Kılıçdaroğlu: Oslo’da da İmralı’da da vaatlerde bulundular, ben bazılarını gördüm, taahhütlerinin altında eziliyorlar!

Kılıçdaroğlu: Oslo’da da İmralı’da da vaatlerde bulundular, ben bazılarını gördüm, taahhütlerinin altında eziliyorlar!

AKP hükümetinin Oslo ve İmralı'da yapılan görüşmelerde PKK'ya vaatlerde bulunduğunu ve bu toplantılara dair belgeleri gördüğünü belirten Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Oslo’da da İmralı’da da vaatlerde bulundular. Niye tutanakları açıklayamıyorlar? Kandil ‘bize söz verdiniz açıklayın’ diyor. Açıklasınlar hangi sözleri verdiklerini. Benim gördüğüm bazı belgeler var. Bu kadarını söyleyeyim. Bazı taahhütler var, halka bunları açıklayamıyorlar ve onların altında eziliyorlar" dedi.

"'PKK bizi kandırdı' diyorlar. Böyle bir şey olamaz. Kandırıldıysanız derhal görevi bırakacaksınız" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'deki terör sorununu çözümüyle ilgili olarak, "Samimi ve dürüst olacaksınız. İki tarafta da bu yok. Gizli, kişisel bir ajandanız olmayacak. Halka hesabını veremeyeceğiniz vaatlerde bulunmayacaksınız" diye konuştu.

 

"Oslo’da da İmralı’da da vaatlerde bulundular. Niye tutanakları açıklayamıyorlar?"

 

Haber Türk’te Fatih Altaylı’nın sorularını cevaplayan Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının satır başları şöyle:

"Terör örgütü orada vergi daireleri kurdu, mahkemeler kurdu, askere alma daireleri kurdu. Davutoğlu, çıktı bunları televizyonda söyledi. Bu sorunu çözmek için belli ilkelerden yola çıkmanız lazım. Samimi ve dürüst olacaksınız. İki tarafta da bu yok. Gizli, kişisel bir ajandanız olmayacak. Halka hesabını veremeyeceğiniz vaatlerde bulunmayacaksınız. Oslo’da da İmralı’da da vaatlerde bulundular. Niye tutanakları açıklayamıyorlar? Kandil ‘bize söz verdiniz açıklayın’ diyor. Açıklasınlar hangi sözleri verdiklerini. Benim gördüğüm bazı belgeler var. Bu kadarını söyleyeyim. Bazı taahhütler var ve onların altında eziliyorlar.

 

"'PKK bizi kandırdı' diyorlar, o zaman derhal görevi bırakacaksın!"

 

17-25 Aralık meselesi çıktı, kıyamet koptu. Düne kadar kol kola olduğunuz bir örgütü şimdi birden bire düşman ilan ettiniz. Türkiye Cumhuriyeti devletini teslim etmişsiniz ‘bizi cemaat kandırdı’ diyorlar. Devletin güvenliğini koruyacaksınız, 'PKK bizi kandırdı' diyorlar. Böyle bir şey olamaz. Kandırıldıysanız derhal görevi bırakacaksınız. Seni kandıran adam ülkeyi yönetmiyor; sen yönetiyorsun. Hukuk içerisinde mücadeleye kimse itiraz etmiyor zaten. Ama hukuku çiğnerseniz kimse kusura bakmasın, aynı olay Silivri davalarında da oldu, biz ona da karşı çıktık. Biz de darbeye karşıyız ama insanlar yargılanacaksa hukuk içerisinde yargılansın. Hukukun üstünlüğü içerisinde yargılansın. Ve Başbakan çıkıp ‘ben o davaların savcısıyım’ dedi. Aynı tablonun benzeri şimdi bu tarafta yaşanıyor. Biz hukuk savunuyoruz.

Şimdi siz bir gazeteyi beğenmeyebilirsiniz. Gazeteciyi alıp hapse atıyorsunuz. Niye ve hangi gerekçeyle atıyorsunuz? Asla doğru değil. Teröre ne yardımı yaptı, meseleyi açık ve net ortaya koymalısınız. Bunu koyacaksınız ki insanalar da diyecek ki ‘evet kardeşim hangi yüzyılda yaşıyoruz, sen silah yardımı yapıyorsun’ Ama ortada böyle bir şey yoksa, sadece düşüncelerimiz farklıdır diye insanı terörist olarak görür, algılarsanız yanlıştır. Düşünce özgürlüğünün önüne engel koyamazsınız. Mesela bakın, 7 kanalı Dijitürk’ten çıkardılar savcının yazısı üzerine. Ortada mahkeme kararı var mı? Ortada bir mahkeme kararı da yok. Savcı yazı yazmış, siz kalkıyorsunuz belli televizyon kanallarını kapatıyorsunuz. Üstelik bunlardan birisi de çocuklar için yayın yapan kanal. ‘Terör örgütüne yardım ve destekliyor’ diye kapatıyorsunuz. RTÜK'ün yapması gereken Digitürk’ün lisansını iptal edecek.”