Kılıçdaroğlu: Şeb-i Arus'a bir daha gitmem

Kılıçdaroğlu: Şeb-i Arus'a bir daha gitmem

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Konya’da Mevlânâ’yı anmak için yapılan Şeb-i Arus törenine bir daha katılmayacağını açıkladı. Kılıçdaroğlu “Şeb-i Arus'a bir daha gitmem” dedi.

Habertürk gazetesinden Muharrem Sarıkaya'ya konuşan Kılıçdaroğlu, bir daha Şeb-i Arus törenine gitmeyeceğini söyledi.

Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

“Orada Mevlânâ dışında her şey vardı. Mevlânâ’ya bu kadar haksızlık olamaz. Kin ve hırs gözünü bürümüş ise o zaman değerleriniz yok oluyor, gözünüz kayboluyor. Hiçbir şeyi tanımaz ve görmez hale geliyorsunuz. Ben Erdoğan’da törendeki konuşması sırasında bunları gördüm. Konuşmaların tamamı da siyasiydi.”

Diyanet İşleri Başkanı Görmez’i de eleştiren CHP lideri “Görmez hümanizmi eleştiren bir konuşma yaptı, yadırgadım. Bir kere Mevlânâ’nın kendisi hümanizmdir, insan sevgisidir. Akıl tutulması yaşanıyor. Topluma bir şeyler dayatılıyor” ifadelerini kullandı.

“Salona ağırlıklı olarak bindirilmiş kıtalar getirilmişti” diyen Kılıçdaroğlu “Erdoğan’a geçmiştekilere benzer, beklediğim türde bir alkış yoktu. Zaten bir süre sonra da bindirilmiş kıtalar salonu terk etti. Mevlânâ için gelenin sayısı azdı, Erdoğan’ı alkışlatmak için getirilenler vardı. Salon da boştu” dedi.

 

‘Demek ki suçlular’

 

Kılıçdaroğlu salondaki havanın nedenini de “17-25 Aralık olayını toplumun sorgulamaya başlaması” olarak değerlendirirken, toplumda liderlerin söylemlerinden farklı bir sorgulamanın yapılmaya başlandığını da belirtip ekledi:

“Meclis Soruşturma Komisyonu’nda 4 bakanın ‘Darbe yapılacaktı’ iddialarını boşa çıkaran konuşmalar yapmaları bu kanaati güçlendirdi. Toplum, iddiaların ne kadar boş olduğunu yeni anlıyor. 4 eski bakandan biri ‘Beni Yüce Divan’a gönderin, temizim, aklanır gelirim’ diyemedi. Bu talebin ortaya çıkmamış olması, iddiaların doğru olduğunu gösteriyor. Diğerleri Erdoğan Bayraktar’ın yaptığı gibi konuşmalı.”

Kılıçdaroğlu, MİT’in, iki bakanın Reza Zarrab ile olan ilişkisini anlatan bir raporu Başbakanlığı döneminde Erdoğan’a verdiğini hatırlatıp şu çağrıda bulundu:

“Çağlayan ve Güler’in çıkıp ne aldıklarını ve ne yaptıklarını açıklaması gerekir. O zaman olayın siyasal fotoğrafını net görürüz.”