Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 16 soru

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 16 soru
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bakanların ve çocuklarının da karıştığı rüşvet ve yolsuzluk operasyonu karşısında hükümetin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın takındığı tavrı eleştirerek, "Yargıya müdahale, soruşturmayı başlatan polislere operasyon, basına sansür, yasaklama ve medya kuşatması devam ediyor. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yolsuzlukları savunan bir Başbakanla karşı karşıyayız. O nedenle hükümetinin de meşruiyeti yoktur" dedi. 
 CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yazılı açıklaması ve Başbakan Erdoğan’a sorduğu sorular şöyle
“1-Ahlakı içselleştirmediğiniz ve ahlaksızlığı olağan bir şeymiş gibi topluma kabul ettirmeye çalıştığınız için mi Sayıştay Raporları TBMM’ye gelmedi? 
2-Ucu sana, bakanlarına ve bakanlarının çocuklarına dokunan yolsuzlukların, rüşvetin hesabı sorulmasın diye mi Sayıştay raporları Meclis’e gelmesin diye özel düzenleme yaptırdınız? 
 

'Kul hakkı yemedim diyebilir misin?'

 
3-Defalarca, ‘Sayın Başbakan, çık şu kürsüye, ben kul hakkı yemedim de’ diye çağrı yaptım. Kul hakkı yemedim diyebildin mi? 
4- Hortumları kestik diyorsun. Peki o hortumlar AKP Genel Merkezi ile Bakanlar Kurulu’na ve yandaşlara bağlandı mı, bağlanmadı mı? 
5-Yolsuzluk, kirli siyasetçi, kirli bürokrat ve kirli işadamıyla yapılır. Biz buna şeytan üçgeni diyoruz. İktidarınızda bu şeytan üçgeni tamam. Peki, şeytan üçgenini yöneten şeytan kim? Sen biliyor musun? Bildiğin için mi korkuyorsun, panikliyorsun? 
 

'Ar damarınız çatlamış'

 
6- Adı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yolsuzluk operasyonunda geçen bakanlar kırmızı plakalarla geziyor, hatta oğlunu sorgulayan polisi, adı dosyada yazılı olan bakan görevden alıyor. Bırakalım hukuk devletini, evrensel hukuku, bunun edep ile, haya ile, insanların alnında bulunan ar damarıyla izahı mümkün müdür. Bir doktora gidip ar damarınız var mı, varsa o ar damarı çatlamış mı diye baktırdınız mı? 
7-AKP iktidarında yolsuzluğun altyapısını oluşturdunuz. Sıra geldi yolsuzluğu örtme operasyonuna. Adı yolsuzluğa bulaşan bakanlarınızın imzasıyla çıkardığınız yönetmelik bunun için mi? Çünkü, artık savcı yolsuzluk operasyonu isterse, önceden hırsızlara, rüşvetçilere haber verilecek. Operasyon bilgilerini vermek suç değil midir? Hırsıza önceden bilgi verilir mi? Geleceğim hazırlığını yap denilir mi? 
 

'Deniz Feneri'ni unutmadık'

 
8- Deniz Feneri henüz belleklerimizden silinmedi. O dönem polisler İstanbul’da arama yapılacak diye kendi bakanlarına, İçişleri Bakanına haber verdiler, bilgilendirdiler. Ne oldu? Köstebek bakanın koruma müdürü Kırıkkale belediye başkanını aradı. Kırıkkale belediye başkanı, İstanbul’dan Deniz Feneri yetkililerini aradı, arama yapılacak diye uyardı. Biz bunun belgelerini, telefon konuşmalarının tümünü yayınladık. Soruşturma bile açılmadı. Ama O köstebek bakan İçişleri Bakanlığından Başbakan Yardımcılığına terfi ettirildi. Şimdi de aynı şeyleri mi yapacaksınız? 
9-Sayın Başbakan, rüşveti, yolsuzluğu kara para aklamayı gözlerden gizlemek, hesap sorulmasını engellemek için başlatılan operasyon tuzak diyorsun, çete diyorsun, ine girmekten, el, kol kırmaktan bahsediyorsun. Peki, sen 11 yıldan beri Başbakan değil misin. Senin Hükümetin 11 yıldan beri bu devleti yönetmiyor mu? Ucu sana dokununca mı çete aklına geldi? Bütün istihbarat örgütleri, bürokrasi emrinde, nasıl olurda 11 yıldır çetenin farkına varmadın? 
10 -Bir kamu bankasının Genel Müdürü’nün evinde ayakkabı kutusu içinde milyonu aşan dolarlar, Eurolar bulunuyor. O ayakkabı kutusunun içine milyon dolarları, Euroları çeteler mi yerleştirdi? 
 

'Helal paranın ayakkabı kutusunda ne işi var?'

 
11- Hadi, insan olanın çok rahat anlayabileceği bir soru daha sorayım. Helal paranın, alın teriyle kazanılmış paranın ayakkabı kutusunda ne işi var Sayın Başbakan? 
12- Bakan çocuklarının yatak odalarına içi para dolu 10’a yakın kasayı, o kasalardaki kirli paralara, kirli eller değmesin diye, para sayma makinalarını da çeteler mi yerleştirdi? Diyelim ki çeteler, bakan çocuklarının yatak odalarına kasaları, para sayma makinalarını o çocuklar uyurken yerleştirdiler. Nasıl onların, bakan babalarının ve bu devletin istihbaratının haberi olmadı? 
13- Adı yolsuzluğa, rüşvete karışmış bakan ve oğlunun konuşmaları medyaya düştü. İçişleri Bakanı, ‘Oğlum dikkatli ol telefonda bunları konuşma’ diyor. Ne demek bu? Bu konuşmayı da çeteler Bakan’a zorla mı yaptırdı? 
14- Bir babayla oğul arasında her türlü konuşma olur. Ancak, Özel hayat saklanır. Aile mahremiyeti ve yolsuzluk varsa o konuşma gizlenir. Ama bu yolsuzluk ve rüşvet konuşması. Bakan baba ‘telefonda konuşma bunları, yüz yüze görüş’ diyor. Böyle bir uyarının yapılmasını da çeteler mi önerdi Bakana?
 

'Çete Bakanlar Kurulu, reis de sensin'

 
15- Sayın Başbakan ‘Çete var’ diyorsun. Ben de dedim ki, çeteyi merak ediyorsan, Bakanlar Kurulu’nu topla, sağına soluna bak. Çete üyesini bulursun. Topladın mı, baktın mı, hayır?
16- Yine demiştim ki, var dediğin çeteyi kimin yönettiğini merak ediyorsan aynaya bak. Baktın mı? Hayır. O zaman çetenin reisini de göremezsin.