CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha önce gündeme getirdiği iddiaları yineleyerek, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın içindeki bir grubun doğrudan hükümetten aldığı talimatlarla CHP üzerinde çalıştığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, Habertürk TV'de yayınlanan Türkiye'nin Nabzı Özel programında Didem Arslan Yılmaz'ın gündeme ilişkin sorularını yanıtlıyor.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları:
"Kendisinin bir açıklaması vardı. Medyada da yer almıştı. Bu açıklama, partinin kurumsal kimliğine zarar veriyordu bu nedenle kendisi yüksek disiplin kuruluna sevk edildi ama yüksek disiplin kurulu nasıl karar verdi, doğrusunu isterseniz ben de sonradan öğrendim. Çünkü yüksek disiplin kurulunu ben atamıyorum, onları kurultay seçiyor. Onlar bağımsızlar, oturup tarafları dinliyorlar ve ona da göre karar veriyorlar. Siz ne kadar biliyorsanız ben de o kadar biliyorum."
"Operasyonu yapan kimler olduğunu benim açıklamamı beklemiyorsunuz herhalde. Ama Milli İstihbarat Teşkilatı'nın içinde belli bir grubun doğrudan hükümetten aldığı talimatlarla CHP üzerinde çalıştığını gayet iyi biliyoruz. En somut belgeler CHP milletvekilleriyle ilgili fişlemelerdir. Elimize bilgi ve belge ulaşmamış olsa biz bunları söylemeyiz. Belgelerin bir kısmı yayınlandı."
"Bizim gizlenecek bir şeyimiz yok, herhangi bir önlem almaya da gerek yok. Sorulması gereken temel soru şu; bu dinlemeler kimin iktidarı döneminde yapıldı? Bir kamu kuruluşu ancak siyasi otoriteden talimat alarak dinleme yapabilir."
"Türkiye Başbakanı olarak Davutoğlu Mısır'a gidebiliyor mu? Darbecilerden en çok zarar gören parti biziz, darbecilik suçlaması akıl tutulması."
"Oğlum Didim'de şezlong satarak çalıştı, sigortalı yapıldı. Çocuğum sigortalıydı, ondan önce de çalışıyordu. Aristokrat bir aileden gelen birisi değilim. Benim çocuklarım çalıştı. Sigortalı olmak ayıp değil ki."
"SGK'nin hemşirelik okulları vardı, oradan mezun olanları sınavsız aldık. Benim dönemimde sınava girip kazanamadığı halde bir kişinin atandığını ispat etsinler siyaseti bırakırım."
"Eğitim konusunda sınıfta kalmış bir ülkeyiz, 4+4+4 sistemi hükümet programında yoktu. Çocuklarımızı denek haline getirdik, 11 yılda 13 kez eğitim sistemi değişti. Türkiye'de gençler uyuşyurucu batağında, sokakta peynir ekmek gibi satılıyor, kim iktidarda?"