Kılıçdaroğlu'ndan "128 milyar dolar" sorusu: Milletin hazinesindeyse göstersinler

Kılıçdaroğlu'ndan "128 milyar dolar" sorusu: Milletin hazinesindeyse göstersinler

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fox TV'de İsmail Küçükkaya'nın Çalar Saat programında açıklamalarda bulundu. "450 milyon doları kim aldı?" diye soran Kılıçdaroğlu, "128 milyar doları da defalarca sordum hâlâ soruyorum. Tık yok. Bay Kemal sana aklı başında bir insanın sorduğu soruyu soruyorum. 128 milyar doları, 450 milyon doları kim aldı? Milletin hazinesindeyse 128 milyar dolar, göstersinler. Ama yok efendim. Eksi , eksi. Merkez Bankası'nın kasası bu. Herkes biliyor bunu. Ben de soruyorum kime verdin bu milyar doları, kim aldı? Bir şey açıklanmıyorsa orada karanlık nokta vardır" dedi.

Erdoğan'ın İstanbul Sözleşmesi'nden çıkma kararının yok hükmünde olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bunlar kadına şiddeti savunuyorlar. Belli çevrelerden nasıl oy alabilirim hesabıyla yapılmış bir harekettir bu. Sen ne yaparsan yap, senin yolun göründü" diye konuştu. 

Kılıçdaroğlu, İsmail Küçükkaya'nın Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi'nin, "Kılıçdaroğlu HDP’ye dokundurmaz” şeklindeki yorumunu sormasına karşın, "Niye dokundurayım? Muhalefet partisi. İyi Parti’ye neden dokundurayım muhalefet partisi. Saadet Partisi’ne neden dokundurayım? Hiç kimsenin şüphesi olmasın yanlış bir şey olursa eleştiririz. Muhalefet partisi. Muhalefet muhalefetle niye uğraşsın. Demokrasiden de haberi yok bunların. HDP ayrı parti biz ayrı partiyiz. Yanlışı olursa söyleriz. Meclis genel kurulunda gerekli eleştirileri yeri geldiğinde yaparım" diye yanıt verdi.

"Onlar istiyor ki bizim aramız bozulsun, ittifakımız bozulsun" diyen Kılıçdaroğlu, açıklamalarının devamında da, "HDP, ittifakta yok. Biz dört partiyiz. Biz sadece HDP değil diğer partilerin de kapatılmasını istemeyiz. Zorla partiyi kapatmak istiyorsunuz niye? Bahçeli'nin hoşuna gitsin diye. Bahçeli teslim almış onları" sözlerini kaydetti.

Öte yandan CHP lideri, Türkiye'nin 2023'den önce seçime gitmesi gerektiğini belirterek, "Devlet böyle mi yönetilir? Seçime gitmek zorundalar. Halkın hali ortada. Bunlar Türkiye'yi artık yönetemezler. Seçim sonbaharda olabilir" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

AKP kongresine tepki: Bu yatay çekim falan değil!

"Bu görüntü nedir? Sokaktaki, kahvedeki, arabadaki insana ceza kestiler. Bugüne kadar 254 bin kişiye ceza kesilmiş. Şu kongrelere bakın. Bu iktidar güven vermeyen iktidar. Halka söylediğine bakın, kendi yaptığına bakın. Bu iktidar nasıl bir iktidar? Vatandaş görüyor bunu. Şikâyet ediyor."

"Halkın desteğiyle iktidara geleceğiz ve ilk bir hafta içinde faiziyle beraber ceza kesilen 254 bin kişinin parasını iade edeceğiz. Sağlık Bakanı tweetler atıyor, mesajlar veriyor, kalabalık yerlerde durmayın diyor. Bu yatay çekim falan değil. Normal bir çekim."

"Biz böyle bir kurultay yapmadık, insanımıza saygı duyduk. Sadece delegeler geldi, gazeteciler için ayrı salonlar yarattık. Sağlık konusunda ne gerekiyorsa onları yaptık. İnsana değer vermiyorlar. Hiç olamazsa kendi delegelerine duysaydın keşke. Umarım buradaki herkes aşılanmıştır."

Erdoğan'a 'muhtarlık önerisi' yanıtı

"Adamların dünyadan haberi yok, muhtar dünyasından haberi yok. Bazı mahallelerin nüfusu ilden büyük. Bayburt merkezinden büyük mahalle var. Oradan çok daha büyük olan bir muhtarlık tek başına mahalleyi yönetiyor, bu muhtarın bir yardımcısı bile yok ama vekillerin danışmanları var. Erdoğan ne derse desin, muhtara hem bütçeyi hem de yardım vereceğim."

"CHP sağa kaydı" eleştirilerine yanıt: Bunların tamamı asparagas

"Parti adı üstünde Cumhuriyet Halk Partisi, benim değil halkın partisi. Yok sağa kaydı yok sola kaydı bunların tamamı asparagas. Cumhuriyet Halk Partisi, geniş kitlelere açılıp bütün sosyal kimliklerle ilişki kurduğu anda rahatsızlıklarını dile getiriyorlar. 21. yüzyılın Türkiye'si 18. yüzyılın kavramlarıyla yönetilemez. Türkiye Cumhuriyeti'nde 21. yüzyılın sorunlarını çözmek için yeni kavramlar bulmak zorundayız. 21. yüzyılın temel kavramı demokrasidir, sağ sol kavramları yok burada. Biz demokrasiyi savunuyoruz, birileri de otoriter meseleleri."

450 milyon dolar tartışması

"En büyük voliyi vuranlar dolarcılar ve tefeciler. Faiz yükseliyor bunlar kazanıyor, dolar bunlar kazanıyor. Bu işin mağdurları esnaf, köylü, işçi. Naci Ağbal görevden alındı. 450 milyon dolar el değiştirdi. Aradaki milyonları kim vurdu? Açıklıyorlar mı, açıklamıyorlar. Bu para kimin parası? 128 milyar dolar da aynı şekilde satıldı. Merkez Bankası parayı satarken ihale açıyor. Yayınlama yapıyor. Şu kadar doları sattım diyor. 128 milyar doları kime sattı, kaçtan sattı? Yayınlamıyorlar. Doğrudan doğruya birilerine kaynak aktarılıyor."

"Gezdiğim yerlere bir tek AK Parti bile gidemiyor"

"Nereye dokunsanız dert var. Borç almışlar, ödeyemedik yeniden yapılandırdılar dünyanın faizi bindi ben nasıl ödeyeceğim diyorlar. Ben onlara şunu söyledim; bütün faizlerini sileceğim. Hiç kimse endişe etmesin eğer biri ödemişse faizi ona da o faizleri iade edeceğim. Adam eşyaları sattım borcumu ödemek için diyor. Çek mağdurları var. Böyle devlet yönetilmez. Gezdiğim yerlere bir tek AK Parti bile gidemiyor. Nasıl gidecek? Sanayicinin, esnafın derdini mi dinleyecek. Tepki geleceğini biliyorlar."

"Toplumda mağdur yarattığınız zaman sosyal devlet değil baskıcı devlet olursunuz. Bu anlayış zulmeden anlayıştır. Bunu değiştireceğiz."

“Bu tablo kendi daha önce yaptıkları mitingler, biliyorsunuz Karadeniz baştan sona kıpkırmızı oldu. Bu tabloyla Türkiye’nin tamamını kırmızıya döndürecekler. Daha yeni bir kahvesi intihar etti. Bu tabloyu yaratan kim? Devleti yönetenler. Sosyal devlet nerede!"

Kabine değişikliği yorumu

"Ne yaparlarsa yapsınlar bu saatten sonra. Hiç kimse bunların kongreleriyle ilgilenmedi. Bu bakanların işlevi var mı? Bir bakan ‘Sayın Cumhurbaşkanımızın verdiği talimatla’ diye cümleye başlıyor. Peki sen nesin? Bakan değil bunlar. Cumhurbaşkanı talimat veriyor, gereğini yapıyor. Bakanlarda kusur aramanın da bir mantığı yok zaten. Bakan talimatı yapmazsa o gün görevden alınıyor. Dolayısıyla tek adam hükûmeti var. Her şeye kararı zaten bir kişi veriyor. Devlette istişare kalmadı. Devlette işi ehline verecek kişi kalmadı.”

Erken seçim açıklaması

"Gecikilen her gün, sıradan vatandaşa ağır maliyetler yüklüyor."

“Milletin vekilini millet seçerse o zaman Meclis üzerindeki vesayet sona erer.”

Erdoğan’a kongre tepkisi

"Ben hiçbir şey söylemeyeceğini bilseydim ona ikinci yüzyıla çağrı beyannamemizi gönderirdim.”

"Keşke her gün söylese, reklamımı yapıyor"

"Bay Kemal’i duyunca sadece gülümsüyorum. Keşke her gün söylese, reklamımı yapıyor. Cesaret edip karşıma çıkamıyor. Dünyaya meydan okuyorsan kardeşim gel bir de bana meydan oku. Senin televizyonların var, çağır a haber2i yanına da istediğin adamları al vallahi tek başına çıkacağım. İstediğin soruyu sor diyeceğim. Memleketi bu hale niye getirdin diye soracağım. 128 milyar doları ne yaptın diye soracağım. 15 Temmuz şehitlerinin parasını niye ödemiyorsun? KYK2dan para alan çocuklara niye icra uyguluyorsun? Sıradan sade vatandaşın derdini sorarım. Bir de eğer istiyorsa S-400’leri sorarım. Niye aldık da depoya kilitleyeceğiz?"

"Bu memlekette herkes yatağa tok girecek"

“Bu sosyal yardımları yaparken onların yaptığı gibi yapmıyoruz. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek.  Pandemi sürecinde kampanyalar açıldı belediyelere insanlar yardım yaptılar insanlara yardım yapın diye. Yasakladılar. Dedim hiç şikâyet yok. Askıda fatura yaptık. Biz aştık onları. Onlar engellemek istediler. Şimdi Erdoğan bütün yardımları kaymakamlık yapacak. Kaymakam hangi araçla yapacak? Belediye başkanı arkadaşların tamamına bir yoksulluk envanteri çıkaracaksınız dedim. Hatta bazı yerlerde kart verdiler banka kartı gibi. O kartla gidip alışveriş yapıyorsunuz. Sistem gayet iyi çalışıyor. Biz bunu büyüteceğiz. Aile destekleri sigortasını getireceğiz. Şimdi bunu engellemeye çalışıyorlar. Bu Yapacağız ama bu memlekette herkes yatağa tok girecek."

"HDP, ittifakımızda yok, biz dört partiyiz"

“(Selvi’nin “Kılıçdaroğlu HDP’ye dokundurmaz” değerlendirmesine ilişkin) Niye dokundurayım? Muhalefet partisi. İyi Parti’ye neden dokundurayım muhalefet partisi. SAADET Partisi’ne neden dokundurayım? Hiç kimsenin şüphesi olmasın yanlış bir şey olursa eleştiririz. Muhalefet partisi. Muhalefet muhalefetle niye uğraşsın. Demokrasiden de haberi yok bunların. HDP ayrı parti biz ayrı partiyiz. Yanlışı olursa söyleriz. Meclis genel kurulunda gerekli eleştirileri yeri geldiğinde yaparım. Onlar istiyor ki bizim aramız bozulsun, ittifakımız bozulsun. HDP, ittifakta yok. Biz dört partiyiz. Biz sadece HDP değil diğer partilerin de kapatılmasını istemeyiz. Zorla partiyi kapatmak istiyorsunuz niye? Bahçeli'nin hoşuna gitsin diye. Bahçeli teslim almış onları.”

İstanbul Sözleşmesi tepkisi

"Bunlar kadına şiddeti savunuyorlar. Belli çevrelerden nasıl oy alabilirim hesabıyla yapılmış bir harekettir bu. Sen ne yaparsan yap, senin yolun göründü. 19 yıldır devleti yönetiyorsun, 10 milyonu aşkın işsiz yaratıyorsun. İstanbul Sözleşmesi'nin hangi maddesinden rahatsız olmuş? Neyinden rahatsız olmuş?"

"Mustafa Şentop'un zaten Meclis'i yönetme diye bir yeteneği ve kabiliyeti yok, aracı kişidir"

"'Çıkabilir' doğru ama 'yetkisi var' yanlış yok. Tek bir şeye kilitlenmiş durumda Erdoğan; ben koltuğumu nasıl korurum? O nedenle bir gece kararıyla Montrö'den çıktık da diyebilir. Yetkisi yok ama. O yetki TBMM'dedir. Mustafa Şentop'un zaten Meclis'i yönetme diye bir yeteneği ve kabiliyeti yok, aracı kişidir. TBMM'nin fiilen ve gerçek anlamda başkanı değildir. Seçilmiş bir kişidir. Dolayısıyla kendisi vesayet altındadır. "

 

Ayrıntılar gelecek...