Kılıçdaroğlu'ndan tutuklu gazeteciler Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel tepkisi: Boşu boşuna hapiste yatıyorlar
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti meclis toplantısı açılışında konuştu. Libya'da şehit olan MİT mensubunun cenazesinin haberleştirilmesi gerekçesiyle Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, OdaTV muhabiri Hülya Kılınç, Yeniçağ yazarı Murat Ağırel'in yarın görülecek davasını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Oda TV'ye karşı Erdoğan'ın özel bir alerjisi var. Boşu boşuna hapiste yatıyorlar. Bir Mİ mensubunun Libya'da şehit edilmesi elbette ki hepimizin yüreğini dağlar. Ama bunu ifşa eden başta Erdoğan'dır" diye konuştu.
Yeni tip Koronavirüs salgınında artan vaka sayılarına ilişkin tartışılan güvensizliği dile getiren CHP lideri, "Yaşadığımız süreçte Koronavirüs verilerinin gerçek olmadığını, bunların daha fazla olduğunu ben de biliyorum. Vaka sayıları da ölü sayıları da gerçeği yansıtmıyor ve bunu herkes biliyor. Ama mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.
Bir marketteki alarm takılı zeytinyağı ve bebek maması görsellerini gösteren Kılıçdaroğlu "Türkiye'yi bu tablo ile karşı karşıya getiren kim?" diye sordu. "Her vatandaşımın özelikle AKP'li vatandaşlarım, sarayın bekçiliğini yapanlara itibar etmeyin" diyen Kılıçdaroğlu, "Türkiye bunu hak etmiyor. Bir kişi çocuğunu beslemek için mama çalıyorsa Türkiye'nin oturup düşünmesi lazım" ifadelerini kullandı.
Kılıçaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Yaşadığımız süreçte Koronavirüs verilerinin gerçek olmadığını, bunların daha fazla olduğunu ben de biliyorum. Ama mücadelemizi sürdüreceğiz. Vaka sayıları da ölü sayıları da gerçeği yansıtmıyor ve bunu herkes biliyor."
"Saraydan Türkiye farklı mi görünüyor? Bu kadar kısır, bu kadar öngörüsüz, bu kadar basiretsiz bir yönetim Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilktir."
"19 ayda dolar 7 lirayı aşmasın diye 105 milyar dolar satıldı. Kim aldı? 83 milyondan kim aldı bu 105 milyar dolayı? Bir avuç dolar lobisi aktörü aldı. Ve bunların tamamı köşeyi döndüler."
Erdoğan'a çağrı: Çık, madde madde açıkla
"Erdoğan'a şu soruyu soruyorum; Türkiye'yi bu ekonomik buhrandan nasıl çıkaracağını çık milletin önüne madde madde açıkla. Açıklayamıyorsan bana şunu söyle, 'Ey Kılıçdaroğlu ben açıklayamadım, sen açıkla.' Ben açıklayacağım. Çünkü ben ülkemi seviyorum."
Oda TV davası
"Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç yarın yargılanacak. Oda TV'ye karşı Erdoğan'ın özel bir alerjisi var. Çünkü milyonlarca kişi bu internet sitesinde bilgi alıyor. Haber konusunda haberin sunuşu konusunda Türkiye'nin en önemli sitelerinde biriydi. Oda TV'de yayınlanınca suç. Boşu boşuna hapiste yatıyorlar. Bir Mİ mensubunun Libya'da şehit edilmesi elbette ki hepimizin yüreğini dağlar. Ama bunu ifşa eden başta Erdoğan'dır. Erdoğan'ın suçu sadece bununla mı sınırlı? Hayır. Devletin en mahrem bilgilerini kozmik odayı terör örgütüne açan Erdoğan'dır. Bilgilerin yabancı devletlere gitmesini sağlayan da Erdoğan'dır. Erdoğan'ın hiçbir suçu yok ama bir MİT mensubunun kimliği açıklandı diye gazeteciler hapiste. Olmaz böyle!"
Tele1'e verilen karartma cezası, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş...
"Verdiği her emri yapan RTÜK, Tele1'e 5 gün ekran karartma cezası verdi. İlk kez bir televizyon kararına 5 gün karartma cezası verildi. Gerçeklere tahammül edemiyorlar. Bunun için en iyisi ekranı karartalım. Kimin gücüyle? RTÜK'ün. Orada AK Partililer ve sarayın bekçiliğini yapan bir partinin taraftarları var. Onların aracılığıyla baskı kuruluyor. Aynı şekilde Osman Kavala. AİHM hak ihlali var diyor bu dosyada yine içerideler. Niye içeride? Erdoğan istedi diye. Selahattin Demirtaş. AİHM tutuklu siyasi tahliye edilmeli edilmeli diyor. Anayasa'ya göre de AİHM kararlarının iç hukuka göre üstünlüğü var. Ama Erdoğan diyor ki içeride kalsın. Sanıyor ki Osman Kavala da Selahattin Demirtaş da 'ben ettim sen etme' diyecekler. Asla demezler."
"Hiç aklınıza gelir miydi, iki memur suçlu, Resmî Gazete'ye ilan veriyoruz bulmak için. Nasıl bir devlet yönetimidir. Sayıştay da mecburen Resmî Gazete'ye ilan vererek bu iki kişiyi arıyor."
"Kızılay diye bir kurumumuz var dimi. Hepimizin bir dönem şanla şerefle baktığımız Kızılay. Kurban Bayramı'na kurban kesiyor, bir bakıyoruz ki o kurban etleri AK Parti milletvekili otelinin lokantasında çıkıyor. İnsanda biraz ahlak, utanma, edep olur. Ya fakire fukaraya verilecek kavurmayı nası alıyorsun da müşteriye veriyorsun? Zehir zıkkım olsun! Biliyorum ben bu gerçekleri söyledim diye çok kızacak. Ama Mısır'daki sağar sultan duyuncaya kadar anlatacağız."