CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara saldırısına ilişkin olarak, güvenlik zaafından sorumlu tuttuğu İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın görevden alınması için Başbakan Ahmet Davutoğlu'na bir kez daha seslenerek, "Ya görevden al, ya da o namusuyla istifa etsin" dedi. Kılıçdaroğlu, AKP, HDP ve MHP'ye , "Madem ki bu Meclis gazi Meclis'tir, o zaman bir araya gelmeliyiz" çağrısında bulundu.
"Terör örgütüne yardım ve yataklık yapan AK Parti'nin yöneticileridir" diyen Kılıçdaroğlu, "Ünvanında Cumhuriyet olan, helal süt emmiş namuslu bir cumhuriyet savcısı istiyorum bunların hesabını sorsun" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
Irkçılık yaparsınız yasaktır onun dışında düşüncelerinizi rahatlıkla açıklayabilirsiniz. Türkiye'de demokrasi kan kaybediyorsa bunun en temel sorunlarından birisi de havuz medyası ve orada yazanlardır. Aydın geçiniyorlar bir de. Batsın sizin aydınlığınız. Ülkeye karanlık ufuklar getiriyorsunuz siz. Kraldan çok kralcı geçiniyorsunuz. Yanlışı doğru diye niye savunuyorsunuz? Demokrasinin olmadığını gösteren en temel gösterge medya özgürlüğüdür. Davutoğlu'na bir kez daha çağrıda bulunuyorum; İçişleri Bakanı'nı ya görevden al, ya da o namusuyla istifa etsin.
30 Mart 2015'te parlamenter sistem artık bekleme odasına girdi diyor. Buna ilk tepkiyi vermesi gereken kimdi. TBMM Başkanı. Ne demek diye tepki göstermesi gerekirdi ama korkularından tepkisiz kaldılar. TBMM koltuğu yürekli insanların koltuğu olmalıdır. O koltuğun hakkını vermek gerekir. Düşüncesini açıkladı diye akademisyenleri hapse atarsanız demokrasiden bahsedemesiniz.
Terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan parti AK Parti'nin yöneticileridir. Oy alıp ülkeyi yönetmek yerine PKK'ya yardım ve yataklık yapan bunlardır. Açıkça söylüyoruz, örneklerini de veriyoruz.
Güvenlik güçleri 290 kez yazı yazıyorlar silahlı unsurlarla mücadele edilmesi lazım diye. 282'sinde hayır diyorlar. Bunun ülkeyi yönetenler diyor. Dokunmayın bunlara diyor. Bu yardım ve yataklık değil midir? Bunları tutuklayacağınıza öğretim üyelerine ne diyorsunuz?
Sadullah Ergin, Öcalan bölgenin reel politiğini çok iyi değerlendiriyor diyor. Bu nedir? Yiğit Bulut, jöleli. Abdullah Öcalan Türkiye'nin önünü açıyor diyor. Yasin Aktay, Öcalan dünyanın geleceğini iyi okuyor diyor. Mehmet Metiner, Öcalan Türkiye'nin demokrasisine katkı sağlıyor diyor. Efkan Ala, PKK ile görüşülüyor diyor. Yalçın Akdoğan, Öcalan'ın olayları okuma tecrübesi var diyor. Şehri silah deposuna çevirirken sen oturuyordun orada. Orhan Miroğlu, PKK terör örgütü değildir diyor. Ünvanında Cumhuriyet olan savcılara sesleniyorum. İçinizde namuslu bir cumhuriyet savcısı istiyorum bunları soruşturacak. Yardım ve yataklık yapan bir siyasal parti Türkiye'yi yönetiyor. Anasından helal süt emmiş bir savcı istiyorum. Böyle bir rezaleti Türkiye Cumhuriyeti yaşıyor.
Bu yardım yataklık yapılırken dönemin başbaşakanı evet silah depoladılar biz de valilere talimat verdik dokunmayın diye dedi. PKK çözüm sürecinde 200 bin ton bombayı şehirlere doldurdu. Mahkemeler kurdular, kendilerine göre adalet dağıttılar. Şehirlerde yol kontrolleri yaptılar. Dokunmayın dediler. Bu yardım ve yataklık değil mi? Bunları yapmak vatana ihanet değil mi?
Kurucu ayarlarımıza dönmemiz lazım. Birinci koşul budur. TBMM'nin bu olaya el koyması lazım. Bunun sorumluluğu içinde grup başkanvekili arkadaşlarımızla TBMM Başkanı'nı ziyaret ettik ve bunları paylaştık. TBMM Başkanı'nın her siyasi parti lideri ile toplantı yapması lazım. Madem ki bu Meclis gazi Meclis'tir. O zaman bir araya gelmeliyiz. Görüşlerimiz farklı olabilir ama terör konusunda birlikte hareket etmemiz lazım. Terör ne söylerse söylesin eline silah alan kim varsa net tutum sergilemek zorundayız.
Bize terörle yaşamayı öğretmeye çalışıyorlar. İyi de bizim terörle yaşama dileğimiz yok. Biz kendi ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz. Birilerinin beceriksizliğini halka neden mal etmeye çalışıyorsunuz. Barış içinde yaşamak istiyorum. 14 yılda Türkiye'yi bu hale getirdiler. Bunların kafasında uygarlık diye bir kavram yok. Hepimize görev düşüyor.