CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, üretici fiyat endeksi yüksek olan bütün toplumlarda enflasyonun kaçınılmaz olarak geleceğini belirterek , "Merkez Bankası bu süreçte görevini yapmıyor" dedi.
“Yeni mezun arkadaşlarımız iş aradığında asgari ücret kadar teklifte bulunuluyor. Bu konuda değerlendirmeniz nedir?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, ekmeğin, binilen otobüsün, sinemanın, çayın, kahvenin fiyatını siyasetin belirlediğini, siyasetin aldığı kararın herkesin hayatını etkilediğini belirtti.
Ekonominin bir ülke için son derece önemli ve değerli bir kavram olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, ekonominin sağlıklı ve tutarlı büyümesinin yolunun planlamadan geçtiğini söyledi.
Sınırlı kaynağın en verimli şekilde nerede kullanılacağının planlandığını dile getiren Kılıçdaroğlu, bütün ülkelerin kalkınma planlarının bulunduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, kapatılan Devlet Planlama Teşkilatında görev yapan mühendisten maliyeciye, ekonomistten psikoloğa kadar nitelikli personelin ülkenin sınırlı kaynaklarının en verimli şekilde nerelere harcanması gerektiğini belirlediğini anlatarak, şöyle konuştu:
"Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletinin en nitelikli, yetkin insanlarının, gençlerinin, yurt içinde, yurt dışında eğitim görmüş insanlarının devam ettiği ve Türkiye’yi planladığı Devlet Planlama Teşkilatı kapatıldı. Dolayısıyla kaynakların nerelere harcanacağına bir kişi karar veriyor, yani Sayın Erdoğan. ‘Köprü yapalım’ diyor. Oradan geçen insanlar bu parayı ödeyecek mi ödemeyecek mi? Köprüden önce bizim başka tercihlerimiz var mı yok mu? Bunu planlama yapar, planlamayı bir kişi yapmaz. İşin içinde matematikçisinden tutun fizikçisine kadar kara yolu yapımında uzmanlaşan kişiden tutun demir yolu yapımına kadar, enerjide barajdan tutun güneş enerjisine kadar, her alanda çalışan gruplar vardır. Dolayısıyla bunlar oturur karar verirler. Sonra bunu siyasi otoriteye sunarlar, bu yatırım verimli veya bu yatırım verimsiz."
Yatırımın verimli olması için katma değer yaratması gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, katma değeri yaratmanın kişinin refah düzeyinin yükselmesi anlamına geldiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, “Benim çok sık kullandığım bir beşli çete lafı vardır. Sizler de belki duymuşsunuzdur. Beşli çete aslında bir marka. Beşli çetelerin sayısı oldukça fazla. Neden beşli çete diyoruz bunlara? Çünkü alt gelir gruplarından üst gelir gruplarına ciddi bir kaynak transferi var ve bu geniş kitlelerde yoksullaşmaya, yoksul olan kitlelerde de derin yoksullaşmaya yol açıyor” dedi.
Gençlerin yurt dışına gitmek istediğini, orada asgari ücretle ev ve araba alabileceğini düşündüğünü dile getiren Kılıçdaroğlu, planlamanın gelir dağılımını dengelemek için gerekli olduğunu, böylece sosyal planlamayla alt gelir gruplarına kaynak aktarımının sağlandığını kaydetti.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Üst gelir grubu dediğimiz, yani yüksek kazanç elde edenlerden devlet vergi alır ama vergiyi sosyal politikalar yoluyla alt gelir katmanlarına aktarır. Biz bunun tam tersini yapıyoruz. Alt katmanlar ekmek alırken, her ne alırsa alsın vergi ödüyor ama o verginin büyük bir kısmı üst katmanlara gidiyor. Dolayısıyla gelir dağılımında ciddi bozulma var. O da Türkiye’de bugünkü yaşadığımız tablonun doğmasına yol açıyor. Tabloyu değiştirebilir miyiz? Değiştirebiliriz. Soru şu. Kim değiştirecek? Siyaset kurumu. Ama siyaset kurumunu değiştirmesi için değiştirmeyi kafasına koyan veya değiştirmeyi topluma vaat eden kişiye halkın oy vermesi lazım. Yani sizin sonuçta halkı ikna etmeniz lazım. Biz bunu değiştireceğiz."
Kılıçdaroğlu, asgari ücretle beraber fiyatların da artması durumunda alınan ücretin hiçbir anlamının kalmadığını söyledi. Bunun ancak durağan bir fiyat politikasıyla düzeltilebileceğini belirten Kılıçdaroğlu, fiyatların sabit kalıp gelirin yükselmesine refah düzeyinde yükselme denildiğini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, yasaya göre Merkez Bankasının Türkiye’de fiyat istikrarından sorumlu olduğuna dikkati çekerek, “Fiyat istikrarı var mı Türkiye’de? Yok. Sürekli zam geliyor mu? Sürekli geliyor. Bir tüketici fiyatları var, bir üretici fiyatları var. Üretici fiyatları tüketici fiyatının üstünde ise o zaman zamlar kaçınılmaz olarak gelecektir” diye konuştu.
Üretici fiyat endeksi yüksek olan bütün toplumlarda enflasyonun kaçınılmaz olarak geleceğini aktaran Kılıçdaroğlu, Merkez Bankasının bu süreçte görevini yapmadığını söyledi.
“Hem insan kaynağı olarak hem tarımda Türkiye’nin niteliğini nasıl artıracağız?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, Erzurum, Kars, Iğdır, Erzincan, Elazığ ve Tunceli’nin tarım ve hayvancılık için ideal olduğunu kaydetti ve bu bölgenin tarım ve hayvancılık konusunda özel ekonomi bölgesi ilan edilebileceğini anlattı.
Çiftçilerin en çok elektrik fiyatlarından şikayet ettiği Şanlıurfa’da iki şey söylediğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Dedim ki, siz dünyanın merkezindesiniz ama haberiniz yok. Ne demek bu? Göbeklitepe orada. 12 bin yıl insanlık tarihi geriye gitti. Hiçbir Şanlıurfalı Göbeklitepe’yi merak etmiyor. Ama Amerikalı, Japon’u, Kanadalısı herkes dünyada Göbeklitepe’yi görmek istiyor. Bu henüz kültürde derinleşmediğimizi gösteriyor.
Şanlıurfalılara dedim ki, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığını bize verin önümüzdeki seçimlerde bütün çiftçilere elektriği bedava vereceğiz. Erdoğan hemen itiraz etti. ‘Elinden tutan mı var? Buyur yap.’ diye. Yaptık. Denizli Bozkurt ilçesinde güneş panellerini yaptık. Çiftçiler kooperatiflerini kurdular. Güneş enerjisi elde ediliyor. Çiftçiye de ücretsiz veriliyor. Artan elektrik enterkonnekte sistem içinde satılıyor."
Kaynak verimli kullanıldığı sürece refah düzeyinin yükseldiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, bedava elektrik üretmenin mümkün olduğunu, bunu iktidara gelmeleri halinde büyüteceklerini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “10 yıl içinde Türkiye elektrik ihraç eden ülke olacak. Bakın tüketeceğiz, ayrıca elektrik ihraç eden ülke haline geleceğiz, bu mümkün” dedi.
Kılıçdaroğlu, bir gencin sorusu üzerine, düşünce özgürlüğü kadar değerli bir şey olmadığını ve toplumu ileriye taşıyanın düşünce olduğunu belirtti.
Farklı düşünceden asla korkulmaması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Korku imparatorluğu bir toplumun gerilemesi için en önemli unsurdur. Düşünce özgürlüğü ise sizi ileriye taşır. Tipik örneği şudur, demokrasisi gelişmemiş hiçbir ülke gelişmemiştir. Bakın dünyaya, bütün dünyada gelişmiş ülkelerin tamamında demokrasi gelişmiştir. Her düşünceye saygı” ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, istihdamın iyileştirilmesiyle ilgili neler yapacaklarına yönelik soru üzerine, istihdamın yatırımla artırılabileceğini ve yatırımın sadece fabrikaların kurulması olmadığını belirtti.
İktidara geldiklerine Aile Destekleri Sigortası’nı uygulamaya alacaklarını bildiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Hiçbir gelişmiş ülke sosyal güvenlik, normal güvenlik, eğitimde boş kadro bırakmaz ve engelli kadrosu varsa asla boş bırakmaz. Bizde 10 bine yakın engelli kadrosu, güvenlik kadrolarımız, pek çok kadrolarımız boş, bunlar doldurulmuyor. Atama bekleyen öğretmenler var. Sayıştay raporunda, ‘138 bin öğretmen açığı var’ deniliyor. Niye atamıyorsunuz? İnsanlar bekliyor. Atama bekleyen ziraat mühendisleri, mimarlar, hemen hemen hayatın her tarafında var. Çok çok sayıda atama bekleyenler de var. Bunların atamaları belli bir zaman dilimi içerisinde süratle gerçekleşebilir."
Kılıçdaroğlu, öğrencilere verilen burs ve kredilere ilişkin soruyu yanıtlarken, Aile Destekleri Sigortası kapsamında olan ailelerin tüm eğitim düzeyindeki çocuklarına burs vereceklerini, diğerlerine ise kredi verilebileceğini bildirdi.
Kredi geri ödemelerini iş sahibi olunduktan sonra makul taksitlerle alacaklarını açıklayan Kılıçdaroğlu, “Biz faizleri sileceğiz. Bunlar kısmen sildiler ama tamamını sileceğiz” dedi.
Bir başka soru üzerine Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerine bir hafta içerisinde, esnaf ve çiftçinin bankalar, Tarım Kredi ile Esnaf Kefalet Kooperatiflerinden aldıkları kredileri sileceklerini bildirdi.
Kılıçdaroğlu, esnafa her türlü desteğin verileceğini ifade ederek, “Esnaf Kefalet Kooperatiflerinin bir şeyi yok, onların kapanması lazım. Banka, Esnaf Kefalet Kooperatifine para veriyor, esnafa kredi açtı. O da üstüne faizi yüklüyor, size veriyor. Banka doğrudan doğruya versin, düşük faizle versin. Niye araya bir aracı koyuyorsunuz? Oralarda krallıklar var biliyorum” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, çok zor bir seçime gidileceğini ve ülkenin ne olacağının belli olmadığını ifade eden gence, “Belli, kazanacağız, hiç endişe etme” yanıtını verdi.