CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Danıştay 8. Dairesi'nin ilköğretim okullarında uygulanan "Öğrenci Andı"nı kaldıran yönetmelik hükmünü iptal etmesini değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, “Her etnik kökenden insanımız var. Eskiden beri okunuyor. Irk temelli bir şey yok. İtiraz ettik, Danıştay da kabul etti. Erdoğan'ın Danıştay'ı küçümseyerek meydan okuması insanın ağırına gidiyor” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, andımız uygulamasının geri dönüp dönemeyeceği konusunda ise "Büyük bir ihtimalle Erdoğan'ın istediği karar çıkacak" yorumunda bulundu.
Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesi ile ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, "Katil elbette suçlu adı katil. Sen katilin yurt dışına kaçmasına izin veriyorsan benim burada bunu sormam gerekir. Suudi Arabistan'dan alacağın üç kuruş para için mi katili serbest bırakıyorsun? Erdoğan hesap vermeli. Onların yargılanmasını sağlamadığı sürece katillerle işbirliği yapan bir siyasetçi konumuna düşer" diye konuştu.
3. havalimanının isminin İstanbul Havalimanı olarak açıklanmasını değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Havalimanının isminin üzerinde çok da durmadım. Bu kadar şaibeli bir yerin isminin Atatürk olması doğru değildi” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a karşı kaybettiği tazminat davalarından doğan borçları nasıl ödediği konusunda "32 tane davada, Erdoğan'a karşı kesin olarak kaybettiğim bir dava var. Burhaniye'deki evi sattım, yazlığı sattım. Tayyip Erdoğan haram yemesin faiz ödemeyeyim diye götürdüm yatırdım" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu CNN Türk canlı yayınında soruları yanıtlıyor. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından başlıklar şöyle:
Biz Cumhuriyet'i Ankara'da kurduk, dolayısıyla Ankara'da kutlanması lazım.
Bitmeyen bir havalimanı açıldı. Neden? Sayın Erdoğan bizim inandığımız şekilde yeterince sahip çıkmıyor Cumhuriyet'e. Tek adam rejimlerinin olduğu yerde Cumhuriyet şeklen vardır. Usulen vardır. Bizim anladığımız anlamda bir Cumhuriyet yoktu orada.
Havalimanı açıldı, maliyeti nedir. Bunu biliyor muyuz? İhale yapıldı, yandaşlar için. Yolcu garantisi verildi. Biz bütün bunlardan rahatsızız. Neden yolcu garantisi veriliyor. 29 Ekim Cumhuriyet bayramı Ankara'da kutlanır. Önce buna uymamız lazım. Bu gelenektir. Devlette gelenek kalmadı. Devleti ayakta tutan kurallardır. siz bütün kuralları yerle bir ediyorsunuz. Devlet hepimizin devleti.
Havalimanın ismi üzerinde çok durmadım. Bu kadar şaibeli bir yere Atatürk ismini verilmesi uygun değil. Bir sürü insan öldü, kaç kişinin öldüğünü bilmiyoruz. Şu anda o havalanı yapan 31 işçi cezaevinde. Neden hapishanedeler? Siz oraya Atatürk ismini koyacaksınız, bu olmaz.
Türkiye ırk temeline dayalı bir devlet değildir, bir siyasi bilinç devletidir. Irk temelli bir şey yok orda. Eskiden beri okunuyor Andımız. Oturdular çözüm sürecinde bunu kaldıracağız dediler. Bizim ağrımıza giden nokta şu: Erdoğan'ın Danıştay hakimlerini aşağılayarak, küçümseyerek, azarlayarak meydan okuması. Nerede Külliye'de. İnsanın ağırına gidiyor. Normalde Danıştay üyeleri buna tepki göstermesi gerekiyor. Ama hakim çıkıp konuşmaz, kararıyla konuşur. Danıştay kararını vermiştir, gerekçesi sağlam, yerinde bir karardır. O karara uyulması lazım. Danıştay Genel Kurul'unda Erdoğan'ın istediği şekilde karar çıkacaktır, bunu yazın bir kenara.
Biz işbirilği yapacağız ama kiminle? İktidarın uygulamalarından rahatsız olanlarla... Bizim işbirliğimiz A partisi, B partisiyle değil, seçmenle... İşbirilği vatandaş ile yapılır. Doğrudan her vatandaşın oyunu isteyeceğiz.
İstiklal Marşı'nda ırktan bahsedilmiyor mu? Kimin ırkı bu. Danıştay'ın neden 5 yıl sonra kararı vermesini inanın bilmiyorum, o kadar çok geç kararlar alınıyor ki. Osman Kavala mesela bir yıldır içeride. Devletin tutarlı yönetilidği kanısında değilim. Hangi devletten söz ediyorsunuz. Erdoğan devleti var. Hakim karar verir, fırça atar. Böyle bir devlet yönetimi mi olur ya? Bunlar evrensel hukuka göre karar verir, yanlış da karar verebilir. Ama yargı kararını denetleyen başka kurullar vardır.
32 tazminat davası açılmış. 32 davadan kesin olarak kaybettiğim tek dava var. Evet Burhaniye'deki yazlığımı sattım, bunu ödemek için. Tayyip Erdoğan haram yemesin faiz ödemeyeyim diye götürdüm mahkemenin veznesine yatırdım parayı.
Man Adası belgelerinin hepsi doğrudur. O zaman ben niye tazminat ödüyorum? Beni parayla pulla yıldıramazlar. Amaçları benim konuşmamam. 900 bin lira tazminat ödedim, eve sattım ve bir kısmını da borç aldım. CHP'nin kasasından bir kuruş bile para alınmadı. Şahsi hesabımdan ödedim hepsini. Benim de açtığım davalar var. Ben 5 paralık davalar açtım, 5 kuruşluk.
Muhalefet partileriyle parlamentoda iş birliği yapıyoruz. HDP, İYİ Parti evet dedi ama MHP'liler söz verdi, AK Parti'yle devam etti sonra. Buna işbirilği mi denir bilmiyorum ama toplumun sorunları çözmek için anlaşıyorlarsa işbirliği olur. Türkiye'nin her tarafında CHP'nin adayı olacak. İttifak olmayacak, kendi adayını gösterecek.İş birilği yönünde talep gelirse görüşürüz. Milletvekili seçimlerinde yasal işbirliği vardı, yerel yönetimleride partilerden çok aday profili önemli.
Kendisiyle görüşüyoruz. Siyasetin önemli bir aktörüdür. Yerel birikimi olan bir insan. Saygı duyulması gereken bir siyasetçi. Şimdiden Ali mi olacak, Veli mi olacak bilmiyoruz. Memnuniyet anketi yapıyoruz şu anda. İsimler üzerinden tartışmanın anlamı yok.
(Meral Akşener'in "Benim için Ankara önemlidir. Ankara'yı isterim. Mansur Yavaş Bey’le ilgili olarak partimizi tercih etmesini çok isterim" sözü)
Bunları bugün için tartışmayı doğru bulmuyorum. Mansur Yavaş'ı da yıpratır. Bu tartışmalar için zemin henüz erken. 5 aylık bir süremiz var. Ankara'yı herkes ister.
100’ün üzerinde adayımızı belirlerken Milletvekillerimizi, PM üyelerimizi görevlendirdik. İllere gittiler, sivil toplum örgütleriyle, kanaat önderleriyle görüştüler. Getirdikleri raporlar doğrultusunda Parti Meclisi’nde değerlendirdik ve açıkladık.
Cumhuriyet Halk Partisi; İstanbul’u, Ankara’yı, Balıkesir’i, Denizli’yi, Mersin’i, Antalya’yı, Uşak’ı alacak. Bunu yazın bir kenara. İstanbul'u dünya markası haline getireceğiz. İstanbul’da doğup büyüyen ama hâlâ denizi görmemiş insanlar var.
Yok olan demokrasi kültürünü kırsaldan başlayarak yeniden inşa edeceğiz. 2 gün önce Meclis’te bir oylamada MHP ve HDP ortak hareket etti. Ona ne diyeceğiz şimdi? Bu kadar sığ anlayış doğru değil.
Erdoğan'ın "Yerel seçimlerde başarısız olursa isitfa edecek mi?" sözü
Benimle ilgili kararı Erdoğan mı veriyor. Biz başarısız olmayacağız, başarılı olacağız.
"Erdoğan cinayetten haberdardı" sözünüze AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik tepki göstermiş, Kılıçdaroğlu,cinayeti örtbas etmek istiyor demişti"
Kaşıkçı cinayetini ben örtbas etmek istiyorum öyle mi? Adil Öksüz'ü kim gündeme getirdi. Bunu Erdoğan'ın danışmanı söylüyor. Kim Söylüyor İlnur Çevik. Bunu gündeme getiren kim? Ben... Erdoğan'a soru sordum. Sen bu cinayeti biliyordun. Ses kayıtları yok mu? Hayır cinayetin işlendiğini biliyordu. Bilmemesi mümkün değil. Ses kayıtları var. Belli kurumları yıpratmak yanlış. Görüntü olduğu da iddia ediliyor. Ben, Erdoğan'a şunu sordum: Neden konsoloslukta 10 gün sonra arama yaptınız? Ses kayıtları Erdoğan’a dinletilmeden CIA yetkilisine dinletilir mi? Katiller herkesin gözü ününde uçtu.
Kaşıkçı cinayetinin emrini veren Suudi Arabistan'ın siyasi otoritesi, kim verecek, bakkal mı verecek. 'Erdoğan diyor ki 'bu planlı bir şeydi, katilleri bize verin. Yahu senin elin armut mu topluyordu, katillerin gitmesine niye izin verdin? Katil elbette suçlu adı katil. Sen katilin yurt dışına kaçmasına izin veriyorsan benim burada bunu sormam gerekir. Suudi Arabistan'dan alacağın üç kuruş para için mi katili serbest bırakıyorsun. Erdoğan hesap vermeli. Onların yargılanmasını sağlamadığı sürece katilllerle işbirliği yapan bir siyasetçi konumuna düşer.
Savcı, konsolosluğun etrafını çevirmeliydi. Talimatı veren Suudi Arabistan’daki siyasi otorite. Kimin hangi alanda ne yapacağı belli. Bu kişileri uçağa bindirip gönderiyorlar. Kaşıkçı da bir şeyler seziyor ki nişanlısına; ‘çıkmazsam karakolu ve Yasin Aktay’ı ara’ diyor. Benim ülkemde cinayet işlendi, katiller kaçtı. Katiller, gelen telefon üzerine, istek üzerine serbest bırakılmıştır. Benim ülkemde cinayet işlendi, katiller kaçtı. Para karşılığı mı katillerin gitmesine izin verdiniz? Bunu sormak benim hakkım.
Kendisini aradım, üzüntülerimi dile getirdim. Böyle bir şiddeti asla kabul etmiyoruz. Sanatçı olunca bunun yankıları daha fazla oluyor. Geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Çok teşekkür etti. Üzülmemesini söyledim kendisine, toplum sizin yanınızda dedim kendisine.
Kılıçdaroğlu'na Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Bay Kemal" ifadesini nasıl değerlendirdiği soruldu. "Gayet güzel buluyorum" diyen Kılıçdaroğlu, "Ama ben 'Sevgili Recep' diyorum. Onun da alınmaması lazım. Arada bir gözlerinden de öpüyorum" yanıtını verdi.