Kılıçdaroğlu, 'tehdit soruşturması'ndan takipsizlik alan Sarıgül ile ne konuştu?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü ve eşi Nazlı İnönü’nün tehdit edildiği iddialarına ilişkin verdiği takipsizlik kararının hemen ardından soruşturmada ismi ‘şüpheli’olarak geçen eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile görüştü. Sarıgül'ün çantasında soruşturmanın kararları vardı.

Hürriyet'ten Gülden Aydın'ın haberine göre Kılıçdaroğlu, Sarıgül’e, “Hayırlı olsun Mustafa Bey. Çalışmalarınızı sürdürün. Ben de bu meselenin kapanmasını istiyorum, artık kapatalım” oldu. Kılıçdaroğlu-Sarıgül görüşmesi şöyle gerçekleşti:

Görüşmeye kararlarla geldi

Kılıçdaroğlu ile eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül arasındaki görüşme önceki gün geç saatlerde parti genel merkezinde gerçekleşti. Sarıgül, genel başkanlık katına, Kılıçdaroğlu’na özel, parti genel merkezi kapalı otoparkında bulunan asansörle çıktı. Doğrudan Kılıçdaroğlu’nun odasına giren Sarıgül’ün çantasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılığı’nın ‘Çıkar amaçlı suç örgütü’ ile Özel Suçlar Bürosu’nun ‘Tehdit’ suçlamalarıyla yürüttüğü soruşturmanın takipsizlik kararı metinleri vardı. Sarıgül, savcılığın takipsizlik kararlarına ilişkin değerlendirmesini Kılıçdaroğlu ile paylaştı. “Bu tartışmanın gündemde daha fazla yer almasını, partimin yıpratılmaması adına istemiyorum” dediği belirtilen Sarıgül’ün, Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü hakkında disiplin süreci başlatılması talebinde bulunmadığı öğrenildi.

İnönü’ye kınama isteyebilir

Kulislerde, takipsizlik kararları sonrasında Sarıgül’ün, CHP Disiplin Yönetmeliği’nin 11’inci maddesine göre Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü hakkında kınama cezası talebinde bulunma hakkı olduğuna dikkat çekiliyor. 11’inci maddenin, “Partili üyeler ve yöneticiler hakkında bilerek ve isteyerek aslı olmayan söylentiler çıkarmak, bunları yaymak” şeklindeki ilgili bendinin Hayri İnönü için işletilme ihtimali olduğu konuşuluyor. Sarıgül’ün, İnönü hakkında manevi tazminat davası da açabileceği belirtiliyor.

Soruşturma talebimiz olmadı

Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü ise şöyle konuştu: “Bu resen açılan bir soruşturmaydı. Sonra da kapatıldı. Soruşturma, Nazlı’nın (İnönü) sizin gazetede yayımlanan röportajı üzerine açıldı. Bizim bir talebimiz olmadı. Soruşturmada somut kanıtlar aranıyor. Bu kanıtlar yeterli bulunmayınca takipsizlik kararı veriliyor. Herhalde takipsizliğin nedeni bu. Bizim talepkâr olmadığımız bu soruşturma açıldı, sonra da kapatıldı. Yapacak bir şey yok. Benim beyanıma karşı Sayın Sarıgül’ün beyanı... İspatı olmadığı için takipsizlik kararı verildi, diye düşünüyorum. Benim başka düşüncem yok. Karara itiraz edip etmeyeceğimi, ne yapacağımı henüz bilmiyorum, düşünmedim, konuşmam lazım. Takipsizlik kararı çok yeni. CHP Genel Merkezi ve belediyedeki arkadaşlarımla konuşup ondan sonra ne yapacağımıza karar vermemiz lazım. Zaten bildiğim kadarıyla itirazın 15 günlük bir süresi var. Bu süre içinde karar veririz. Takipsizlik kararının 2 önemli yönü var. Biri resmi sonuç, diğeri kamuoyunun yorumu. Herkes bu işe kendi açısından bakıyor. Ben de kendi bakış açımla yorumlayacağım için doğru olmayabilir. Kamuoyunun takdiri önemli tabii burada.”

‘Yorumluk bir durum yok’

CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın ise şunları söyledi: “Bir yorum yapmayacağım. Yorum yapmamı gerektiren bir durum yok. ‘Delil yetersizliği’ gerekçesiyle verilen takipsizlik kararını basından okudum. Daha ayrıntılı bilgim yok. Hayırlı olsun diyeceğim, bunun ötesinde bir yorum yapmayacağım. Kişiler siyasetçi ama bu olay siyasi değil. İki unsuru var: Hakaret ve tehdit. Her ikisi de adli olaylar. Rüşvet, yolsuzluk ve benzeri iddialar değil, hakaret ve tehdit dile getirildi. Bunu siyasi olarak yorumlamak durumunda değiliz ama sonuç itibariyle bu konuda bir iddianame hazırlanırsa tabii bunu da dikkate alırız. İddianame aşamasına gitmeden takipsizlik kararı verildiğini öğrendim. O nedenle ben bir yorumda bulunmuyorum. Genel Merkez’in bu konudaki değerlendirmesi ne olur derseniz, partinin de siyasi yorum yapmasının olanaklı olmadığını düşünüyorum. Çünkü bireysel. 3 kişi arasındaki bir olay. Hayri Bey, Mustafa Bey ve Emir Sarıgül arasındaki hakaret ve tehdit olayları. Ben bunu siyasi görmedim. İtirazı da bu bağlamda siyasi olarak değerlendirmenin doğru olmadığını düşünüyorum. Takipsizlik kararına hayırlı olsun diyorum, bir şey söylemeyeceğim bunun ötesinde.

‘Sitemkâr mesajlar tehdit algılandı’

ŞİŞLİ Belediyesi eski Başkanı Mustafa Sarıgül’ün, Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü ile eşi Nazlı İnönü’yü, belediye başkanlığından istifa etmesi için ‘mafya ile tehdit ettiği’ iddialarına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada delil yetersizliği gerekçesiyle verilen takipsizlik kararı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca da onaylandı. Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü ve eşi Nazlı İnönü’nün eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve eski Belediye Başkanvekili oğlu Emir Sarıgül tarafından tehdit edildiklerine dair yürütülen soruşturmada verilen takipsizlik kararı ortaya çıktı. “Mustafa Sarıgül ve Emir Sarıgül hakkında yeterli suç şüphesinin elde edilememesi ve suç unsurunun oluşmaması sebebiyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığı” belirtilen 12 sayfalık kararda, İnönü’nün kanıt olarak sunduğu Mustafa Sarıgül’ün telefon mesajları ‘sitem’ olarak nitelendirildi ve “Tehdit gibi algılandı” denildi. İstanbul Özel Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcısı Selamettin Celep tarafından verilen 4 Şubat tarihli takipsizlik kararında suçlama, “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı tehdit ve hakaret, var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturulduğu korkutucu güçten yararlanılarak tehdit”, suç yeri Detroit, Ankara ve İstanbul, suç tarihi 5 Ocak 2015 ve öncesi olarak belirtildi. Aralarında CHP’li Veli Ağbaba, Aydın Ayaydın, İhsan Özkes ve Burhan Şenatalar ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun özel kalem müdürünün yer aldığı tanıkların ifadelerinin özetlendiği 12 sayfalık takipsizlik kararının sonuç bölümünde şöyle denildi:

‘Suç şüphesi yok’

“... Bir takım hoşnutsuzlukların oluştuğu, bundan dolayı taraflar açısından önce soğukluk, daha sonra kırgınlıklar yaşandığı, sitemkar söz ve mesajların tehdit gibi algılandığı, ancak tarafların sosyal, kültürel ve siyasi konumları ile yıllar öncesine dayanan tanışıklık ve dostluk dereceleri, iş ve beşeri ilişkileri sebebiyle aralarında geçen konuşmalar sırasında kullanılan kelime ve sözlü beyanlar ile telefon mesajlarında belirtilen kelimeler birlikte nazara alındığında, gerek Mustafa Sarıgül ve gerekse oğlu Emir Sarıgül tarafından gönderildiği belirtilen mesajlarda tehdit veya hakaret suçlarının kanuni unsurlarının bulunmadığı gibi, Mustafa Sarıgül’ün müşteki Hayri İnönü’ye telefonla veya yüzüne karşı tehdit ettiğine, ayrıca Şişli Belediye Başkanlığından istifa etmesi için istifa dilekçelerini cebir ve baskı altında yazdırdığına dair kamu davasının açılmasını haklı kılacak ve yeterli suç şüphesini oluşturacak maddi delillerin elde edilemediği kanaatine varılmıştır.”