-KILIÇDAROĞLU: AB İLE GÖRÜŞMELERDE TIKANMA VAR BERLİN (A.A) - 20.09.2010 - Almanya'nın başkenti Berlin'de temaslarını sürdüren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''AB ile görüşmelerde belirli bir tıkanma var'' dedi. Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Sigmar Gabriel ile görüşen Kılıçdaroğlu, Gabriel ile birlikte Türk ve Alman gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP ile SPD arasındaki ilişkilerde zaman zaman iniş ve çıkışlar olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''Biz bu kez yeni bir sayfa açtık. Geleceğe umutla bakıyoruz. Güzel bir işbirliğimiz olacak eminim. Sayın Genel Başkan Türkiye'ye de gelecek. Kendisini genel merkezimizde görmekten son derece memnun olacağız'' dedi. Gabriel ile yaptığı görüşmede Türkiye'nin AB üyeliğinin de gündeme geldiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''SPD eskiden beri Türkiye'nin AB üyelik sürecini destekleyen bir parti. Genel Başkan görüşmede görüşlerinin aynı şekilde sürdüğünü ifade etti. Biz AB'ye girmekteki kararlılığımızı dile getirdik ve bu konudaki görüşlerimizi aktardık. AB ile görüşmelerde belirli bir tıkanma var. Bu tıkanmanın açılması için de hükümet nezdinde girişimlerde bulunacağımızı ifade ettik'' diye konuştu. Türkiye'deki referandum konusunda Gabriel'e ayrıntılı bilgi verdiğini de kaydeden Kılıçdaroğlu, ''Ayrıca bir gazeteci arkadaşımızın hemen referandumdan sonra görevinden alınmasının önemini de ifade ettim. Bunun yanı sıra Türkiye'de 48 gazetecinin cezaevinde tutulduğunu da söyledim'' dedi. Gabriel'in bu konuda ne söylediği şeklindeki bir soruya karşılık da Kılıçdaroğlu, ''Bu konuda ayrıntılı bir yanıt vermediler ancak dinlediler.Gelişmeleri bekleyip göreceğiz. Umarım Türkiye'de gelişmeler olur. Hak ve özgürlüklerde gelişmeler olur. Bu konuda bir çok insan çaba harcar. Türkiye'de demokrasinin gelişmesi için tüm partilerden destek istediğimizi söyledim'' şeklinde konuştu. -''YENİ BİR SAYFA AÇILDI''- Gabriel de Kılıçdaroğlu'nun ziyareti ile CHP ve SPD arasında yeni bir sayfa açıldığını belirterek, ''CHP'yi AB'ye açılmakta kararlı bir partner olarak görüyoruz. Demokrasi eksikliğinin giderilmesi, din özgürlüğü ve Kıbrıs sorununun çözümü konusunda çabaları var. Almanya'da bizi ilgilendiren konuları da ele aldık. Türkiye'den gelen göçmenlerin yurdunun Almanya olması gerektiği konusunda görüş birliği içinde olduğumuzu görmekten mutluluk duydum. İlişkilerimizde yeni bir sayfa açtığımıza inanıyorum ve Türkiye'ye Ekim ayı sonunda yapacağım ziyaret için seviniyorum" diye konuştu. CHP içindeki bazı tartışmaların daha önce kendilerini şüpheye sevk ettiğini ifade eden Gabriel, ''Bu, Türkiye'deki siyasi tartışmalardan ve Avrupa'nın bu tartışmalara bakış açısının farklı olmasından kaynaklandı. CHP içinde bazı görüşleri anlamakta zorluk çektik. Ancak bu geçmişte kaldı. Yeni bir işbirliği için bugün iyi bir başlangıç yaptığımıza inanıyorum'' dedi. Bir Türk gazetecinin gelecek yıl nasıl bir CHP görmeyi ümit ettiğini sorması üzerine de Gabriel kısaca esprili bir şekilde ''Onun CHP'sini'' şeklinde yanıt verdi. Daha önce milliyetçiliği ön planda tutan bir CHP ile karşı karşıya bulunmuş olduklarını kaydeden Gabriel, ''Örneğin Kıbrıs konusunda CHP'den daha rahat hareket edebilen bir AK Parti ile karşı karşıyaydık. Bu bahsettiğiniz konu doğal olarak AB yolunda büyük bir engel, çünkü Almanya da AB içinde düşünce özgürlüğü olmasını ister. Sansür olmamalı ve bir gazeteci sadece düşüncelerini yazdığı için görevden alınmamalı ancak tam bir değerlenme yapabilmek için bu olay hakkında yeteri kadar bilgi sahibi değilim. Sadece düşünce özgürlüğünün Avrupa entegrasyonunun en önemli konularından biri olduğunu söyleyebilirim'' şeklinde konuştu. CHP'nin, SPD'nin Almanya ve tüm Avrupa'da basın özgürlüğü için çaba harcadığına kesinlikle güvenebileceğini ifade eden Gabriel, ''Bu nedenle bu konuyu tabii ki ele alacağız. Avrupa Parlamentosunda da görüşebiliriz. Gerektiği takdirde Türk hükümeti ile de bu konuyu tartışırız. Ancak büyük olasılıkla bize bu kararın yayınevi yönetiminin bir kararı olduğu söylenecektir. Yine de bu konuyu takip ederek, işten atılmanın Türk hükümetinin baskısı üzerine gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalıdır. Gerçekten bunun böyle olduğu ortaya çıkarsa bu zaten Türkiye'nin çoktan kabul ettiği AB kurallarına da aykırı düşecektir'' dedi. - ''TSK'NIN ETKİSİNİN AZALTILMASI...''- Türk Silahlı Kuvvetlerinin etkisinin azaltılmasını istedikleri için Türkiye'deki referandum sırasında Almanların ve diğer Avrupalıların bakışının bu konu üzerine yoğunlaşmış olduğunu kaydeden Gabriel, ''Ancak Türkiye'den gelen misafirim, referandum ile diğer bazı önemli konuların da bağlantılı olduğunu söyledi. Bu konuları burada düşünmemiştik ancak bence haklı olarak bu konularda sorunlar gördüğünü söyledi'' dedi.