Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, farklı düşündüğü için öğretmenlerin KHK ile ihraç edilmesini doğru bulmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Demokrasi zaten farklı düşüncelerin ortak zeminde dile getirilmesidir" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun da bulunduğu CHP Eğitim Çalıştayı başladı.
Kılıçdaroğlu dün akşam yaşamını yitiren DSP'nin kurucusu ve eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit'e ilişkin, “Ecevit'in kader arkadaşı , yol arkadaşı, sevgiyi saygıyı dostluğu bize öğretmiş olan aktördü rahmetli Rahşan Ecevit. Kendisini yarın netleştiyse sonsuzluğa uğurlayacağız" dedi.
4+4+4 eğitim modelini eleştiren Kılıçdaroğlu, "Bakana başbakana göre eğitim olursa çocuklar denek olarak kullanılmış olur. LGS'yi getirdiler olmadı, OKS'yi getirdiler olmadı. Alfabede neredeyse harf kalmayacak. 4+4+4 sistemi nasıl geldi? Bana söyler misiniz böyle bir eğitim sistemi olur mu? Eğitimci olmayanların eğitim sistemini belirlemesi. Bütün öğretmenlerin karşı çıkması gerekirdi. Sadece ben kendi çocuğumu düşünüyorum. Benimle aynı siyasi görüşü paylaşmayanların da çocuğunu düşünüyorum. Sonuçları ne oldu? Üniversite sınavlarında sonuçları gördük" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında şöyle konuştu:
"2014 yılında bir gecede binlerce okul yöneticisi değişti. Niçin mevcutların siyasi görüşü farklı diye. Siyasi tercihlere göre eğitim olmaz. Eğitim bilimseldir, laiktir. Biz böyle baktığımız zaman eğitim sistemini evrensel değerlerle buluşturmuş olacağız. Öğretmenlere bir anlamda ekonomik olarak azap yaşatıyoruz.
Öğretmen de düşünecek sorgulayacak. Farklı düşündü diye onu alıp üniversiteden atarsanız KHK ile bu doğru değil. Hangi demokrasiden bahsediyoruz? Demokrasi zaten farklı düşüncelerin ortak zeminde dile getirilmesidir. Yüksek öğretim 100 öğrenciden ancak 21ine yurt veriyoruz. bir yılda çözülecek sorun 17 yılda çözülemedi. verirsiniz tokiye görev her üniversitenin yanına yurtlar yaparsınız. Anneler babalar güven içinde çocuklarını şehirlere gönderirler. Bu bile yapılmıyor. Eğitim için ayırdığımız kaynak yeterli değil. Bu da ciddi bir sorun. Bu sorunlar yeni değil, yıllardır var.
Öğretmen mademki eğitimin öznesidir, bizim öğretmenlerle ilgili yapmamız gereken şeyler var. Öğretmenler için meslek kanunu çıkarmamız gerek. Öğretmenler sıradan bir devlet memuru değildir. Öğretmen sadece okula sabah gidip akşam giden de değildir. Öğrencisinin sorununu evine taşıyan insandır. Öğretmenlere verdiğimiz aylık emekli olduğunda yarı yarıya düşüyor. Bu huzursuzluk yaratır. En ciddi sorunlardan biri. Yapmamız gereken öğretmenlere 3600 ek gösterge vermektir. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde öğretmenlere ikramiye vermeliyiz. Hâlâ atama bekleyen öğretmenler var.
Taşımalı eğitime son verilmeli. Öğretmen elinde bir meşale ile herhangi bir kamu görevlisinin ulaşamadığı yere ulaşan kişidir. Köye de gitmeli öğretmen. Nerede öğrenci varsa öğretmen orada olmalıdır"