CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ailesi ve yakınlarının yurt dışında off-shore hesapları bulunduğu iddiasıyla açıkladığı Man Adası belgelerine atıfta bulunarak, "Man Adası'nda şirket kuranlar şeker fabrikalarının sahibi değildir" dedi.
Kılıçdaroğlu, 5 bine yakın imama "Temizlikçi ve çaycı olarak işe başlayabilirsiniz" denildiğini söyleyerek, "İmam kardeşlerime söz veriyorum, siz işinizi yaptığınız sürece sizin arkanızda olacağız" ifadesini kullandı.
"2019'da o diktatörü saraydan indireceğiz" diyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Ömer Gergerlioğlu, bir dönem Mazlum-Der Başkanlığı yaptı, doktorluk yaptı. İnsan haklarını savunduğu için güçlü ve önemli bir aktördü. Şiddeti övme suçundan 2.5 yıl hapse mahkum oldu. Bu tablo Türkiyeye yakışan bir tablo değildir. Bir kişi düşüncelerini açıkladığı için ceza almamalı. Ömer Gergerlioğlu bu ceza ile karşı karşıya olduğunda şu açıklamayı yapıyor. “Umudumu yitirmeyeceğim, mücadeleme devam edeceğim.” Asla zulmün karşısında boyun eğmeyeceğiz. Bu nedenle tutuklu bulunan Ömer Gergerlioğlu’nun yanındayız.
Bir kişi düşüncesini açıkça ifade ediyor diye onun hapse atılması asla doğru değildir. Her türlü zalimliğin karşısında olacağız. Zulmün karşısında boyun eğmeyeceğiz. Hasan Songür atama bekleyen bir öğretmendi. Manisa'da işçi olarak çalışmaya başladı. Bir gece vardiyasında iş kazasında hayatını kaybetti. Öğretmenlerin pres makinesinde sıkışıp ölmesini kabul etmiyorum. Bakan 109 bin öğretmen açığı var diyor niye bunları almıyorsunuz?
2018'in Ocak ayında 141 kişi iş kazalarından hayatını kaybetti.
İşsizlik Türkiye'nin en temel sorunu. Kim hangi dalda eğitim yapmışsa o dalda faaliyet göstermeli.
Vatandaşın ödediği faizler 620 milyar lirayı aştı. O yüzden diyorum bu hükümet faiz lobilerinin hükümetidir. Türk Telekom göz bebeğimizdi. Özelleştirildi alan firma 60 bin çalışanı 30 bine düşürdü. Şimdi devlete 4 milyar borcu var ödemem diyor. Ödemeyince devlet borçlanmak zorunda kalıyor. Mardin'de 70'e yakın köyün elektrikleri kesildi. Köylüye gelince aslan yandaşa gelince kuzu gibi oluyorlar.
Kadir Mısıroğlu diye bir soytarı var. Yaptığı konuşmada 'Keşke Yunan galip gelseydi' diyor. Bu soytarıya önce Saray'ın kapısını açtılar başköşeye oturttular. Yetmedi hastalandı Erdoğan ziyarete gitti. Şimdi açıkça soruyorum; Sevgili Recep Bey sen Kadir Mısıroğlu'nun görüşlerini savunuyor musun? Sen de bu ihanetin bir parçası mısın?
Kılıçdaroğlu konuşmasında hakim ve savcılara Adalet Bakanlığı tarafından dağıtılan bir eğitim kitapçığından bahsetti:
Bu kitapçıkta ‘tahliye konusunda HSK ile mutlaka istişarede bulunulduktan sonra irade oluşturulacaktır’ diyor. Adalet Bakanlığı söylüyor bunu. Bu ülkede hak yok, hukuk yok. Anayasaya göre yargı bağımsız. Hiç kimse yargıya emir ve talimat veremez. Aynı kitapçıkta FETÖ soruşturmalarının 17-25 Aralık sonrasını kapsamasını, öncesine dokunulmamasını söylüyorlar.”
Şeker fabrikaları açıldığında duygu ve heyecanı görmüştüm. Bizim de memleketimizde şeker yapılabiliyor deniliyordu. Cumhuriyetin bütün kazanımlarını halkın vergileri ile kurulan fabrikaları sata sata bitiremediler. Biz niye karşı çıkıyoruz?
Tarihimize sahip çıkmak için. Türkiye, şeker ithal eden bir ülkeden bugün şeker ihraç eden bir ülkeye gelmiştir. Her fabrika cumhuriyetin kalesidir. Sahip çıkmak hepimizin görevidir.Bugün şeker sektörü yaklaşık 3 milyar dolarlık bir katma değer yaratıyor.
Nişasta bazlı şeker obeziteye yol açar. Batsın sizin milliliğiniz, yerliliğiniz. Bu yolu nasıl açtılar. Önce Cargill'in kurulmasına imkan sağladılar, bütün hukuksal zemini zorlayarak. Sonra şeker kurumu tümüyle kapatıldı.
Fabrikaların gerçek sahibi halk ama Man Adası'nda vergi ödememek için şirket kuranlar sahibi değil. Şeker fabrikalarını her ortamda destekleyeceğiz. Satılmaması için de elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz. Buradan şeker fabrikalarında çalışan işçilere de seslenmek isterim. Sizin hakkınızı hukukunuzu savunan biziz. Sizin güzel bir sloganınız var. Susma sustukça sıra sana gelecek. Şimdi sıra şeker fabrikalarına geldi. Biz sonuna kadar sizi destekleyeceğiz. O fabrikalar kolay kurulmadı. Biz şeker fabrikalarında çalışan işçilere kadro diye mücadele ederken onlar yok etmek istiyorlar. Bizim mücadelemiz hak mücadelesidir.
Gençliğe her zaman güveniyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye'yi gençlere emanet etti. Size bir çift sözüm var. 2019'a hazırlık yapıyor muyuz? 2019'da o diktatörü saraydan indireceğiz. Hiç kimse endişe etmesin. Bu ülkeye demokrasiyi ya getireceğiz ya getireceğiz. Şu çok önemli. Birlikte olursak, birlikte mücadele edersek, demokrasi için, birlikte yaşamak için, o zaman gerçek anlamda gücümüzü ortaya koymuş oluruz. Kim demokrasiyi, insan haklarını savunuyorsa, yargı bağımsızlığını savunuyorsa onlarla birikte demokrasi mücadelesi vereceğiz. Birleşe birleşe kazanacağız.