KILIÇDAROĞLU: ''O SÖZCÜĞÜ KULLANMAM'' ANKARA (A.A) 

-KILIÇDAROĞLU: ''O SÖZCÜĞÜ KULLANMAM'' ANKARA (A.A) - 30.04.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''AKP medyası sanki ben Sayın Başbakan'ın annesine küfrediyormuşum gibi yorumladı. Beni tanıyanlar, kim olursa olsun benim düşmanlarım dahi, benim böyle bir sözcüğü kullanmadığımı, kullanamayacağımı çok iyi bilirler. Mümkün değil böyle bir şey'' dedi. Kılıçdaroğlu, CNN Türk televizyon kanalında, Liderler Zirvesi adlı programa konuk olarak katılarak, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Zonguldak mitingindeki sözleri hatırlatılan Kılıçdaroğlu, ''Şu malum sözlerinizden sonra peki kaç kişi size 'Yanlış yaptınız' dedi?'' sorusuna şöyle cevap verdi: ''Hayır yanlış yaptığımı söylemediler. Şimdi ben o lafı gerçekten söylediğim gibi... Yani, yolsuzlukla beni anarsan, tehdit içerebilecek anlamda gelecek bir cümleyi kuracaktım. Fakat onun yanlış olduğunu düşündüm. Tabii o saniyelerle düşündüğümüz bir olay dikkat ederseniz, yani orada söylerken. 'Anarsan', ikinci kez onu tekrar ettim. Ama yolun yarısında çünkü 'Ayağını denk al' demek çok şık bir şey değildi. Sanki birisini tehdit ediyormuş gibi bir algı çıkar diye ondan vazgeçtim ve gülerek 'Hadi neyse gerisini söylemeyeyim' dedim. Şimdi bunu maalesef üzülerek söylüyorum. AKP medyası sanki ben Sayın Başbakan'ın annesine küfrediyormuşum gibi yorumladı. Beni tanıyanlar, kim olursa olsun benim düşmanlarım dahi, benim böyle bir sözcüğü kullanmadığımı, kullanamayacağımı çok iyi bilirler. Mümkün değil böyle bir şey. Aklımın ucundan geçmeyen bir şey. Sonra arkadaşlarım beni uyardılar, dediler ki 'Bunu yanlış yorumlayabilirler'. 'Bunun yanlış yorumlanacak bir şeyi yok' dedim. 'Hayır. Yanlış yorumlanabilir. Bir açıklama yapar mısın?' dediler. Sorarlarsa yaparım. Sordular. 'Sayın Başbakan'a yönelik çok sert bir açıklama yapacaktım. Sonra vazgeçtim' dedim. Bu bile çok sert çünkü, bir başbakana 'Ayağını denk al' demek yani sert bir açıklamaydı.'' Kılıçdaroğlu, ''Beni asıl üzen şey, benim bu açıklamalarıma rağmen Sayın Başbakan'ın bunu kendi siyasal çıkarı için kullanmış olması. Bir Başbakan'a yakışmaz. Ben açıklamayı yapmışım zaten, 'Böyle bir şey benim aklımın ucundan geçmez' diye. Beni tanıyan her insan, benim anneler konusunda ne kadar duyarlı olduğumu bilirler. Ben Sayın Başbakan'ın, 'Al ananı da git' denilen anneye gidip elini öpen bir insanım. Ben öyle annelerin duyarlılığını da bilen, onların ne kadar önemli olduğunu insanların hayatı için ne kadar önemli olduğunu bilen bir insanım. Herkesin annesi herkes için kutsaldır. Bunu siyasette kullanmamalıyız'' dedi. Kılıçdaroğlu, ''Ben hayatımda hiçbir politikacıya 'Şerefsizler' demedim. Hayatımda hiçbir siyasal partiye ya da siyaset adamına 'Cibilliyetsiz' demedim. Hiçbir yurttaşıma da 'Al ananı git' demedim. Benim üslubum belli, söylemim belli. Hepsi yazılıyor, çiziliyor, bantlarda var. Eğer anlaşılmayan bir şey olursa onları söylerim. Eğer yanlış bir şey söylediysem, çıkar o da yanlışsa 'Arkadaş ben burada yanlış yaptım' derim. Ama onun dışında benim kullanmadığım bir şeyin kullanmışım gibi bana yaftalanmak istenmesine de isyan ederim'' diye konuştu. -''BAŞBAKAN SİYASETTE HER ŞEYİ KULLANIYOR''- ''Başbakan'ın, kendisinin Alevi kimliğine de atıfta bulunduğu'' hatırlatılan Kılıçdaroğlu, ''Onu da kullanıyor Sayın Başbakan. Siyasette kullanıyor. Her şeyi... Aleviliği kullanıyor, annesini kullanıyor. Negatif bir şey yapar diye onu da kullanıyor siyasette. Yani bunu anlamamak için her halde hiç gazete okumamak lazım, her halde bu kültürü hiç bilmemek lazım, her halde Türkiye'nin tarihini hiç bilmemek lazım'' dedi. ''Peki siz Alevilerin Başbakanı mı olacaksınız eğer iktidara gelirseniz?'' sorusunu ise Kılıçdaroğlu, ''Hayır, hayır. Türkiye Cumhuriyeti'nin... Ben söyledim, her yerde söylüyorum. Benim için yandaş yok, vatandaş var. Vatandaş başımın üstünde. Hiçbir tartışma yok orada'' diye yanıtladı. ''Medyanın üslubunu, size karşı tavrını nasıl buluyorsunuz?'' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, ''İki tür medya var. Bir medya, merkez medyası dediğimiz, yani olayları daha sağlıklı yorumlayan, haberi objektif veren ama yorumda özgür olan medya. Buna saygımız var. Ama bir başka medya var. Biz onlara 'yandaş medya' diyoruz. Bunlar haberi de objektif vermiyorlar. Haber de taraflı bir haber. Bundan müthiş rahatsızız. Ama o medyayla da bundan sonra ismini vererek, açıkça mücadele etmeye kararlıyım'' dedi. -''DEMİREL İLE MİLLETVEKİLİ ADAYLIKLARINI GÖRÜŞMEDİM''- ''Sinan Aygün ve Mehmet Haberal ile Turhan Tayan'ın aday gösterilmesi hususunda, Süleyman Demirel size herhangi bir tavsiyede, telkinde bulundu mu?'' sorusuna Kılıçdaroğlu, ''Hayır. Demirel ile çok önceden görüştüm. Bir telefon görüşmemiz oldu. Ondan önce yüz yüze Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'nde ben konferans veriyordum. Sayın Demirel de konuşmacıydı. Birlikte uçakla döndük. En son yüz yüze görüşmemiz o. Onun dışında bir kez telefonda görüştük. Ama aday belirleme konusu hayır, hayır...'' diye yanıt verdi. -''BİZ NEYSEK OYUZ''- ABD yönetimi ile herhangi bir alışverişinin olup olmadığınını sorulması ve ''Çünkü AKP iktidarına uzunca süre sıcak baktıkları ancak daha sonrasında çok ciddi eleştirileri, kaygıları olduğu yönünde iddialar var. Bunlar büyükelçilerin ifadelerinden de anlaşılıyor. Size nasıl baktıklarını düşünüyorsunuz. Bir temasınız, görüş alışverişiniz oldu mu?'' sözleri üzerine de Kılıçdaroğlu, genel başkan olduktan sonra Brüksel'e, Londra'ya, Paris'e ve Berlin'e gittiğini anımsattı.  Kılıçdaroğlu, ''Amerika nasıl bakıyor bize, bilmiyorum. Arkadaşlarımız gittiler orada bazı düşünce kuruluşlarının daveti üzerine. AKP'li bakanların kabul edilmediği kişilerle de görüştüler, CHP'yi anlattılar. Aramızdaki diyalog iyi midir, kötü müdür, bilmem. Ama biz neysek oyuz...'' dedi.