CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Siyasetçi doğrudan müdahale etmese polisimiz yer altıyla da rüşvet alanla da uyuşturucu satanla da mücadele eder" dedi.
Bugün emekli emniyet mensuplarıyla kahvaltıda bir araya gelen Kılıçdaroğlu, “Siyaset müdahale etmediği zaman bu ülkenin huzurunu sağlarsınız. Bir gram kokain bu ülkeye girmez” dedi. Polislerin yaşadığı sorunları dile getiren CHP lideri, “Beşiktaş’taki terör saldırısında şehit olan polislerinin ailelerine para topladılar. Bu paranın üzerine çöktüler. ‘Biz iyi para veriyoruz’ dediler. 152 lira mıydı, 163 lira mıydı, bağlanan aylığı söyledik. Dekontunu gösterdik” diye konuştu.
Polis olmanın kolay olmadığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Sokaktan yakaladığınız adamı 'Gel sen polislik yap, polis ol' diyemiyorsunuz. Seçeceksiniz oradan. Yeteneklerini keşfedeceksiniz ve o yeteneklerine paralel olarak mesleğin değişik dallarında onların uzmanlaşmasını sağlayacaksınız. Onlar birikimli olacaklar, deneyimli olacaklar. Tecrübeli bir polis kimin suçlu olup olmadığını ilk başta kabul edebilir. Gözlerinden okuyabilir. Bu tecrübenin getirdiği, deneyimin getirdiği bir gerçektir. O nedenle belli bir kıdeme ulaşmış olan polislerin derhal kadrosuzluk nedeniyle emekli edilmeleri asla doğru değildir. Onları Allah nasip eder iktidar olursak düşüneceğiz. Polis teşkilatına tekrar bu nitelikli elemanları almamız lazım" dedi.
Objektif kurallara bağlı olmayı vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bir siyasetçinin devreye girmesiyle bir kişi emniyet müdürü olmamalıdır; bir kişi daire başkanı olmamalıdır, genel müdür, genel müdür yardımcısı olmamalıdır. 'Liyakat' dediğimiz kavram özellikle polis teşkilatında çok ama çok önemlidir, olmazsa olmazıdır polis teşkilatının. Siyasetçi, hak etmeyen birini yönetici konumuna getirirse aşağıdaki polisler, hizmet şevki kaybına uğrarlar. Sağlıklı hizmet yapamazlar; 'Nasıl oldu da bu buraya geldi' diye. Bu şunu doğurur; ‘Bir yere yükselmek için ben de gidip bir politikacı bulayım da onu devreye koyayım da bari ben de oraya geleyim'. Polis teşkilatı içerisinde ayrışmayı, kutuplaşmayı, kavgayı getirir böyle bir uygulama. Bu bağlamda polis teşkilatının kendi iç dinamikleri ile polislerin yükselmesine imkan sağlamak lazım. Bunun yapılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, konuşmasında özetle şunları dile getirdi:
“Bazen bir kişi sokakta, caddede, parkta haksızlığa uğradığında ‘Nerede bu devlet’ diye bağırır. Bir anlamda ‘Nerede bu polis’ der. Devletle polisi özdeşleştiririz. Polis teşkilatımızın 150 yılı aşkın bir tarihi, kurumsal yapısı var. Bu yapının çok büyük sorunları var. Sorun, görev yapan, emekli olan polislerden değil yöneticilerden, siyasetçilerden kaynaklanmaktadır. Örgüte ya da devlet mensuplarına yakışmayan kişiler olabilir. Her meslek grubunda olabilir. Önemli olan nehrin aktığı mecradır. Bu mecra ülkenin, vatandaşın çıkarına ilerliyorsa onu desteklememiz lazım.”
“Genelde polis teşkilatının mensupları sorununu dile getiremiyor. Böyle bir mecra yok. Dolayısıyla derneklerin kurulması, bir sendikanın oluşması, en azından sorunların dile getirilmesi için önemlidir. Herkesin sorunları var. Sorundan azade kurum yoktur. Sorunlarını kamuoyu ile paylaşabilirse meslek mensupları, o zaman sorunun çözümü konusunda siyaset kurumu dikkatli davranmak zorunda kalır. Sizin yaşadığınız sorunu biz bilmezsek nasıl çözüm bulabiliriz? Ben 3600’ü ilk söylediğimde, miting meydanında güvenliğimizi sağlayan arkadaşlarımın talebi olarak geldi. Sonra biz daha ayrıntılı değerlendirmeler yaptık.”
“Polislik mesleği kutsal bir meslektir. Bizim can ve mal güvenliğimizi koruyan, güvenliğimizi sağlayan kişilerin polisler olduğunu biliyoruz. Bütün polis teşkilatı mensuplarına şükran borçluyuz. Hayatımızın o kadar içindesiniz ki bazen sizi fark edemiyoruz. En çok izlenen filmler polisiyelerdir. Bir polisin başarısını izlemek kadar keyifli bir şey yoktur. Hayatımıza sanal olarak dokunan polis teşkilatını saygıyla selamlıyorum. Polis olmak kolay değil.
Tecrübeli bir polis, kimin suçlu olup olmadığını ilk bakışta tespit edebilir. Bu deneyimle olur. Deneyimli polislerin kadrosuzluk nedeniyle emekli edilmesi doğru değil. İktidar olursak onları düşüneceğiz. Mafyayla, yer altı dünyasıyla en ciddi mücadeleyi polis yapıyor. Ben İstanbul’da genç bir hesap uzmanıyken o dönem bir polis müdürümüz vardı. Saadettin Tantan, bütün batakhaneleri kapattı. O dönemin gazetelerine bakarsanız görürsünüz. Siyasetçi doğrudan müdahale etmese polisimiz yer altıyla da rüşvet alanla da uyuşturucu satanla da mücadele eder.”