CHP Genel Başakanı Kemal Kılıçdaroğlu, dershanelere ihtiyaç kalmayacak şekilde eğitim sistemini yeniden düzenleyecekse CHP'nin hükümete destek vereceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan'a seslenerek, "Sen kimsin de dershaneleri kapatıyorsun? Aileler çocuklarını gönüllü olarak dershanelere göndermez. Okullarda yeteri kadar ders verilmez ise, çocuğu üniversiteyi nasıl kazanacak? Açık çağrı yapıyorum. Dershanelere ihtiyaç kalmayacak şekilde eğitim sistemini yeniden düzenleyecekseniz gelin CHP size destek verecektir" dedi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Osmaniye'den hükümete sert mesajlar gönderdi. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasıdan satır başları şöyle:
Kılıçdaroğlu, dershanelerin kapatılmasına ilişkin tartışmalara değinirken, çağdaş demokrasilerde başbakanın herhangi bir konuda karar vermeden önce işin uzmanlarına danıştığını, bu konunun uzmanlarının öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı, o konuda görev yapan sivil toplum kuruluşları olduğunu söyledi. CHP lideri, şöyle devam etti:
"Bizimki ne yapıyor? Akşam yatıyor, sabah kalkıyor; dershaneleri kapatıyor. Sen kimsin de dershaneleri kapatıyorsun? Aileler çocuklarını gönüllü olarak dershanelere göndermez. Okullarda yeteri kadar ders verilmez ise, çocuğu üniversiteyi nasıl kazanacak? Açık çağrı yapıyorum. Dershanelere ihtiyaç kalmayacak şekilde eğitim sistemini yeniden düzenleyecekseniz gelin CHP size destek verecektir. Bunu yapmıyorsun, 'Ben kapatacağım' diyorsun. Orada 50 bin öğretmen yaklaşık 100 bin kişi var. Bunlar işsiz kalacak, aileleri çoluğu- çocuğu yok mu? Biz mazlumdan yanayız. Mazlumun yanındayız, zalimin karşısındayız."
Daha sonra Salı Pazarı Yolu'na gelen Kılıçdaroğlu, burada toplanan yaklaşık 2 bin kişiye hitap etti. Osmaniye Belediye Başkan Adayı Haydar Aktürk'ü partililere tanıtıp, oy isteyen Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin Suriye politikasını eleştirdi. Başka ülkelerden getirilenlerin cebine para konulup, Suriye'ye savaşmaya gönderildiğini savunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Suriye'de kardeşini öldür' diyorlar. Sizin vicdanınız izin veriyor mu? Hem 'Müslüman'ım' diyorsun hem de Müslüman kanını akmasına için birilerinin eline silah vereceksin bunu kabul etmek mümkün değil. Yazık değil mi o insanlara? Konya'dan bir TIR dolusu havan mermisi gönderiyorlar. Uyuşturucu var diye ihbar ediliyor bakıyorlar ki silah var. Kim yapıyor bu silahları? Kim gönderiyor. Kim Müslüman kanının akmasına yol açıyor. Biz parlamento içinde ve dışında mücadele ediyoruz. Siz ne yapacaksınız? Sandıkta Türkiye'yi bu hale düşüren iktidardan Türkiye'yi el birliğiyle kurtaracağız. Bu coğrafyada barış ve huzur içinde yaşamak istiyoruz."
Çiftçi, esnaf, polisin sorunları olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Polis, 24 saat görev yapıyor. Polisten istirham ediyorum, iktidarın değil, halkın polisi olun. Onların özlük haklarının teslim edilmesi lazım. Onlar halkın güvenliğini sağlıyor. Dörtyol'da polise yapılan muameleyi unutmuş değilim. Dolayısıyla polis arkadaşlarımdan özellikle istirham ediyorum. Halkın polisi olusun halk sizi kucaklayacaktır. İktidarın polisi olmayın."
Kılıçdaroğlu, seçim otobüsüyle şehir turu attıarken koşarak otobüsün yanına gelen bir kişi elini uzattı. Kimliği öğrenilemeyen 50 yaşlarındaki bu kişi tokalaştığı Kılıçdaroğlu'nun elini bırakmadı. Korumalar, hareket halindeki otobüsle birlikte koşan bu kişiye müdahele ederek Kılıçdaroğlu'nun elini bırakmasını sağladı.