Kılıçdaroğlu: Türkiye’de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok

Kılıçdaroğlu: Türkiye’de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İş Dünyası Konfederasyonu toplantısındaki konuşmasında devlette liyakate vurgu yaptı. Kılıçdaroğlu, Türkiye'e hiç kimsenin can ve mal güvenliği olmadığını söyledi. 

Kılıçdaroğlu, "Devlette herkesin görevi yasalarla tanımlanmıştır. Bekçinin, daire başkanının, müftünün, polisin görevi belli. Kanunla tepeden tırnağa tanımlanmıştır. Herkes yasal görevini yaptığı sürece dünyanın en kolay işlerinden birisi devleti yönetmektir. Devleti yönetenler, ne zaman ki yasa dışı iş yapmaya başlarsa devleti yönetmek zorlaşır. Dolayısıyla ilk yıkılan şey devlette liyakat sistemi olur. Devlette liyakat yerine sadaka sistemi getirdiğinizde tepedekinin her türlü talimatını yerine getiren bir devlet yapılanması ortaya çıkar" dedi. 

Kılıçdaroğlu, "İş dünyası diyor ki 'Ankara’ya gidiyoruz. Projeleri sunuyoruz. Bürokrasi projeleri ciddiye almıyor' diyor. Alamaz. Alttaki bürokrasi liyakata göre gelseydi sizin projeleri dikkate alırdı. Yukarıdaki sadakaya göre geldiği için sizin projeleri dikkate almaz. Neyi dikkate alır? Yukarıdan gelecek emirleri dikkate alır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin yaşadığı en temel sorun liyakat sisteminin çökmesidir. İşin ehline teslim edilmemesidir" diye konuştu. 

Kılıçdaroğlu, "Personel yasasına göre, bir kişinin müsteşar koltuğuna oturmasının kuralları vardır. En az 12 yıl kamuda çalışması lazım, o işin uzmanı olması gerekir. Bakan olmanız için sadece ilkokul diploması ve savcılıktan iyi hal kâğıdına ihtiyacınız vardır. Siyasette liyakat yoktur ama devletin yapılanmasında vardır. Liyakat adalettir. Hazreti Ali, ‘Devletin dini adalettir’ der. Liyakatli insanlar adaletin peşinde koşarlar. Devlette liyakati bitirirseniz adalet diye bir kavram kalmaz" ifadesini kullandı. 

Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"11 Ağustos 2018. Yer İstanbul. Daha krizin başındayız. Arkadaşlarımla oturduk, konuştuk. Hep hükûmeti eleştirdik. ‘Kriz geliyor, eleştiriden vazgeçelim, öneriler sunalım’ dedik. İstanbul’da kimseyi eleştirmeden 13 maddeyi açıkladığım bir basın toplantısı yaptım. O 13 maddenin birinci maddesi ‘Devlette liyakat sistemini sağlayın’ idi. Liyakat sistemi tam tersine çöktü.

Siz risk üstleniyorsunuz, ona göre çalışıyorsunuz. Verginizi veriyorsunuz. Bir büyükelçi olmanın şartları nedir? Büyükelçi olmak için, üniversiteyi bitireceksiniz, Dışişleri Bakanlığı’nın zor sınavını geçeceksiniz, iyi dil bileceksiniz, protokolü bileceksiniz. Hayatında dışişleri konusunda bir makale yazmamış, bir satır cümle kurmamış kişiyi getirdik büyükelçi tayin ettik. Elinizi vicdanınıza koyun.Sepetten çıkar gibi, ‘Bu bizim adamımızdır’ derseniz dünyadaki saygınlığınız ne olur. Ben bunu söylediğim zaman ‘Kılıçdaroğlu muhalefet yapıyor yine’ diyorlar. Yirmi yedi buçuk yılımı devlete verdim. En çok siyasilerle tartıştım. Kimin önünde başbakanların, bakanların önünde tartıştım. Neden?   

Bürokrasi Türkiye’yi yönetmeye kalkmaz. Bürokrasi doğruları siyasi organa aktarır.Bütün gelişmiş ülkelerde durum böyledir. Liyakati yok ederseniz her şeyi darmadağın edersiniz.

“Türkiye’de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok”

Hukuk ne demektir? Benim can ve mal güvenliğimi sağlayan kurallar bütünüdür. Benim can ve mal güvenliğim yoksa yabancı sermaye niye gelsin? Hiçbirimizin Türkiye’de can ve mal güvenliği yoktur. Herhangi bir iş insanını siyasi iktidar ‘Ben bunu cezalandırmak istiyorum’ derse avukatınız neden tutuklandığınızı bile bilemezsiniz. Bir gizli tanık bulurlar. Bu hukuk mudur? Benim neden can ve mal güvenliğim yok?

Faiz ödemek için borç alıyoruz. Sizler iş dünyasından geliyorsunuz. Saat başına 2 milyon dolar faiz ödeyen ülke kalkınabilir mi? Borçlanma Genel Müdürlüğü'nü kurdular. Biz çoluk çocuğumuzun boğazından kesiyoruz. Sizin alınteriniz bu paralar. Bu borçlar karşılığında ne oldu? Yüzün üzerinde fabrika kapatıldı. 

Devlette şeffaf esastır. Devlet vatandaşın parasını harcadığı için şeffaf olmak zorundadır. Kefen bezi alırken bile vergi ödersiniz. Bu vergiler nereye harcanıyor? Hiç merak etmediniz mi Allah aşkına? Yatırım diyorlar. Hangi yatırım? 

O devleti ben devleti biliyorum. Bir devlet böyle keyfi yönetilmez. Yol, köprü yapma demiyorum. Ne kadara yapıldığını soruyorum. Bizden gizleniyor ama yabancılar biliyor. Siz ödediğiniz vergilere sahip çıkmalısınız. Politikacı ödediği paranın hesabını vermeli.

Bu devletin parasına yazık günah değil mi? Havalimanının ne kadar yaptırıldığını bilmiyoruz. Kime ne kadar garanti verdiniz? Ben eski maliyeciyim, neyin ne olduğunu tahmin ederiz. Bütçede disiplin yok.

Bizim komşularımızla kavga edecek halimiz mi var? Üretimi öncelememiz gerekiyor. Türkiye üretimi kesti. Nohut, saman ithal ediyoruz. Alman, Kanada, ABD çiftçisi için çalışıyoruz. Pamuk ithal ediyoruz Yunanistan’dan. Pamuk ekecek tarla mı bitti Allah aşkına? Türkiye'nin 21. yüzyılda Türkiye'nin kalkınma planın olmadığı bir dönemi yaşıyoruz. Devlet Planlama Teşkilatı kapatıldı haberiniz var mı? Her gelişmiş ülkede planlama örgütü var. Kim kapattırdı bize, darmadağın ettiler.

Düşüncelerimizi söylemeyecek miyiz? Ben vatanımı, insanımı seviyorum. Her yerde huzur olsun istiyorum ama arkadaşlar suçlanıyoruz. Şimdi kanun da yok. Sakarya’daki Tank Palet Fabrikası’ndan 6 aydır söz ediyorum. Katar ordusuna ve Ethem Sancak’a verdiler. İhale yaptın mı, kaça verdin? diye sordum. Resmî Gazete’de yayımlanmadı. İhale nerede yayınlandı? Burası fakir fukaranın parasıyla kuruldu. Peşkeş çektin deyince kızıyor. Telekom öyle olmadı mı? Bir lira bile değil. 20 milyar dolarlık fabrikayı bedava veriyor. Fabrika bizim, askerler bizim. Bunun adı vatana ihanettir. Ben buna itiraz ediyorum. Siz neden yanlıştır demiyorsunuz? Endişe, korku var. Sizin adınıza biz konuşmak zorundayız. Bu ülkeyi kuranlar böyle bir tabloyu asla kabul etmemiştir.

Devlette savurganlık olmaz. Dünyada hiçbir devlet başkanının 13 tane uçağı yoktur. Ankara'da yapılan en büyük binaların çoğu bakanlık. O zaman biraz daha cesur olmanız lazım.

Türkiye ne yapmalı? İyi niyetlerle söylediğim 13 maddeye uymadılar. Şimdi nasıl kalkınacaklar? Batı standartlarında bir hukuk devletine ihtiyacımız var. AB'nin öngördüğü hukuk kurallarını biz de kabul etmeliyiz. Keşke her birimiz farklı farklı çözümler üretsek. Aykırı fikirlerden korkmamak lazım. Türkiye alınterinin değerini anlayacak.

Atatürk'ü yanlış anlatıyorlar. Atatürk'ü bilmiyoruz. Bir ülkede huzur olmasının yolu sosyal devletten geçer. Toplu intiharlar başladı neden? Kadınlar çöpten yemek topluyor. Güçlü bir sosyal devlete ihtiyacımız var. 

Hukuk, sanayi, sosyal devlet gelişen bir kavram. Atatürk'ün Sanayi Devrimi'ni yakalama stratejisini sürdürebilseydiniz bugün bu noktada olunmazdı. 

'Yerli otomobil yapacağız' dediler.  Biz artık takım tutar gibi parti tutmak zorunda değiliz. Her mesleğin kuralları vardır. Siyasetçinin ahlaki kuralları var mı, yok. Biz bunları değiştirmek zorundayız. Bunları değiştirebilirsek Türkiye bölgenin en güçlü devleti olur. 

Trump'ın mektubunu içime sindiremiyorum. Ayıptır, yazıktır, günahtır. Bu ülkenin her santimetresinde şehit kanı vardır. Kendi tarihimize sahip çıkmak zorundayız. Çok açık ve çok net söylüyorum. Sizin oyunuza ihtiyacımız var."