Kılıçdaroğlu: Şehit annelerine söz verdim, herkes teröre karşı önerisini getisin tartışalım

Kılıçdaroğlu: Şehit annelerine söz verdim, herkes teröre karşı önerisini getisin tartışalım

 

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, terörle ilgili çağrılarını MHP, BDP ve diğer partilere de yaptıklarını belirterek, "Beraber bakacağız, akıl akıldan üstündür. Herkesin çözümü varsa gelip tartışalım. Amaç isimde değil. ‘Ak Saçlılar Komisyonu’, ‘Düşünen Adamlar Komisyonu’ deriz" dedi.
 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan'la dün yapılan terör zirvesi sonrasında gazetecilerin karşısına çıkarak açıklama yaptı.
 
MHP ve BDP'ye de çağrı yapan Kılıçdaroğlu, komisyonun ismi üzerinde durulmaması gerektiğini söyledi.
 
Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
 
"Terör konusunda bir araya gelip konuşalım. Öneri getirmedik, yol haritası belirledik. Bizim de önerilerimiz. Önerilerimizi baştan söylesek tepki gelebilirdi. Dayatma mantığı içerisinde olmadık. Demokrasi kavga rejimi değil, uzlaşma kültürüdür. Yol haritasını belirlediğimiz için memnunuz.
 
Bütün siyasal partiler için bu yol haritası geçerlidir. İsimler şart değil, ismi siz koyun. İnsan merkezli bakarsak sorunları çözeriz. Biz sorunlara insan merkezli bakıyoruz. Ben şehit annelerine söz verdim. Ankara’daki şehit ailesine ziyarete gittim. ‘Niçin bu sorunu çözmüyorsunuz’ dedi. ‘İktidar çözüm getirmezse, siz gideceksiniz’ dedi. Söz verdim. 'Çözün bu sorunu' dediler. Ortak bir çağrı var; ‘İnşallah bu son olur. Benim oğlum öldü, başka çocuk ölmesin'. 30 yıldır kronikleşen soruna kayıtsız kalınamaz. Bu sorun tek bir partinin çözebileceği bir sorun değil, ülkenin ortak bir sorunudur.
 
Her kimlikten düşünceden insanlar şehit oluyor. ‘Öneriniz yanlıştır’ diyebilirsiniz, siz önerinizi getirin, biz size destek verelim. Acıları paylaşmamız yetmiyor, ateş düştüğü yeri yakıyor. Ne olacak, böyle mi gidecek. Kan üzerinden terör üzerinden siyaset yapılamaz. Terör bizim artık ulusal sorunumuzdur. Bu kronik sorun parlamentoda adrestir. Hangi ismi istiyorsanız o ismi koyalım. Akil Adamlar bir uluslararası çalışmadır. Akil Adamlar olmasın, Apo söyledi diye ismi koyuyorsunuz. Değiştirelim, ‘Ak Saçlılar Komisyonu’, ‘Düşünen Adamlar Komisyonu’ deriz. Amaç isimde değil, sorunu çözmekte. Kürt sorunu, terör sorunu demeyin. Can yakıcı sorun olsun deyin. Beraber bakacağız, akıl akıldan üstündür. Herkesin çözümü varsa gelip tartışalım.
 
MHP’ye de BDP’ye de çağrı yapıyoruz. Parlamento dışındaki partilere de çağrı yapıyoruz. Mutabakat Komisyonu olmasın diyorsanız, değiştirelim. Bir toplum çaresizliğe mahkum edilemez. Siyaset kurumu çözüm üretecek. Oy verdiğine göre hesabını soracak."
 
Kılıçdaroğlu, konuyu görüşmek için MHP’ye gitmek istediğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Yeri ve ortamı olursa MHP’den randevu isteriz” dedi.
 
'Akil Adamlar Komisyonu' önerisinin Abdullah Öcalan'ın belirlediği yol haritasıyla örtüştüğünü savunan MHP, sürece katılmak istemediğini belirtmişti.
 
 

Diyanet'e uyarı: Siyasetten uzak dur

 
 
Kılıçdaroğlu, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in kürtaj tartışmalarına katılmasına da tepki gösterdi.
 
Diyanet İşleri’nin CHP döneminde kurulduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Diyanet İşleri Başkanı günlük siyasi tartışmaların içine girecek isim değildir. Polemiklerin içine girerse dini siyasallaştırır. Bizim siyaset kültürümüze ihanet etmiş olur. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kuran parti CHP’dir. Biz, siyaset tartışmalarının içinde yer alsın diye kurmadık. Diyanet İşleri Başkanı sıcak siyasetten uzak dursun.”
 
 

'Özel yetkili mahkemeler kapatılsın'

 
 
Özel Yetkili Mahkemeleriyle ilgili tartışmalara da değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
 
“Başbakan, ‘Özel Yetkili Mahkemeler beni de aştı’ diyor. Biz sana defalarca söyledik. Bu mahkemeler normal mahkemeler değil, adalet dağıtmıyorlar. ‘Ne kadar insan tutuklarsam o kadar saygınlığım olur’ diyorlar. Giydikleri o cüppeler adalet cüppeleri değildir. Terörle mücadele eden Genelkurmay Başkanı ‘terörist’ diye tutuklandı, gıkın çıkmadı. MİT Müsteşarı ifadeye çağrıldı, uyandın. İnsanlar ne olduğunu bilmeden içeride yatıyor. Oraya boşuna Silivri Toplama Kampı demiyoruz. Başbakan geç bile kalsa kazanımdır. Özel Yetkili Mahkemeleri tümüyle lağvetmelidir. Darbe hukukunu kullanan bir Türkiye’deyiz. Darbe hukukundan arınmadıkça demokrasi gelmez.”