Kılıçdaroğlu, Özal'ı referans verdi, Derviş'ten kalma programı eleştirdi

T24 - CHP lideri Kılıçdaroğlu, Türkiye’de ekonominin iyi yönetilmediğini ve hâlâ Kemal Derviş’in programının kullanıldığını söyleyerek, “O program işsizlik yaratıyor, ithalatı cazip hale getiriyor. O program Türk lirasını cazip kılıyor, sanayiciyi cezalandırıyor” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve TBMM 22. dönem CHP Milletvekili Kemal Derviş’in ekonomi programını sert bir dille eleştirdi.Milliyet gazetesinde yer alan haber şöyle:  Türkiye ekonomisinin iyi yönetilmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “İyi yönetilen bir ekonomide 4 kez mali af çıkmaz. Eğer 9 yılda 4 kez mali af çıkıyorsa bilin ki ekonomi iyi yönetilmiyor” dedi. Türkiye’de uygulanan ekonomik programın, Kemal Derviş ve arkadaşlarının ortaya koyduğu program olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, “O program işsizlik yaratıyor, o program ithalatı cazip hale getiriyor. O program Türk lirasını cazip kılıyor, sanayiciyi cezalandırıyor” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, genel başkan yardımcıları İzzet Çetin, Faik Öztrak ve Umut Oran ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu toplantısına katıldı. Toplantının açılışını yapan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, tüm siyasi partilere eşit mesafede olduklarını, daha önce Başbakan Tayyip Erdoğan’ı misafir ettiklerini, şimdi de Anamuhalefet lideri Kılıçdaroğlu’nu ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını belirtti. ‘BDDK ve SPK birleşecek’ Kılıçdaroğlu da, CHP’nin iş dünyasında olumsuz bir algısı olduğunu ve bu tabloyu kırmak istediklerini ifade etti. İş dünyasının rahat çalışabileceği, üretebileceği, istihdam yaratabileceği bir modeli kurmak istediklerini de kaydeden Kılıçdaroğlu, sanayiciyi “ekonominin kamu görevlisi” olarak tanımladıklarını vurguladı. Kılıçdaroğlu, yeni bir istikrar programı, sağlıklı bir rekabet ortamı, bağımsız bir Gelir İdaresi Başkanlığı, güçlü bir DPT öngördüklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “BDDK ile SPK’yı birleştireceğiz. Hazine büyük ölçüde işlevini kaybetti, SPK gitti, BDDK gitti, sadece borç yönetimi kaldı. Maliye Bakanlığı’nı daha tutarlı hale getireceğiz. Yeni bir vergi politikası, yeni bir teşvik politikası oluşturulacak. Yabancı sermayeye açık, olabildiğince sıcak parayı ürkütmeden ama daha uzun süre Türkiye’de kalmasının yollarını arayarak, onunla ilgili planlarımız var.” ‘Rahmetli Özal’la da çalıştım’ Uzun yıllar bürokraside çalıştığını belirten Kılıçdaroğlu, “Bürokraside iş nerede tıkanır, nerede açılır çok iyi bilirim. Rahmetli (Turgut) Özal’ın başarısı burada yatar, devleti iyi tanıdığı için. Ben onunla da çalıştım. Bir yerde tıkanma varsa o tıkanma hangi gerekçeyle olur, onu bilirdik. O tıkanmayı oradan kaldırırsınız” dedi Kılıçdaroğlu, yeni yapılacak olan nükleer santralden üretilecek elektriğin kilovat saat ücretinin dünyadaki diğer örneklerden çok yüksek bir maliyet olan 15.5 cent olduğunu kaydederek, “Her şeyi Ruslar yapacak, riski biz üstleneceğiz. Bunun bize bir faydası olmayacak” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, önümüzdeki günlerde CHP’nin ekonomi raporunu da açıklayacaklarını kaydetti.  Hisarcıklıoğlu: Ekonomi ‘üçlük’ atmaya başladı TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Ankara’daki TOBB Yönetim Kurulu Toplantısı öncesinde Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) Kocaeli Kartepe’de düzenlediği geleneksel ekonomi buluşmalarının yedincisine katıldı. Türkiye’nin 2009’da ekonomisi en hızlı daralan ilk 10 dünya ekonomisi içinde yer aldığını, 2010 yılında ise tarihi bir gelişme sağlayarak 2010’da en hızlı büyüyen ilk beş ekonomi kategorisine yükseldiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, “2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’ndaki gibi Türkiye olarak ekonomide de üçlük atmaya başladık. Eğer sahamız düzenli hale gelirse, Türk özel sektörü olarak, üçlük atmaya devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu. Seçimler sonrası ilk gündem maddesinin “halkın anayasasını hep birlikte hazırlamak” olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “Yeni dönemde Türkiye’nin ele alacağı en önemli konulardan biri, Anayasa olacağı için, düşüncelerimizi bir platforma çıkaracağız. Toplumsal mutabakatla, 72 milyonun bir mutabakat sözleşmesi olarak bir Anayasa’nın yapılabilmesi için siyasetin elini rahatlatmamız gerekiyor” dedi.