Kılıçdaroğlu: Meclis'te kadınlar pasif kalıyor, daha aktif olmalılar

Kılıçdaroğlu: Meclis'te kadınlar pasif kalıyor, daha aktif olmalılar

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kadınlar parlamentoda daha aktif olabilirler, biraz pasif kaldıklarını düşünüyorum" dedi. Annesi, eşi ve lise öğretmenini hayatındaki en önemli üç kadın olarak değerlendiren Kılıçdaroğlu, Güler Sabancı, Özlem Çerçioğlu ve Leyla Atakan'ı da en başarılı kadınlar olarak gördüğünü söyledi.

Kemal Kılıçdaroğlu, hayatındaki önemli üç kadını, siyasette kadına bakışı, Meclis’te kadının yerini ve kadına yönelik şiddete karşı alınması gereken önerilerini Milliyet gazetesinden Damla Yur’a anlattı.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliğine katılmak üzere İstanbul’a gelen Kılıçdaroğlu, Milliyet’in 5 günlük “Türkiye’de Kadınlar” başlıklı yazı dizisini takip ettiğini, 7 Mart günü yayımlanan “Görev çocuk gelinleri kurtarmak” başlıklı haberin okuduğunda, çocuk yaşta evlendirilen sınıf arkadaşı Fatma’yı hatırladığını anlattı.

Kılıçdaroğlu, “Bingöl Genç’te ortaokul eğitimime devam ettim. Sıra arkadaşım Fatma vardı. 12 ya da 13 yaşındaydı. Bir gün okula gelmedi, rahatsız diye düşündüm. İkinci günde gelmeyince arkadaşlarıma sordum ‘Fatma nerede?’ diye. Bana ‘Fatma evlendi’ cevabını verdiler. Okuduğum her çocuk gelin haberi bana Fatma’yı hatırlatır. Fatma nerede?” dedi.

Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

 

Hayatınızda en önemli üç kadın kimdir?

Annem, eşim ve lise öğretmenim Aynur Atav. Ticaret Lisesi’nde okuyordum. O yıllar ticaret lisesi ilk öğrencilerini kabul ediyordu. Kendisi Bursa’dan ilk kez Doğu’ya, Elazığ’a gelmişti. iletişimimiz sürüyor.

 

Sizce ‘başarılı kadın’ figürü kim?

İlk aklıma gelen Güler Sabancı; başarılı bir iş kadını. Aydın Belediye Başkanımız (Özlem Çerçioğlu) başarılı bir iş kadını. Leyla Atakan, 1970’lerde başarılı bir belediye başkanımızdı, İzmit Kocaeli’de. Trafik kazasında vefat etti.

 

Kadın bir cumhurbaşkanı olsa Türkiye’de ne değişirdi?

Türkiye’de kadınlarında cumhurbaşkanı olabileceği şeklindeki kanı toplumda oturmuş olurdu. Halkın kadına verdiği değer kabul görmüş olurdu. Bütün dünyada yer edinirdi. Demokrasi çıtasını, kadın erkek çıtasını yükseltmiş olurdu. Kadınlar daha objektif bir algı.

 

TBMM’deki kadınları başarılı buluyor musunuz?

Parlamentodaki kadın milletvekillerinin görevlerini yerine getirip getirmedikleri çok sübjektif bir kavram. Kadın milletvekili komisyon başkanıysa komisyonun çalışmalarına bakmamız gerekiyor. İzlenimim şöyle: Kadınlar parlamentoda daha aktif olabilirler, biraz pasif kaldıklarını düşünüyorum. Tabii kadın milletvekillerinin muhalefette mi, iktidardan mı olup olmadığı önemli. Muhalefetteki kadın milletvekillerinin eleştiri özgürlüğü var. İktidar partisinin içinde yer alan kadın milletvekilleri eleştiride bulunmuyorlar ve bu çerçevede biraz sessizliklerini koruyorlar. O nedenle değerlendirme yaparken iktidar partinin kadın milletvekillerinin kadınların beklediği sorunların çözümüne yönelik olarak parlamentoda aktif olmadıklarını görüyoruz.

 

Sizin şiddeti önlemek için net bir öneriniz var mı?

Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde birden fazla alanın ele alınıp değerlendirilmesi lazım. Bunlardan birincisi ekonomi; işsizlik ailelerde çok temel bir sorun ve şiddeti besler. İkincisi, sosyal yapı, geldiği kültür. Erkeğin evde egemen olarak ortaya çıkması ve kadına söz hakkı vermemesi. Kadın düşüncesini dile getirdiği zaman da şiddetle onu susturması. Üçüncü, devletin bu konuda özel bir çalışma yapmaması. Özellikle aileden sorumlu bakanlığın bu konuda tutarlı bir çalışma yapması lazım. Şiddet öğesinin son 10 yılda bu kadar çok öne çıkmasının nedenleri nedir? Toplum aynı toplum ama şiddet de artıyor neden? Bilimsel bir çalışmayla bunun ortaya konup, çözümlerin de ona göre üretilmesi gerekiyor.