Kılıçdaroğlu'nun 'kaçış planı' iddiaları hakkında iktidar ve muhalefet kulisleri ne diyor?
Ayşe SayınBBC Türkçe, Ankara
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Salı akşamı sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve aile bireylerinin yurt dışına kaçmaya hazırlandığı, bu kapsamda TÜRGEV ve Ensar Vakfı aracılığıyla ABD'ye para transferi yaptığı iddiası, iktidar ve muhalefeti bir kez daha karşı karşıya getirdi.
AKP yöneticilerinden, Kılıçdaroğlu'na sert tepkiler gelirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın da, bu açıklamalarla ilgili "yasal yollara başvuracaklarını" duyurdu.
CHP yönetimi ise "iktidarı rahatsız edeceğini" savundukları bu açıklamaları, seçime kadar sürdürmeye kararlı.
Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan ve aile bireylerine yönelik "kaçış planı" iddiası, sosyal medyada gündem olurken, siyasi kulislerde de en çok tartışılan konu halinde.
AKP'de iki görüş tartışıldı
CHP liderine sert tepki gösteren iktidar partisi kulislerinde Kılıçdaroğlu'nun "gündem olabilmek" için bu tür çıkışları yaptığı savunuluyor.
Çok sayıda parti yöneticisi ve milletvekilinin tepki göstermesinin asıl nedeni olarak, Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan ailesini hedef alması gösteriliyor ve aile üzerinden siyaset yapılması "kabul edilemez" görülüyor.
AKP kulislerinden yansıyan bilgilere göre, parti içinde Kılıçdaroğlu'nun bu açıklamalarına nasıl tepki verilmesi gerektiği konusunda değerlendirme toplantısı yapıldı.
Bazı parti kurmayları, Kılıçdaroğlu'nun çıkışının toplumda karşılığı olmayacağını belirterek, eline yeni bir koz vermemek için "kale alınmaması ve yanıt verilmemesi " görüşünü dile getirdi.
Ancak kabul gören görüş, Kılıçdaroğlu'nun hem Erdoğan hem de ailesinin hedef alarak itibarsızlaştırmaya çalıştığını, sessiz kalınması halinde, "kabullenilmiş" anlamına geleceğini dile getirerek, en sert tepkinin gösterilmesi yönünde oldu.
Arkasından da çok sayıda parti yöneticisi, Kılıçdaroğlu'nu "FETÖ taktikleri" izlemek, "iftira atmak ve yalancılık"la suçladı.
'Para akışı yasal ve açık bilgi'
Kılıçdaroğlu'nun iktidarın "gidici" olduğu yönünde "algı oluşturmaya" çalıştığını savunan AKP yöneticileri, CHP'nin her seçim öncesinde "Abbas yolcu" dediğini, ama her keresinde muhalefetin kaybettiğini ifade ediyor.
Kılıçdaroğlu'nun kamuoyunda büyük beklenti yarattıktan sonra açıkladığı bilgilerin, yeni olmadığı ve "kamuya açık bilgiler" olduğunu savunan AKP'li yöneticiler, ABD Adalet Bakanlığı'nın internet sitesinden de bu bilgilere ulaşılabileceğine işaret ediyor.
CHP liderinin yurt dışına "kaçırıldığını" iddia ettiği paranın, vakıflara yapılan bağışlar olduğuna dikkat çeken AKP kaynakları, vakıfların kaynağının zaten bağış olduğunu ve kimler tarafından bu bağışların yapıldığının da görülebileceğini savunarak, "ABD'nin yasalarına göre kurulmuş, oradaki Türk vatandaşların yönetiminde yer aldığı bir vakıf Türkiye'ye zarar verebilir mi? Kılıçdaroğlu, FETÖ taktiğiyle algı oluşturmaya çalışıyor" görüşünü dile getiriyor.
CHP: Seçime kadar sürecek
CHP ise Kılıçdaroğlu'nun kamuoyunda yarattığı etkiden memnun.
Kılıçdaroğlu'nun geçen Ekim ayında yine sosyal medya hesabından, bürokratlara yaptığı çağrının ardından partiye çok sayıda yolsuzluk ve yanlış yapılan işlerle ilgili "bilgi-belge yağdığını", ihbarlar aldıklarını belirten CHP'liler, bunların bizzat Kılıçdaroğlu tarafından incelenip, değerlendirildiğini ifade ediyor.
Kılıçdaroğlu'nun kamu görevlilerini "suça ortak olmama" konusunda uyarırken, bürokrasiyi zaafa uğratmamak için bürokratların da korunmasına dönük önlemlerin alındığına dikkat çekiliyor.
CHP kulisleri, Kılıçdaroğlu'nun bu yaklaşımı ile "AKP iktidardan gitmez" anlayışını da yıkmaya çalıştığını ve iktidar umudu olduğunu savunurken, bu tarz eylem ve açıklamaların seçime kadar devam edeceğine işaret ediyor.
'İktidarımızda Stratejik Planlama Kurulu kuracağız'
AKP'nin seçimde iktidarı kaybedeceğini savunan CHP yöneticilerine göre, parlamenter sisteme geçilse bile açıklanan bu belgeler nedeniyle "birinci parti" de olamayacak:
"Seçime kadar, yani 13 ay genel başkanımız bu açıklamaları sürdürecek. Ne yaparlarsa yapsınlar, bir geri adım sözkonusu olmayacak.
"Erdoğan kendi ailesini koruyor. Genel başkanın da vurgulamak istediği o. 'Bu iktidara yaranalım diye yasal olmayan işlerine destek veriyorsanız, Erdoğan sizi korumayacak, çekin elinizi' diyor.
"6'lı masanın bakışı da böyle. İktidara geldiğimizde Stratejik Planlama Kurulu kuracağız. Önce devletin kaynaklarından ne kadar para kaçırılmış tespitini yapacağız. Seçimden birinci parti çıksa bile ortaya koyacağımız belgelerden sonra önümüzdeki ne birinci parti olarak kalacak ne de bir daha iktidar umudu olacak."
'Aileyi biz sokmadık'
CHP'liler, AKP kanadından gelen "Vakıfların ve para aktarımlarının yasal" olduğu açıklamalarının ise "bir karşılığının olmadığını" ifade ediyor:
"FETÖ'nün dersaneleri de, yurtdışında, içinde açtığı okullar da yasaldı. Ama sonra terör örgütü ilan edildi. Liman işletme sürelerini ihalesiz uzatmak için Meclis'e yasa getirip, yasal kılıf uydurmadılar mı?
"O nedenle yasal olduğu açıklamasının bir anlamı yok. 'Bu paralar kimden toplandı, ABD'dek vakfa bu paralar neden transfer ediliyor, kaç kişiye burs verdiler, kaç kişi bu yurtlarda kaldı?' Bu soruları soruyoruz ve cevabını da iktidardan istiyoruz."
"Erdoğan ailesi hedef alınıyor" eleştirilerine ilişkin ise CHP'liler, "Aile üyelerini vakıflara üye yapan, damadını bakan yapan, Bilal Erdoğan'ı yurtdışı gezisinde protokole sokan CHP değil. Dolayısıyla aileyi bu işin içine sokan biz değiliz, bizzat kendileri" yanıtını veriyor.
İYİ Parti: Hedefine ulaştı
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına, ittifak ortağı İYİ Parti de destek veriyor.
CHP liderinin açıkladığı para transferinin Erdoğan ailesine uzanıyor olmasının, iktidar partisinde "panik" yarattığını savunan İYİ Parti kaynakları, iktidar partisinden gelen sert açıklamaların da bunun göstergesi olduğu görüşünde:
"Bu işin ucunun Erdoğan'ın ailesine gitmesi, onun siyasette hızla erimesine neden olacak. Kemal Bey, çok iyi bir hamle yaptı ve panik havası da hedefine ulaştığını gösteriyor.
"Kaçış, ifadesi kafalarda soru işareti yarattı. Kemal Bey de bu belgelerin yeni olmadığını biliyordur. Ama bunu gündeme getirerek, iktidara geldiğinde peşinin bırakılmayacağı mesajı veriyor. Çünkü, tüm bu yapılan işlerin, belgelerin devlette kaydı tutulur, zamanı geldiğinde de açıklanır. Yanlış varsa hesabı sorulur."