CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Yargıtay ve Danıştay'da köklü değişikleri öngören yargı paketine ilişkin olarak, "Yargıda yapılmak istenen son operasyon anayasaya aykırı. Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz" dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, aynı yargı paketi içinde yer alan ve şirketlere kayyum atanmasına neden oluşturan suçlar listesinin genişletilmesine dair de "Özel sektör kurumlarının çok tehlikeli hukuksuzluklar içinde ele geçirilmesi projesi karşısında özellikle TOBB ve TİSK’in tepki verme sorumluluğunda, konuşmak zorundadır.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'ye turist gelmemesi konusunda Türkiye'nin bozulan imajının turizmciler arasında ortak bir görüş olduğunu belirterek, "Turistin gelmesi için her şey var. Tarih var, kültür, deniz var, güneş deseniz var. Doğal güzellikler var, her şey var. Eksik olan ve turistin gelmesini engelleyen en temel şey Türkiye'deki dikta yönetimidir. Bu yönetimin değişmesi gerekiyor" dedi
Kılıçdaroğlu, "demokratik kuralların hiçbirinin çalışmadığı, yasama, yürütme yargının işleyişinde bütün denge sistemlerinin değiştirildiğini" vurgulayarak, "AKP’nin bu yapıyla 550 milletvekili çıkarsa dahi, ülkeyi yönetme kapasitesini kaybettiğini" söyledi.
Cumhuriyet'ten Şükran Soner'in haberine göre, Kılıçdaroğlu, İstanbul’da düzenlenen, turizmin temsilcileri, CHP’li ilgili belediyelerin katıldıkları toplantının ardından turizm krizinin nasıl aşılabileceğine ilişkin olarak, “Engel dikta yönetimidir” dedi. Turizmi engelleyen dikta yönetiminin değişmesi yolunda demokratik standartları yükseltecek her çağrı, her yasa değişikliğine muhalefet partisi olarak “evet” diyeceklerini bildirdi.
Kılıçdaroğlu CHP’li belediye başkanları ile yaptığı toplantıdan önce, gazete yazarlarıyla bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, yargı paketi üzerinden gelen soruları yanıtlarken, “Meşru bir devlet tedbirleri, mücadeleyi meşru bir zemin içinde yapmak zorundadır. Balyoz, Ergenekon davalarında CHP’nin çok sık altını çizdiği, iktidarın doğrudan sorumlu olduğu hukuksuzluklardan, sorumlu yargı kadrolarından da hukuk içinde hesap sorulması başka. Balyoz, Ergenekon hukuksuzlukları gerekçelendirilerek yargı kadrolarının kaldırılması, yeni atamalarla yeni yargı kadrolarının oluşturulması başka bir şey. Devletin meşruiyetine gölge düşürür. Parlamentoyu hukuksuzluğa alet etmek, parlamentoyu arka bahçeye dönüştürmek, asla ve asla doğru değildir” dedi.
Siyasi otoritenin yargıya gölge düşürdüğünün, tüm kamu, özerk kurumların ele geçirilmesinde sınır tanımaz bir yapının oluştuğunun altını çizerek; “T.C. Devleti yok. AKP Devleti var. Demokratik kuralların hiçbirinin çalışmadığı bir devlet var. Yargıda yapılmak istenen son operasyon anayasaya aykırı. Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz” dedi.
Kılıçdaroğlu, "AKP’nin 14 yıllık iktidarlarında en geçerli yöntemi düşman yaratarak devleti ele geçirmenin yolu olarak kullandıklarını, yasama, yürütme, yargıda bütün dengeler sistemini değiştirdiklerini" söyledi. Başkanlığa geçiş için yol bulamadıkları gibi partili cumhurbaşkanı formülünde de sonuç alma noktasına gelemediklerini savundu. Şimdilerde bir erken seçim ya da başka arayışlar için öncelikle MHP kongresinden çıkacak sonuçları bekledikleri görüşünü açıkladı.
Kayyım yasası girişimi ile çok daha tehlikeli bir haksızlık hukuksuzluk yoluna girdiklerinin altını çizerek, özel sektör kurumlarının çok tehlikeli hukuksuzluklar içinde ele geçirilmesi projesi karşısında özellikle TOBB ve TİSK’in tepki verme sorumluluğunu, konuşmak zorunda olduğunu anımsattı. Ancak fiili durum gerekçeli gelinen haksızlık, hukuksuzlukların boyutları karşısında sonuçta en büyük görevin vatandaşa düştüğünü vurguladı.