CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 'kutuplaştırıcı dil kullanıyorlar' sözlerine "Kimlik siyasetini kim yapıyor?" sorusuyla karşılık verdi. Kılıçdaroğlu, Irak'taki 49 rehine ve IŞİD konusunda hükümetten bilgilendirme istedi.
Ana muhalefet partisi CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin yeni Merkez Yürütme Kurulu'nun (MYK) ilk toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Önceki gün İstanbul'da buluştuğu gazetecilere, kutuplaştırıcı bir dil kullanmadığını söyleyen Başbakan Davutoğlu'nun kendisi ve MHP lideri Bahçeli hakkındaki eleştirilerine yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, "Artık sorunlara gerçekten akılcı çözüm üreten bir CHP göreceksiniz. Vatandaş kavgadan bıktı" dedi. Şunları söyledi:
"Toplumu geren kim? Muhalefet olarak biz hükümeti eleştirdiğimizde toplum geriliyor diyorsanız bu yanlış. Adımız üstünde, biz muhalefet partisiyiz. Muhalefet etmek toplumu germez. Ama kimlik eksenli siyaset yaparsanız, o zaman bu toplumu ayrıştırırsınız, gerilim yaratırsınız. Şimdi ben Başbakan Davutoğlu'na soruyorum: Kim kimlik siyaseti yapıyor? Partisinde bugüne kadar yapılan kimlik siyasetine son vermesi lazım. Her insanın, her bireyin kimliğine, yaşam tarzına, mezhebine saygı gösterecek. Bunları siyaset konusu yapmayacak. Davutoğlu bunları yaparsa görecek ki toplumda gerginlik olmayacak. Biz CHP olarak kimlik, mezhep siyasetine karşıyız. Toplumu ayrıştıran ve kutuplaştıran politikaya karşı çıkıyoruz. Bugüne kadar kimlik siyaseti yapmadık. Herkese saygı gösterdik ve göstermeye de devam edeceğiz. Davutoğlu kimlik siyasetinin ne tür felaketlere yol açtığını görmek istiyorsa Ortadoğu bataklığına baksın.
Başbakan Davutoğlu aynı toplantıda muhatabın Başbakan olarak kendisi olduğunu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın partiler üstü bir konumda olduğunu söylemişti. Daha önce de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı değil, Başbakan Davutoğlu'nu muhatap alacaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu Davutoğlu'nun sözlerini şöyle değerlendirdi:
"Başbakan'ın danışmanları iyi çalışmıyor. Biz bunu daha önce demiştik. Tabii bu da bir aşama. Elbette muhatabımız hükümet olacaktır. Kukla başbakan olmasını istemeyiz. Kişiliğinin gereğini yapmalı. Bağımsız karar alacağını göstermeli. Bunu uygulayacağım diyorsa sorun yoktur."
Türkiye, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile mücadele kapsamında Suudi Arabistan'da yapılan zirvenin sonuç bildirgesine imza atmamıştı. Kemal Kılıçdaroğlu'na, IŞİD'in 49 Türk'ü rehin tutması çerçevesinde bu kararı nasıl değerlendirdiği soruldu. CHP lideri bu konuda muhalefetin bilgilendirilmediği imasında bulundu.
"Davutoğlu, gerçekten ben bağımsız olarak siyaset yapacağım diyorsa, Türkiye geleneklerine uymak zorundadır. Dışişleri müsteşarları belirli aralıklarla gelir, muhalefet liderlerine bilgi verirler. Devletin kilit noktalarındaki bürokratlar gelir, muhalefete bilgi verir. Ben başbakanım demek istiyorsa bu geleneği sürdürmesi lazım. Demokrasi için bu zorunludur. Türkiye'nin ortak çıkarları için de bu zorunludur."
Ardından da Davutoğlu'na bazı iddiaları hatırlatarak sorular sordu.
"IŞİD bir terör örgütüdür. Madem ki Türkiye terörden zarar gören bir ülkedir. Türkiye her türlü terörle mücadele etmelidir. Musul Başkonsolosluğu'nda 49 rehine neden ve hangi gerekçelerle o çalışanlar Türkiye'ye getirilmedi ve rehine olarak bırakıldı. MİT'in uyardığı söyleniyor. Kimin kararıydı bu? Birileri orada kalın, size bir şey olmaz güvencesi verdi. O birileri kim? Davutoğlu bunu açıklamalı."
Kaynak: Al Jazeera