CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ekonomideki kötü gidişata dikkat çekerek, "Basiretsiz bir yönetim Türkiye'ye hakim olmuş durumda" yorumunda bulundu.
Parti Meclisi toplantısı öncesinde açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının öne çıkan bölümleri şöyle:
-Bugüne gelelim. O onurlu ve gururlu, kimseye ödün vermeyen, ekonomik bağımsızlığını sağlayan, Londra'ya gidip tefecileri ikna edebilir miyin diye çabaya girmeyen Mustafa Kemal'in Türkiyesi'nden Erdoğan'ın Türkiyesi'ne geldik.
-Türkiye bu badireyi nasıl atlatır diye 13 maddelik bir öneri paketi açıkladık. İyi niyetle, Türkiye'yi, insanımızı, çocuklarımızı sevdiğimiz için.
-Türkiye, hanedanlık yapısı içinde çürüyen bir devlettir. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın internet sitesinde üst yönetimin tablosu yayınlandı. Bir numaradaki kişinin hiçbir unvanı yok. Bu kişi, çantacı olarak tanımlanıyor, hanedandan birisi. Nasıl oluyor da, bakan yardımcılarından, müsteşarlardan üstte. Haber olunca baktık, siteden çıkarılmış ama çantacı hâla göreve devam ediyor. Bakandan sonra en yetkili kişi.
-Enis Berberoğlu, Eren Erdem neden hapiste! Osman Kavala niye hapiste. Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan... Düşüncelerini beğeniriz ya da beğenmeyiz ama bunlar sadece kalemleriyle düşüncelerini ifade ettiler.
-Eğer devleti demokratik geliştirmezseniz süratle organize suç örgütüne dönüşebilir. Cumartesi Anneleri'ne bakın. Yerlerde süründürüyorsunuz o yaşlı kadınları, anneleri. Ben orantısız güç kullanan polislere bir şey demiyorum, talimatları verenlere söylüyorum. Hangi gerekçeyle anneleri yerlerde sürüklediniz. Bir suçu var, "Oğlumun mezarı nerede" diye sormak. Örgütlü suç devlette böyle oluşur.
-Darbeler sonrası devlet organize suç örgütü niteliğine kavuşmuştur. Faili meçhuller o dönemlerde olmuştur. Türkiye'nin bundan kurtulması lazım.
-Yasama organına talimat veren kişi, Merkez Bankası'na mı talimat vermeyecek. Merkez Bankası'nın dünyada da itibarı yoktur. Faizi, borsayı bir yükseltiyor, vurgunu vurup parayı dışarı götürüyor. Fakir fukaranın parasını.
-Doları esas alarak yaptığınız ihaleleri TL'ye çevirin dedik. Müteahhit TC vatandaşı, ihaleyi veren devlet; sizin dolarla ne işiniz var. Niçin dolarla yaptınız. Karar almışlar, AVM'de dolarla kiralama olmayacakmış. Günaydın beyler günaydın. Onu bırak da yandaşlara verdiğin milyar dolarlık ihaleleri Türk Lirası'na çevirsene. Gücün yetiyor mu!
-Bu dış politikayla Türkiye'yi huzura çıkaramazsınız dedik. Suriye'de sıkışacağız. Suriye'nin birliğini ve bütünlüğünü istiyorsanız Esad'la ilişkiye geçmek zorundasınız. Dış politikada düşmanlık, kin olmaz. Mücadele ettiğimiz, denize döktüğümüz bir ülkenin lideri Mustafa Kemal'e Nobel ödülü verilmesini önerdi.
-Ekonomiyi yöneten yandaş müteahitler ve tefeciler. Borçla ekonomi yönetmeyiz diyor, günaydın beyefendi! Düyûn-ı Umûmiye dönemine doğru gidiyoruz.
-Lale Devri'ni yaşıyoruz. Altlarında arabalar. Ekonomisi bizden daha iyi olan ülkenin bakanı tarifeli uçakla giderken bizimki özel uçakla gidiyor. Ayağı değsin istemiyor. Hovardalığa devam ediyorlar!
-Sanki benim kızımın çocuklarımın Amerika'da apartmanları var. Döviz baronlarıyla sabah akşam beraber olan, ihale dağıtan sensin. Bir liralık ilişkimi ispat et, siyaseti bırakırım. Ben seninkini her ortamda açıklarım, senden tık yok.
-Erdoğan'a 9 soru soruyorum: