Kılıçdaroğlu: Toplumsal uzlaşma gerekli ANKARA (A.A) 

-Kılıçdaroğlu: Toplumsal uzlaşma gerekli ANKARA (A.A) - 24.09.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, terör gibi karmaşık bir sorunu çözmek için toplumsal uzlaşma sağlanması gerektiğini belirterek, ''Bu hükümet terörü bitiremez, terörü engelleyemez, terörü sonlandıramaz'' dedi. Samanyolu Haber TV'de, canlı yayına katılan Kılıçdaroğlu, son günlerdeki terör olaylarını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, ''Yapılan pazarlıkların, uzlaşmazlık yaratması nedeniyle böyle bir tablonun ortaya çıktığı görülüyor. Görüşmeler var, o görüşmelerin sonunda yapılan pazarlıklar var. Sayın Başbakanın bizzat yetkilendirdiği ve talimat verdiği bir kişinin başkanlığında devletten de bazı görevliler katılarak bir görüşme yapıyorlar. Orada bazı pazarlıkların olduğu, yüzde 95 oranında görüş birliğinin sağlandığı ifade ediliyor. Sayın Başbakanın, Abdullah Öcalan ile yüzde 95 oranında uyum içinde oldukları ifade ediliyor. Şimdi o görüşmeler bir yerde sonuç vermedi, öyle anlaşılıyor. Sonuç vermediği için de bu tablolar ortaya çıktı'' diye yanıt verdi. Ellerinde veri bulunmaması nedeniyle kendilerinin, yapılan görüşmelerle ilgili herhangi bir yorum yapmalarının doğru olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ayrıntıların neler olduğunu bilmediklerini söyledi. Hükümetten önce de bazı görüşmelerin yapıldığını bildiklerini ve terör bitecekse görüşmelerin olabileceğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Fakat açıklanan bant farklı bir görüşmeyi gündeme getirdi. Doğrudan doğruya sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yetkilendirdiği bir özel temsilci aracılığıyla bu görüşmenin yapıldığı anlaşılıyor. Yani Başbakanlıkla terör örgütü arasında bir görüşme söz konusu. Bu görüşme dışarıda söz konusu ve banda alınıyor, kaydediliyor. Burada MİT açısından ciddi bir zaafın ortaya çıktığı anlaşılıyor. Bu yayınlanıyor. Bu doğru bir şey değil tabii'' dedi. ''Bu hükümet terörü bitiremez, terörü engelleyemez, terörü sonlandıramaz'' diye konuşan Kılıçdaroğlu, terörün sonlanması ve bitmesinin birden fazla parametrenin bir araya gelmesine bağlı olduğunu kaydetti. Bu kadar karmaşık bir sorunu çözmek için toplumsal uzlaşma sağlanması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Terörü sonlandırmak istiyorlar mı? Hayır. Sorunun çözümünde adres CHP'dir. Çözümsüzlükteki adres de AKP'dir'' diye konuştu. ''Siz iktidar olsaydınız nasıl bir süreç izlerdiniz?'' sorusunu Kılıçdaroğlu, ''Biz iktidar olsaydık, parlamentoda bir ortak akıl heyeti kurardık, akil insanlar heyeti. Her partiden eşit sayıda bu konuları bilen, bu konuları çözmek isteyen milletvekilleri gelirdi bir araya. Tıpkı Anayasa Uzlaşma Komisyonu gibi, biz bu sorunu nasıl çözeriz diye... Üniversitelerden, sivil toplum örgütlerinden, bu konuda araştırma yapan bilim insanlarından görüşler alınır, oturulur çözülür. BDP de bu görüşmenin içinde bir parça olur. Bu sorunun çözümü için oturulur, sağlıklı çözümler üretilir o masada. Biz böyle yapmadık. Onlar gerekirse görüşmeler yaparlardı. Herkesle görüşürlerdi'' şeklinde yanıtladı. -''BDP, Türkiye partisi olmak zorunda''- Kılıçdaroğlu, BDP'nin de parlamentoya gelmesi ve yemin etmesi gerektiğini belirterek, ''Bunu isteriz. O da yurttaşların oylarıyla seçilen, milletvekillerini bünyesinde barındıran bir siyasal parti. Onlar da gelecekler, parlamentoda görev yapacaklar. BDP, bir Türkiye partisi olmak zorundadır. Belli bir bölgenin, belli bir etnik kimliğin partisi değil, bir Türkiye partisi olmalıdır. O kimlikle parlamentoya gelmelidir. Söylemlerini bir Türkiye partisi söylemiyle dillendirmeli, pekiştirmelidir. Biz bunu isteriz'' dedi. ''Hükümet kanadından, 'Muhalefete bazı görüşmelerin içeriğini anlatsak işportaya düşerdi' şeklinde kendisine eleştiri yöneltildiği'' anımsatılan Kılıçdaroğlu, ''Özür dilerim ama, bu da bir başka yalan. Bana pek çok bilgi verildi. Hangisi işportaya düştü? 'Bu aramızda, bu burada kalsın' denmiş de benim gidip de dışarıda anlattığım hangi olay var? Ama kendilerinin yaptığı görüşmelerin tamamı işportaya düştü'' diye yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, terör sorununun çözümünde asıl sorumlunun siyaset kurumu olduğunu belirterek, siyaset kurumunun çözüm üretmesi gerektiğini söyledi. ''Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve İsrail arasında, Doğu Akdeniz'de sondaj yapılmasına ilişkin anlaşmayı nasıl değerlendirdiğinin'' sorulması üzerine ise Kılıçdaroğlu, Rum Yönetiminin, geçmişte aynı anlaşmaları Mısır ve Lübnan ile de yapmış olmasına karşın, bu konuda herhangi bir tepki verilmediğini, ancak bugün aynı anlaşmanın İsrail ile yapılmasının ardından tepki verildiğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin, bu konuda stratejik üstünlüğü kaybettiğini savundu. -''Benim ülkemin çıkarları her şeyin üstündedir''- Başka bir soru üzerine radar savunma sistemi konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, füze kalkanının İsrail'in güvenliğini sağlamak için getirildiğini ileri sürdü. Kılıçdaroğlu, ''Ben iktidar olsam, tabloya bir bakarım. Türkiye'ye maliyetine ve Türkiye'nin çıkarına bakarım. Uluslararası ilişkiler ahbap çavuş ilişkisiyle gitmez. Her ülke kendi çıkarlarını savunur. Ben de kendi ülkemin çıkarlarını savunurum. Benim ülkemin çıkarları her şeyin üstündedir. Benim de üstümdedir, benim partimin de üstündedir. Biz ülkemizin çıkarlarını her şeyin üzerinde tutarız. Burada ülkemizin çıkarları var mıdır yok mudur? Çıkıp açıkça söylesinler'' diye konuştu. ''Atanmayan öğretmenler konusunda ne düşündüğünün'' sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, atanmayan öğretmenlere desteğe devam edeceğini, parlamentoda  araştırma önergesi vererek, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi görüşülürken bu konuyu gündeme getireceklerini ifade etti. ''Arap coğrafyasında yaşananları nasıl değerlendirdiği'' sorusuna Kılıçdaroğlu, ''Eylemler demokrasiyi, özgürlükleri, hukukun üstünlüğünü getiriyorsa zaten hiçbir sorunumuz yok. Ama demokrasi adı altında ülkeler sömürülecekse kusura bakmasınlar ama bunlara biz sıcak bakmayız'' diye yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin, Ortadoğu coğrafyasında yalnızlığa mahkum edildiğini ve ara buluculuk rolünü de büyük ölçüde kaybettiğini ileri sürdü. ''Yeni anayasa yapılması konusundaki katkınız ve rolünüz ne olacak?'' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, CHP olarak 12 Eylül Anayasasını istemediklerini, daha çağdaş ve daha özgürlükçü bir anayasadan yana olduklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, yeni anayasa konusundaki çalışmaların Meclis Başkanı tarafından yürütülmesi gerektiğini söyledi. Başka bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, eski Başbakan Adnan Menderes'in idamının yıl dönümünde, oğlu Aydın Menderes'i arayarak, üzüntülerini belirttiğini, Aydın Menderes'in de araması nedeniyle mutlu olduğunu söylediğini aktardı. Bir anlamda geçmişte işlenen kusurları ortadan kaldırmak istediklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Keşke idamlar olmasaydı'' dedi.