CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; İstanbul, Adana, Eskişehir, Hatay, Mersin ve Tekirdağ büyükşehir belediye başkanlarıyla birlikte Türk Hava Kurumu (THK) Üniversitesi Türkkuşu Yerleşkesi'nde incelemelerde bulundu. Kılıçdaroğlu, "Biz Türk Hava Kurumu'nu yeniden ayağa kalkması için elimizden gelen bütün çabayı göstereceğiz. Her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız" dedi. Kılıçdaroğlu, THK uçakları için "Belediye başkanlarımıza engel olmazlarsa biz yardım kampanyasını açarız, değil 4 milyon 14 milyon dolar da toplarız" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak ve Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ile birlikte THK Üniversitesi Türkkuşu Yerleşkesi'nde yaptığı incelemelerin ardından basın açıklaması yaptı.
Kılıçdaroğlu'nun açıklaması şöyle:
"Maalesef son zamanlarda yanlış yönetim yüzünden bazı sorunlar yaşadı. Uçakların yangını söndürmek için uçakların zamanında onarılmaması gibi pek çok sorun… Şu andaki yönetim, Türk Hava Kurumu'nu toparlamaya çalışıyor. Gezdik, yöneticilerden bilgi aldık. Türk Hava Kurumu gibi bir kurumun, geçmişte orman yangınlarıyla ilgili mücadele eden ve bu mücadelede başarılı çıkan bir kurumun bugün atıl pozisyonda olması hepimizin yüreğini yaralıyor. Hepimiz, böyle bir tablonun ortaya çıkışından son derece rahatsızız.
Dün, yaptığım basın toplantısında Türk Hava Kurumu'na sahip çıkılması için iş insanlarından, belediyelere görev düştüğünü ifade ettim ve bu konuda duyarlı olması gerektiğini hatırlattım. 11 büyükşehir belediye başkanımız, bu konuda bir açıklama yaptılar kamuoyuna ve o açıklamayı Türk Hava Kurumu'na da gönderdiler. Biz Türk Hava Kurumu'nu yeniden ayağa kalkması için elimizden gelen bütün çabayı göstereceğiz. Her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız diye. Tabi bunların yapılması için THK yetkilileriyle, bizim 11 büyükşehir başkanlarımızdan belirlenen bir heyetin, belli bir zaman dilimi içerisinde bir araya gelmeleri, oturmaları, konuşmaları, finans ihtiyaçları nedir? Nasıl karşılanacaktır? Bu konuda çalışmaları gerekiyor. Bu yazı, THK yetkililerine iletildi. Biz de THK'nın bir an önce ayağa kalkmasını istiyoruz. Geçmişte yapılan çok ciddi yolsuzluklar var bu yolsuzluklar şu anda yargıda. Bu yargıdaki davaları da yakından izleyeceğiz. CHP olarak izlemeye karar verdik. Çünkü bu kurum Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan herkesin kurumudur.
Biz çocukluğumuzdan beri bu kuruma her türlü desteği verirdik ve gönüllü verirdik. Yine bütün vatandaşlarımdan istirham ediyorum. THK'ya güvensinler. THK, Cumhuriyet'in kurumudur. Bu kurumu ayağa kaldırmak, eski görkemli günlerine ulaştırmak için hepimizin çaba göstermesi gerekiyor. Yetkililere sordum acaba genel bütçeden siz yapılan bir katkı var mı? bir yardım var mı? Böyle bir yardımın olmadığını da söylediler. Yine ben hükümet yetkililerine seslenmek isterim. THK'ya biz belediyeler olarak katkı verecek ama genel bütçeden de katkı verilmesi gerekiyor. Bu konuda da çaba harcanması gerekiyor. Yine iktidar yetkililerine seslenmek istiyorum. THK'nın yaptığı dolayısıyla yani tüzüğünde yazılı olan görevler dolayısıyla bir ihaleye girmemesi lazım. Bu ihalelerin en az 10-15 yıl içinde yapılması gerekiyor ama THK, bir yıllık, üç yıllık ihalelere girmemeli. Ayrıca THK, bütün bu ihalelerden müstesna tutulmalı. Yani görevi neyse, tüzüğünde, ki bu tüzüğün 1925'lerden itibaren yürürlüktedir. Efendim orman yangınlarını söndürmekse, verirsiniz bu yetkiyi, bu yetkiyi aldığı içinde THK her türlü hesabı verir. Topluma verir, insanlara verir. Yıllık raporlarını yayınlar. Medya olarak siz izlersiniz. Siyaset kurumu olarak biz izleriz. İşlerin doğru yapılıp yapılmadığını kontrol ederiz. Eğer bu konuda da yasa teklifi getirirse iktidar kanadı, biz buna destek vereceğiz. Ama hayır biz bunu vermeyiz siz verin diyorlarsa da kanun teklifini biz veririz. Dolayısıyla bütün amacımız şu, Cumhuriyetle yaşıt olan bu kurumun, tarihine yakışır şekilde ayağa kaldırılması, hepimizin orta görevidir. Burada A partisi, B partisi, C partisi olmamalı. Bu Cumhuriyet'in kurumudur. Cumhuriyet'in kurumu, Cumhuriyet'in ormanlarına sahip çıkmak zorundadır. Biz elimizden gelen her türlü çabayı harcamaya hazırız. Umarım iktidar sahipleri de aynı çabayı gösterirler. Bunu günlük siyasi polemiklerin dışında tutarak, bu kurumu ayağa kaldırmak zorundayız.
Uçakların bakımı gerekiyor. Yedek parça sorunları var onların giderilmesi gerekiyor. Neresinden bakılırsa, en az 3 ayda biz bir uçağı kaldırabiliriz. Çünkü sivil havacılığın kuralları var. Biz bir kamu kuruluşuyuz. Dolayısıyla o kuralların dışında kalmayız diyorlar. Haklılar ama üç ay mı olur? Efendim 4 ay mı olur beş ay mı olur efendim burada, önemli olan bu kurumu ayağa kaldırmak. Çünkü bu orman yangınları bir yıla özgü bir felaket değil. Hemen hemen her yıl tekrarlanır, bu yıl mevsim dolayısıyla, iklim değişiklikleri dolayısıyla yoğunlaştı. Ama önümüzdeki yılda iklim değişikliği çıkacak karşımıza. Kuraklık çıkacak. Dolayısıyla, hazır olması lazım THK'nın ve uçaklarının hazır olması lazım. Bugünden başlanırsa, kurumu ayağa kaldırırsak, seneye inşallah, orman yangını çıktığında çıktığı anda bunlar gidecekler ve orman yangınını bitirecekler. Ağaçlar bizim ağaçlarımız, orada yaşayan canlılar da bizim canlılarımız. Dolayısıyla, bir devletin her türlü felakete karşı tedbirli olması lazım. Cumhuriyeti kuranlar bunu düşünmüşler. THK'yı kurmuşlar. Kurmuşlarsa niye biz batırdık? Niye bu hale getirdik yani? Yeniden ayağa kaldırmamız lazım ve bu kurum, bakın gezdiğimiz yerlerde pırıl pırıl ustalar var, pilotlar var ve bunlar, bu kurumun uzun süredir atıl durumda kalmasından son derece rahatsızlar. Ormanlar yanarken bu uçakların uçmamasından ötürü son derece rahatsızlar. Yöneticileri de rahatsız. Biz onu anlıyoruz. Biz o yöneticileri de, çalışanları da, bir an önce bu kuruma sahip çıkılması gerektiği yönündeki talepleri de anlıyoruz. Bakın biz, hemen 11 büyükşehir belediye başkanımız toplandı biz bu kurumu ayağa kaldırmalıyız dedi. Sadece bu değil ben çağrı yaptım, iş insanlarına, insanlarımıza, THK'ya sahip çıkalım ayağa kaldıralım dedim. THK, bir partinin kurumunun değil TC'nin bir kurumudur. Tarihi olan bir kurumdur. Bu tarihe herkesin sahip çıkması gerekir.
11 Büyükşehir Belediye Başkanının aldığı karar kendilerine gönderildi onlar son derece memnunlar. Desteğin yapılabilmesi için uzmanlarla oturulup belli kararların alınması lazım. Yeri zamanı geldiğinde bunlar olur. Şimdiden konuşmak çok doğru değil. Hangi ihtiyaçlar için ne kadar para ihtiyaç vardır… Belediye başkanlarımıza toplumun duyduğu güven çok yüksek. Belediye başkanlarımıza engel olmazlarsa biz yardım kampanyasını açarız değil 4 milyon 14 milyon dolar da toplarız. Yeter ki toplanan para yerinde zamanında kullanılsın, israf edilmesin. Bize engel çıkarmasınlar biz otururuz THK yetkilileri ile bu sorunları aşarız. Harcanan her kuruşun hesabını da milletimize veririz. Çünkü böyle bir gelenekten geliyoruz, parayı toplarız, yeri geldiğinde bağış kampanyaları yaparız, THK'ya bunları teslim ederiz nerelere ne kadar harcadılar topluma da bilgi veririz.
THK'nın teknik ekibi Türkiye'deki en nitelikli ekip. Teknik ekip uzun süredir burada atıl vaziyette bekliyor. Bize uçakla, sivil havacılıkla ilgili bilgiler verildi. THK'nın bir markası, saygınlığa var. Şu anda çalıştırılabilir durumda bir uçak yok. Orada tam bir felaket var. Sürecin iyi yönetilmediğini sokaktaki vatandaş zaten görüyor. Ben kısır tartışmaların ötesinde bu sorunun kalıcı olarak çözülmesini istiyorum. Yangın bu yılın sorunu değil, sonraki yıl da olacak. Devlet dediğiniz kurumun bu süreci süratle sonlandırması lazım. Bizim derdimiz bu. Muğla en büyük yangının çıktığı bölge. Sadece bizim belediyelerimiz değil, bunu Manavgat'ta da söyledim AKP'li belediyelerin de gönderdiği araçlar var. Bizim büyükşehir belediye başkanlarımız ‘bu sorunu kalıcı olarak çözelim' diyor. Cumhuriyet kurumlarının pek çoğu perişan edildi, ayağa kaldıracağız başka çaremiz yok.
Sizler gazetecisiniz, doğru haberi insanlara ulaştırmak için görev yapıyorsunuz. Sizin yaptığınız haberlere başka bir otoritenin sınırlama getirmesi kabul edilemez, yanlıştır bu demokrasiye ve Türkiye'nin itibarına gölge düşürür. Bir medya mensubu haberi baskı nedeniyle yapamıyorsa biz artık ağzımızla kuş tutsak dahi ‘demokrasi vardırı' anlatamayız."