CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara katliamı sonrası ortaya çıkan güvenlik zafiyeti tartışmalarına ilişkin olarak, "Siyasi otorite emniyetin IŞİD'e operasyon yapmasına izin vermiyor" iddiasını gündeme getirdi. Kılıçdaroğlu, "Bakın çok açık söyleyeyim IŞİD konusunda devlette tüm bilgiler mevcut. Attıkları her adımı biliyorlar. Her şeyi biliyorlar" dedi.
Posta'dan Candaş Tolga Işık'ın sorularını yanıtlayan (25 Ekim 2015) Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
Ankara saldırısıyla ilgili hükümeti çok sert eleştiriyorsunuz...
Ankara’daki katliam devleti yönetenlerin nasıl bir aymazlık içinde olduğunu gösteriyor. Failler belli, fotoğrafları var, bunlar emniyete ve jandarmaya bildirilmiş vaziyette. Üstelik iki canlı bombaya dair poliste bilgi mevcut ancak hiçbir önlem alınmıyor. Bunun bir sorumlusunun olması lazım. Bakkal Mehmet efendiyi sorumlu tutmayacağımıza göre sorumlusu siyasetçiler, bu ülkeyi yönetenlerdir.
Ankara Emniyeti’nde saldırı sonrası görevden almalar oldu... Bunları yeterli bulmuyor musunuz?
Hayır. Faturayı bürokratlara keserek kendi sorumluluklarından sıyrılmak istiyorlar. Bu işin birinci sorumlusu ülkeyi yönetenlerdir.
Başbakanla bir görüşme yaptınız bu saldırı sonrası... Ne konuştunuz?
İçişleri ve Adalet bakanının derhal istifa etmesi gerektiğini söyledim. “Onlar istifa etmiyorsa siz görevden alın” dedim. ‘Suudi Arabistan’ı örnek alın’ dedim. Hac faciasından sonra Kral sadece emniyet müdürünü değil bakanı görevden aldı. Sözde bizde demokrasi var onlarda yok.
‘Her olayda bakan istifa edecek diye bir şey yok’ dedi Cumhurbaşkanı. Bu her olay mıdır?
Cumhuriyet tarihimizin en büyük katliamından bahsediyoruz. Bildikleri, takip ettikleri şahısların ellerini kollarını sallayarak böyle katliam yapması affedilemez. AKP iktidarının IŞİD’e karşı bir umursamazlığı var. Bakın çok açık söyleyeyim IŞİD konusunda devlette tüm bilgiler mevcut. Attıkları her adımı biliyorlar. Her şeyi biliyorlar. Tüm ayrıntıları... Telefonlarını, hücrelerini,internet sitelerini, yerleştikleri yerleri... Tamamını devlet biliyor. Ama siyasi otorite emniyetin operasyon yapmasına izin vermiyor.
Neden?
Çünkü; IŞİD’i terör örgütü olarak görmüyorlar. Davutoğlu’nun deyimiyle ‘yaramaz çocuk’ olarak görüyorlar. 102 kişi hayatını kaybettikten sonra tutuklamalar başlıyor. Olacak iş mi bu? Türkiye şu anda olağanüstü bir hal içinde... Vatandaş sokağa çıkamaz hale geldi. Devletin çivisi çıktı. Ülkeyi kimin yönettiği belli değil.
Başbakan’la konuşmanızda bunları kendisine söylediniz mi?
Söyledim... Hatta IŞİD terör örgütünün Adıyaman’daki faaliyetleri hakkında bizim milletvekillerimizin hazırladığı raporları da kendisine verdim. O terör olaylarında adı geçen teröristler bizim milletvekillerinin raporunda yer alıyordu. Bizim istihbarat örgütümüz filan yok. Vatandaşlara sorarak bu bilgileri elde ettik. Siz devletin istihbarat örgütünü yönetiyorsunuz. Bunların sizde alası var. Nasıl böyle bir katliama izin verirsiniz? Devlet bunları biliyordu. Açık söylüyorum telefonlarını dahi dinliyordu. Ama önlem alamadılar. Bunun nedeni de siyasi otoritenin bu konuda kararlı tutum sergileyememesi.
Başbakan ne dedi peki?
Davutoğlu “Bunları tutuklayamıyoruz eylem yapmadıkları sürece...” dedi. Ben bunu açıklayıp polemik konusu yapmadım. Ama kendisi de söyledi sonra... Terör faaliyetiyle adi suçları ayırmaktan acizler. Canlı bombanın eylem yapmasını beklemek diye bir şey olabilir mi? IŞİD’in faaliyetlerini adi suçlarla bir görüyorlar. Bir sürü insan ‘makul şüphe’ ile hapse tıkılırken canlı bomba için eylem yapmasını bekliyorsun.
1 Kasım’da iktidar olursanız terörle ilgili ilk adımınız ne olacak?
Bütün siyasi partilere çağrı yapacağız. “Gelin oturup birlikte çözelim” diyeceğiz. Terörü ‘Ben çözeceğim’ demeyeceğiz, ‘Biz çözeceğiz’ diyeceğiz. En baştan beri “Bu sorun Meclis’te çözülür” dedik. Terörü ortak akılla çözebilirsiniz.
AKP, HDP’yi PKK uzantısı olarak gösterirken siz Demirtaş’la karşılıklı sıcak mesajlar veriyorsunuz. Bu risk değil mi?
Bizim kimseyle bir kavgamız yok. HDP vatandaşlarımızın oyuyla Meclis’e girmiş bir siyasi parti. Herkesle görüşen tek partiyiz ve bundan taviz vermeyiz.
Tek başına iktidar kanı durdurur mu?
Asla... AKP kaç milletvekili çıkarırsa çıkarsın artık Türkiye’yi tek başına yönetemez. Türkiye’yi yönetme gücünü kaybetmiştir. AKP sorun üretiyor. Meşruiyeti tartışmalı. Hukuku, Anayasa’yı tanımıyor. Sadece kendi iradesi olsun istiyor ki o da bir partinin iradesi değil. Bir kişinin iradesi! O irade partiyi teslim almış durumda.
Söyleşinin tamamı için tıklayın