T24 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın kendisine yönelik ''Siyasete alışacak'' sözlerine ''Siyaseti ondan öğrenmek istemem" yanıtını verdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Parti Meclisi (PM) Üyesi Mehmet Faraç ve İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek ile sendikal faaliyetler yürüttüğü gerekçesiyle işten çıkarılan temizlik işçisi Türkan Albayrak'ı, açlık grevini sürdürdüğü Paşabahçe Devlet Hastanesi’ndeki çadırda ziyaret etti.
Albayrak ile çadırda bir araya gelen Kılıçdaroğlu, çadırın küçük olması nedeniyle basın mensuplarına hastane bahçesinde açıklama yaptı. Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Cumhuriyet Bayramı'nın kutlandığını hatırlatarak, ''Cumhuriyetin temel özelliği, aynı zamanda yurttaşların hak arama özgürlüğü demektir. Bir arkadaşımızın, bir bayan kardeşimizin işine 'Bir sendikaya üye oldu, yasal hakkını kullandı' diye son veriliyor ve bu bizim kabul edeceğimiz bir uygulama değildir, doğru da değildir'' dedi.
İnsanların, Cumhuriyette hak aramaları kadar doğal bir şeyin olamayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Hem 'Cumhuriyet' diyeceksiniz, hem bayram kutlayacaksınız ama çalıştığı iş yerinde sendikalı olma hakkını arama gibi yasaların verdiği bir yetkiyi kullanan kişinin işine son vereceksiniz. Zaten taşeron uygulamaları doğru değil, o uygulamaların, insanların haklarını büyük ölçüde ellerinden aldığını biliyoruz. Ama ona rağmen birisi hak ararsa ona hakkını teslim etmemiz lazım.''
Cumhuriyet Bayramı'nda Albayrak'ı ziyaret ettiğini ve ellerinden gelen çabayı göstereceklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, Türkan Albayrak'ı kararlılıkla mücadelesine devam ettiği için kutladı ve bu davranışın Türkiye'deki bütün kadınlara örnek olmasını diledi.
Bağdat Caddesi'nde yapılan Cumhuriyet Yürüyüşü'ne binlerce kişinin katıldığını belirten Kılıçdaroğlu, ''Buraya geleceğimi onlara da söyledim. Bütün yurttaşlarım sizi alkışladılar. Bu da güzel bir şey. Demek ki insanların gönlü, hak arayan insanları desteklemekten yana. Onlar da sizin yanınızda, size her türlü desteği veriyorlar. Umuyorum bizim sesimizi de Ankara'daki sağır kulaklar duymuş olur. Buraya gelişimizin nedeni de onların duymalarını sağlamak zaten. Eğer onlar da duyarlarsa ve bir parça 'Ülkede yasal haklarını arayanların kapı dışarı bırakılmasını biz de istemiyoruz' derlerse, bu soruna sahip çıkarlar'' şeklinde konuştu.
Albayrak'tan açlık grevini bir an önce sona erdirmesini istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, ''Sesinizi yeteri kadar duyurdunuz. Bundan sonra biz sahip çıkacağız. Açlık grevini bırakın ama grevinize devam edin. Sonuna kadar yanınızda olacağız'' dedi.
Türkan Albayrak'ın, ''Açlık grevine devam edersem, yanımda olmayacak mısınız?'' sorusuna Kılıçdaroğlu, ''Yine yanınızda olacağız. Acıyı bedeninizle ödememeniz, sağlığınızı düşündüğümüz için... Hava soğuk, erken takatten düşebilirsiniz. Bütün endişemiz bu'' yanıtını verdi.
''Eşim Mehmet ile açlık grevini bitirmemiz için sizlerin çabası gerekiyor'' diyen Albayrak, Kılıçdaroğlu'nun ziyaretinden çok memnun olduğunu ifade etti. Türkan Albayrak, ''Kılıçdaroğlu'nun taşeronlaşmayla ilgili düşüncelerini duydum. Kılıçdaroğlu, Türkiye'deki taşeronlaşmaya karşı olduğunu, benimle ilgili problemi çözme konusunda yardımcı olacağını söyledi. Sürekli yanımda olacaklarını söylediler. Hem yanımda hem taşeronlaşmaya karşı olduğu için Kılıçdaroğlu'na, ziyarete geldikleri için CHP'lilere teşekkür ediyorum'' diye konuştu.
'Başbakan sıcak paranın ve rantiyenin yanında'
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Çankaya Köşkü'nde, Cumhuriyetin ilanının 87. yıl dönümü dolayısıyla verdiği resepsiyonda sizin için 'Siyasete alışacak' dedi. Bu konuda yorum yapmak ister misiniz?'' sorusu üzerine, şunları söyledi:
''Sayın Erdoğan konusunda bir yorum yapmak istemem. Siyaseti ondan öğrenmek de istemem. Onun siyaseti ile benim siyasetim arasında dünya kadar fark var. Onun dünya görüşü ile benim dünya görüşüm çok farklı. Ben hak arayan insanların yanındayım. O, kişilerin elinden hakları nasıl alınır, onun uzmanlığını yapıyor. O siyaset değil, benim düşündüğüm siyasettir. Biz halkın, alın terinin, emeğin, üretenin, sanayicinin yanındayız. O, sıcak paranın ve rantiyenin yanında. Eğer yüreği varsa, bana laf yetiştireceğine, istediği televizyon programında karşıma çıkar, görür halkın önünde el mi, bey mi yaman. Beraber tartışırız. Ama yüreği yetmez, cesareti yoktur. O, kendi yandaşlarının yanında konuşur, bize laf yetiştirmeye çalışır. O görsün baksın bakalım, Türkan Albayrak'ın durumu nedir? 87 yıl geçti Cumhuriyette. Bir insan 'Hakkını arıyor' diye kapının önüne bırakılıyor. Acaba hiç merak etti mi bu ülkenin Başbakan'ı? Bir kadın 'Hak arıyor' diye kapının önüne bırakıldığı zaman vicdanı sızladı mı? Siyaset bu mudur? Siyaset insanları, hak arayanı cezalandırmak mıdır? Onun siyasetine ihtiyacım yok. Benim siyaset anlayışım halkın yanında olmak, halkın çıkarlarını savunmaktır. Bireysel çıkarları savunmayız. Bütün miting meydanlarında söyledim. Yine söylüyorum, siyasette biz zenginleşmeyeceğiz, o zenginleşti. Siyasette biz yoksulun, hak arayanın, emeğin, çalışanın, üretenin yanındayız. Bu çiftçi, sanayici, esnaf olur, en önemlisi işsiz olur, hep onların yanında olacağız.''