvenliğini alabilecek noktaya kadar gitmeli ama ben Afrin’e girilmesini asla doğru bulmuyorum” dedi. Bir tarafa yazın, bu söz tartışma çıkaracak. Çünkü Kılıçdaroğlu, Afrin’e girilmesini doğru bulmuyor ama Cumhurbaşkanı Erdoğan, bırakın Afrin’i, “Menbiç’e gireceğiz” diye ABD’ye meydan okuyor.