-KILIÇDAROĞLU'NDAN "YIPRANMA PAYI" SÖZÜ İSTANBUL (A.A) - 23.03.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kararlılıkları ve sözleri bulunduğunu belirterek, basın mensuplarının yıpranma haklarını geri vereceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından düzenlenen toplantıda gazetecilerle bir araya gelerek, soruları yanıtladı. Reel ekonomiye önem vermelerinin temelinde istihdamı geliştirmek istemelerinin yattığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Özel bir teşvik politikası getirmemizin temelinde bu yatıyor. Doğu, Güneydoğu için sıfır faizli kredi özel sektöre... Gitmezse devlet artı özel sektör işbirliği. O da olmazsa devletin doğrudan gidip yatırım yapması, fabrika kurması gibi projelerimiz var'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, sıcak paraya vergi getirilmediğini ancak faize zaten vergi uygulandığını belirterek, Hükümet'in, yabancıların getirdiği paraya vergi uygulamazken, içeride aynı faizi elde eden yerli sermayeye vergi uyguladığını kaydetti. Bu konuyu Anayasa Mahkemesine götürdüklerini anımsatan Kılıçdaroğlu, yüksek mahkemenin de eşitlik ilkesine aykırı bulduğu için düzenlemeyi iptal ettiğini aktardı. Brezilya'nın vergi değil, karşılık uyguladığını dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Biz, sıcak para hangi koşullarda Türkiye'ye geliyorsa, çıkış koşullarıyla giriş koşullarının aynı olmasını istiyoruz'' dedi. Kılıçdaroğlu, Brezilya'nın sıcak parayla ilgili ''en tutarlı politikayı yürüten'' ve Türkiye'ye benzeyen ülkelerden biri olduğu için Brezilya örneğini verdiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, sıcak para için özel bir vergilendirme rejimi olmayacağını bildirdi. ''Aile Sigortası''yla ilgili öncelikle yoksulluk envanteri çıkarmaları gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, ''Şu anda yaptığımız bütün hesapların özünü iki temel noktaya dayandırdık. Bir; yeşil kart. İki; kömür dağıtılan aile sayısı. Elimizdeki en sağlam veriler bunlar. Bir de TÜİK rakamları var. İkisini harita üzerinde üst üste koyduğumuzda çakışıyor. Buradan yola çıkarak hesabımızı yaptık; 12 milyon 715 bin kişi. Ama biz 15 milyon 600 bin aldık yoksul kişi sayısını. Hesaplanmayanları da dikkate almıştık biz, yani Sayın Başbakan'ın söylediğini biz daha önce doğal olarak düşünmüştük'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Aile Sigortası'nda suiistimal olması halinde bunun nasıl çözüleceğine ilişkin soru üzerine, bu konuda sosyal hizmet uzmanlarının görevlendirileceğini, her bin aileden bir kişinin sorumlu olacağını, bu ailelerin sürekli izleneceğini ve raporlanacağını anlattı. CHP lideri, suiistimal olması halinde suiistimal konusu paranın, raporu yazan sosyal hizmet uzmanının aylığından kesilerek alınacağını belirtti. Emeklilerin intibak yasasını çıkaracaklarını anlatan Kılıçdaroğlu, intibak yasasını çıkarmanın dışında ayrıca emeklilere milli gelir artışından pay vereceklerini söyledi. -''NÜKLEER, REFERANDUMA GÖTÜRÜLEBİLİR''- ''Nükleer santrali referanduma götürecek misiniz?'' sorusunu Kılıçdaroğlu, ''Neden olmasın? Bir engel yok. Referanduma götürülebilir'' şeklinde yanıtladı. Kemal Kılıçdaroğlu, dolaylı vergilere ilişkin soru üzerine, AK Parti'nin Acil Eylem Planı ve parti programında dolaylı vergileri azaltılacağına yer vermesine rağmen bunları artırdığını belirterek şunları söyledi: ''Vergi dairelerinin tamamını kapatın, daha fazla vergi toplarsınız. Bir engel yok ki zaten. En kolay, en rahat vergiye nasıl ulaşılırsa öyle bir politika izleniyor. Ödediğin vergilerin hesabını soruyorsan, o ülkede demokrasi var demektir. Demokrasinin olmadığı yerde, insanlar ödedikleri vergilerin hesabını da soramıyorlar çünkü korkuyorlar. Artık kayıt dışı ekonomiden beslenen bir siyasal anlayış var bizim ülkemizde.'' 650 milyar dolarlık ihracatın Türkiye için hayal olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, istihdam üzerindeki vergileri düşürmenin, vergi politikalarından biri olduğuna işaret ederek, ''Biz, asgari ücrette vergiyi yüzde 1'e kadar düşürmeyi düşünüyoruz. Sıfırlamak istemiyoruz. Herkes vergi ödemeli. Yüzde 1 bile olsa, 'vergi veriyorum' diyebilmeli'' şeklinde konuştu. -''HER OSB'DE YATILI MESLEK LİSESİ KURMAYA KARARLIYIZ''- CHP lideri, her organize sanayi bölgesinde (OSB) yatılı meslek lisesi kurmaya, o OSB'de istenen nitelikli elemanı orada yetiştirmeye, üçüncü sınıftan itibaren staj yaptırmaya, mezun olduğu zaman da işini kuracağı bir düzen oluşturmaya kararlı olduklarının altını çizdi. -GAZETECİLERİN YIPRANMA HAKKI- Basın emekçilerinin hak kayıplarına ilişkin soruya Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi: ''5510 sayılı yasayla basın mensuplarının yıpranma hakkı ellerinden alındı. Ben o zaman grup başkanvekiliydim. Gelip bizimle pazarlık yapıldı. 'Milletvekillerine de yıpranma hakkı için el kaldırırsanız, medya mensuplarının yıpranma hakkını da kabul ederiz' dediler. Biz bunu reddettik. Reddettiğimiz için sizin yıpranma hakkınız da gitti. Çünkü milletvekillerinin yıpranma hakkı diye bir şey olamaz. Milletvekili ne yaptı da yıprandı? Kamera mı taşıyor sabahtan akşama kadar? Gece belli bir yerde olay olduğu zaman karda kışta haberin peşinde mi koşuyor? Hayır. Onun için kabul etmedik. Ama bizim kararlılığımız ve sözümüz var; yıpranma hakkınızı mutlaka teslim edeceğiz.'' Kılıçdaroğlu, medya ile ilgili projeleri bulunduğunu vurgulayarak, ''Hiçbir medya patronunun, doğrudan veya dolaylı kamu ihalelerine girmelerine izin vermeyeceğiz. Bu, birinci koşulumuz. İkinci koşulumuz da, medya çalışanlarının tamamının sendikalı olmasını öngöreceğiz. Ki medya çalışanı patronuna rağmen yazdığı haberin arkasında durabilsin, 'benim arkamda sendika var' diyebilsin. İki temel hedefimiz var medya konusunda. Bunları yaptığımız zaman ben eminim daha özgür, daha güçlü bir medya çıkacaktır ortaya. Halkın sorunlarıyla ilgilenen, gerekirse patronuna da direnebilen, doğru haberin arkasında durabilen bir medyayı yaratmaya kararlıyız'' diye konuştu. -''YÜCE DİVAN'A GİDECEK İLK DOSYA, DUBAİ'DE İMZALANAN ANLAŞMADIR''- Kemal Kılıçdaroğlu, KOBİ'lerle ilgili olarak 15 gün içerisinde Hükümet'in ezberini bozacak bir raporu Ankara OSB'de açıklayacaklarını söyledi. ''Sabah'ın satışı dolayısıyla Başbakan Erdoğan'ı Yüce Divan'a götürecek misiniz?'' sorusu üzerine CHP lideri, şöyle dedi: ''Tabii. Sadece o değil. Yüce Divan'a gidecek olan ilk dosya, Dubai'de imzalanan 1 milyar dolarlık anlaşmadır. Bir ülkenin dış politikasını 1 milyar dolara pazarlıyorsunuz. Ben bunu daha önce 'vatana ihanet' olarak dillendirmiştim. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez Dubai'de bir siyasal anlaşmanın içine ekonomik koşul konmuştur. CHP'nin itirazı üzerine bu anlaşma uygulanmamıştır ama Dışişleri Bakanlığında duruyor.'' Kılıçdaroğlu, yalnızca tarımda, çiftçinin kullanacağı mazotta ÖTV'yi kaldıracaklarını kaydederek, sektör ve firma bazında istihdam ve teknolojiye yönelik teşvikler uygulamayı planladıklarını dile getirdi. ''Özgür medya, güçlü muhalefet çok önemli, siz görevinizi yaptınız mı?'' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, kendisinin elinden geleni yaptığını belirterek, ''Bütün il başkanlarına, ilçe başkanlarına şunu söyledim; ''Ben günde en az 16 saat çalışıyorum. Bütün il-ilçe başkanlarım, 'genel başkanım benden daha az çalışıyor' demeli'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, her kurumun yaşamında eksiklikler olabileceğini, kendisinin de geçmişte CHP'yi eleştirdiğini, eleştiriye her zaman ihtiyaç duyduklarını, bu şekilde eksiklerini gidereceklerini ifade etti. Yargının görevini yapmamasının temel nedeninin siyaset kurumu olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Siyaset kurumunu sorun değil proje üreten bir kurum haline getirmemiz lazım. Hep eleştirmek ama proje üretmemek gibi bir tabloyu kapatmak istiyoruz'' diye konuştu.