Öğretmenler gününe özel programda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, öğretmenler meslek kanunu çıkarılması gerektiğini söyledi.Kılıçdaroğlu bu kapsamda, öğretmenlerin diğer meslek gruplarından ayrılamsı gerektiğini ifade ederek, "Hiçbir öğretmen yoksulluk sınırının altında aylık almamalıdır" dedi.
Kılıçdaroğlu, "Eğitim sorunları olan bir ülkenin büyüme şansı yoktur" dedi. Kılıçdaroğlu, Milli Eğitim Bakanlığı'nı reforma karşı olmakla eleştirdi.
Kılıçdaorğlu'nun konuşması şöyle:
Eğitim sorunları olan bir ülkenin büyüme şansı yoktur. Eğitimin önündeki tüm engelleri kaldırmalıyız. Eğitim olmadan, çağdaş uygarlığı yakalama lüksünüz yoktur.
Eğitimde reforma karşı bir bakanlık var. Adı Milli Eğitim Bakanlığı.
Eğitim ve öğretmen ayrılmaz iki sözcüktür. Öğretmen bozuk bir eğitim sistmei içerisinde bir şeyler yapmaya çalışıyorsa, bireysel çabaların ktleleri ayağa kaldırma başarısı çok azdır.
Eğitimin temeli meraktır. çünkü insanın doğasınd amerak vardır. Çocuk dillendiği andna itibaren soru sormaya başlar. Merak duygusunu güçlendiren, soru sormayı artıran eğitimdir. Biz eğitimle çocukalrın daha fazla soru sormasını sağlamalıyız. Çocuk ne akdar fazla soru sorarsa bir toplum o kadar hzılı delişir.
"Biz mücadelemizi ülkenin geleceği parlak olsun diye veriyoruz. Öğretmenleri saygın kılmamızın sebebiden bu düşünce yatmaktadır. Onun önündeki bütün engelleri kaldırmalıyız. Bütünbunalrın getirdiği bir şey var, eğitimin yaşı yoktur. O yüzden yaşam boyu eğitimdne söz ederiz. Niçin? Bugün öğrendiğimiz bilgi 10 yıl sonra eskimiş olabilir. Bilimsel gelişmeler o kadar hızlı ki bugün her saniye bir şeyler bulnuuyor. Eğitime önem vermezsek, iyi başaramazsak üreten değil tüketen bir toplum oluruz.
OECD verileri şöyle diyor: Bugünün çocuklarının yüzde 65'i çalışma yaşına geldiklerinde günümüzde henüz alanı tamamlanmamış yeni iş alanlarında çalışacaktır diyor. Ve eğitim gördükleri alanın tamamen dışında çalışacaktır. O yüzden bilimsel gelişme ve eğitim artı yaşam boyu eğitim önemli bir kavram olarka karşımıza çıkıyor.
"Sorguladığımzı zaman eğitimde başarıyı yakalamış olacağız. Atatürk 25 Ağustos 1924'te savaştığı meydanda savaşı bırakıp Ankara'daki öğretmenlerin toplantısına katılmıştır. Atatürk, 'Hiçbir zmaan ahtırınızdan çıkmasın, cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür nesiller ister' demitir.Bir isnanda vicdan, fikir ve irfan olur. Bunları kazanmanın yolu eğitimden geçiyor. Ne diyor Aanayasa hukukun üstünlüğü ve vicdanına göre karar evrir diyor. Vicdanı hür değilse orada adalet yoktur.
"Soru soran çocuğumuza asla bunu neden sordun diye azarlamamalıyız.
"Gelelim Türkiye'ye. Eminim bugün bütün siyasiler güzel laflar edecektir. Bunların büyük çoğunluğu palavradır. Bunları bir tarafa bırakıyorum. Gerçek nedir? Gerçeği görmeliyiz ve korkmamalyıız. Yaşadığımız sorunları çözme konusunda irade ortaya koymalıyız.
"Torpille müdür olunur mu? Öğretmenin kapastesi mi yok siz başka şeyleri, örgütleri eğitime sokuyorsunuz.
"Ne yapmalıyız? Öğretmeni toplumda saygın kılmak için ne yapmalıyız? Bir, öğretmenler meslek kanunu çıkarmalıyız. Öğretmenler diğper devlet memurlarından ayrılmalıdır. Bunu dillendirdik, yasa metnine döktük, bütün bunları eğitim kurumlarına gönderdik. Şimdi onu milletvekillerimiz parlamentoya meslek kanunu verecekler.
Öğretmenin bütün bilgi ve birikimini çocuklarımıza vermesi için ne yapmalıyız. Sayıyorum:
1- Öğretmenler meslek kanunu çıkarmalıyız. Diğer devlet memurlarından ayrılmalıdır öğretmenlerimiz. Bunu yasa metnine dönüştürdük, eğitim kurumalarına görüş alması için gönderdik. Şimdi onu parlamentoya sevk ediyoruz. Bu kanun öğretmeni toplumda farklı kılacak, daha saygın kılacak.
2- Hiçbir öğretmen yoksulluk sınırının altında aylık almamalıdır. Türk-İş belirliyor yoksulluk sınırını. 4 kişilik bir ailede yoksulluk sınırı 6 bin küsur lira. Öğretmen bir ülkenin geleceğini inşaa ediyor. Nasıl olur da siz öğretmeni yoksulluğa itersiniz. Geçim derdi olan öğretmen, bilgisini, birikimini çocuklarımıza aktaramaz.
3- Öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmelidir. Çünkü emekli olduklarında ücretleri düşüyor.
4- 24 kasımlarda öğretmenlere 1 maaş ikramiye verilebilir. Kimse buna itiraz etmez. Toplumun ortak talebidir bu.
Öğretmene gelince para yok ama birilerine var. Ücretli öğretmenler asgari ücretin yarısını alıyor. Böyle bir rezalet olamaz. Neden hepsi kadrolu değil.Bu ayıptan Türkiye'nin kurtulması lazım.
153 bin 640 öğretmen açığı var. Dışarda atama bekleyen 100 binler var. Niçin atama yapmıyorsunuz? Diyorlar ki: Tasarruf. Her alanda tasarruf olur ama eğitimde olmaz. Bakanın altından çek arabayı olsun sana tasarruf, uçan sarayı kes olsun sana tasarruf. Sarayın harcamalarını kes olsun sana tasarruf. Öğretmenin aylığından tasarruf mu olur?
Taşımalı eğitime son verilmesi lazım.
20 Temmuz darbesinden sonra pek çok öğretmenin görevine son verildi. Haklarında takipsizlik kararı verildi. Peki bu öğretmenler neden görevlerine iade edilmiyor. Bir öğretmen kolay yetişmez.
Bir başka uygulama da özel okullara yapılan yardım. FETÖ okullarına yardım yapmakla başlayan bir uygulama. Özel okula yardım, devlet okullarına gelince yok. Böyle şey mi olur? 16 yıldır iktidardalar... Hiçbir sorunu çözmediler. Bırakın sorun çözmeyi artırdılar.
Sözlerimi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bir cümlesi ile bitirmek istiyorum: Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.