KILIÇDAROĞLU'NDAN ERDOĞAN'A: HESAPLAŞALIM ZONGULDAK (A.A)

-KILIÇDAROĞLU'NDAN ERDOĞAN'A: HESAPLAŞALIM ZONGULDAK (A.A) - 25.04.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''21. yüzyılda 2,5 aylık bir çocuk annesinin daha kucağındayken açlıktan ölürse bunun ayıbı kimin ayıbıdır. Bunun ayıbı, bu ülkeyi yönetenlere aittir. Bir de kalkmış diyorlar ki 'kişi başına gelir 10 bin dolara ulaştı' kişi başına gelir 10 bin dolara ulaştıysa nasıl oluyor da bu memlekette 2,5 aylık çocuk annesinin kucağında açlıktan ölüyor'' dedi.  Kılıçdaroğlu, partisince Zonguldak'taki işçi anıtı önündeki meydanda düzenlenen mitinge işçi baretiyle geldi. Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada alana gelenleri, ''merhaba alın terinin sahipleri, kara elmasın başkenti, emeğin başkenti'' sözleriyle selamladı.  12 Haziran seçimlerine az bir süre kaldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Hep beraber bileğimizin gücüyle, halkımızın desteğiyle AKP'ye dersini vereceğiz'' dedi. Alandakilerden söz alan Kılıçdaroğlu, kendisinin de üzerine düşen görevi yapacağı sözünü verdi.  AK Parti'nin 9 yıldır iktidarda olduğunu hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti: ''9 yıl az değil. Hadi 1-2 sene olsa 'daha yeni geldiler, durun bakalım' deriz. Ya 9 yıldır iktidardasınız. Zonguldak'ta işsizlik azaldı mı? Türkiye Taşkömürü Kurumu ayağa kalktı mı? Peki ne oldu Zonguldak'ta? Kan kaybetti Zonguldak. Eğer biz alın terine değer veriyorsak, emeğe değer veriyorsak, kul hakkı yiyenlere karşı mücadele etmeyi görev kabul ediyorsak, beraber mücadele edeceğiz. Hiç endişe etmeyin, az kaldı. İnşallah beraber olacağız, gücümüzü birleştireceğiz. Zonguldak bir ara bütün Karadeniz'e örnekti. Zonguldak'ta işçiler çalışır, alın teriyle çalışır, alın terinin karşılığını alırlardı. Zonguldak'ın esnafı da Zonguldaklı da memnundu. Şimdi sadece Zonguldak'ın işçisi değil esnafı da kan kaybediyor. Gelip size arada bir bir şeyler söylüyorlar; efendim 'Kilyos'ta otomobil fabrikası kurulacak'. Kuruldu mu otomobil fabrikası? Efendim 'Kilyos'ta şunu yapacağız' Ya önce sen Kilyos'ta bir şey yapacaksan adam gibi Kilyos'un yatağını düzelt bakalım. Ondan sonra Allah Kerim. Bunu yaptılar mı? Bunların bir adı var biliyorsunuz; 'aldatanlar ve kandıranlar partisidir' diyorlar. Milleti aldatıyorlar, milleti kandırıyorlar. Size sözüm var, ben bunların maskesini aşağı indireceğim. Millet, bunları tanıyacak.  Bunlar çıktılar, din iman edebiyatı yaptılar hatırlarsınız, sonra hepsi köşeyi döndü. Bir bakıyorsunuz millete gelince din iman, köşeyi dönünce ha babam. Bunlara izin verecek misiniz? İzin vermeyeceğiz. Biz herkesin inancına, kimliğine saygılız. Biz alın terine değer veririz, 'alın teri kutsaldır' diyoruz. Herkes çalışacak, herkes üretecek, herkes evine ekmek götürecek, çoluk çocuğu mutlu olacak, herkes huzur içinde yaşayacak. Bizim arzumuz bu. Biz ana hedef olarak şunu koyduk; bu memlekette, bu güzel coğrafyada ister Hakkari ister Edirne ister Zonguldak ister Adana İster Diyarbakır ister İzmir, her evde en az 600 lira asgari gelir olacak. Her eve para girecek, her evde huzur olacak. Çünkü bizim bir hedefimiz var, güzel bir hedefimiz var. Bizim amacımız bu güzel coğrafyada, 'bir kişi bile yatağa aç girmesin' diyoruz. Herkesin karnı doyacak kadar gelir yaratabiliriz, yarattığımız geliri hakça bölüşebiliriz. Biz 'yoksulluğu tarihe gömeceğiz' dedik. Ne yaptık; 'aile sigortasını geliştireceğiz' dedik.'' -''... GERİSİNİ SÖYLEMEYEYİM''- Aile sigortasıyla projeleri kapsamında, ailenin ilerleyen bir zamanda gelirsiz kalması haline onları da sigorta kapsamına alacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, 60 yaşında işten çıkarılan bir işçinin de emekliliğe kadar aile sigortası kapsamına alınabileceğini anlattı.  ''Bu ülkenin güzel insanları birilerine minnet duymayacak'' diyen Kılıçdaroğlu, herkesin geçinebileceğini, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine ''onu neden zamanında yapmadın'' dediğini hatırlattı. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: ''Bilgili bir adam olsa oturup cevabını vereceğim. Adamda bilgi yok. Cehalet kokuyor baştan sona. Neden cehalet kokuyor? Nesini düzelteceksiniz bunun. Parlamentoda yasa 1971'de çıkmış. Çıkan yasa, uluslararası sözleşmeyi onaylayan yasa. Yani yeni bir kanun değil. Yenilendi mi hayır. Sen 1971'de söz veren bir parlamentonun taahüdünü 9 yılda yapamadın. Ben daha iktidara gelmeden önce söz veriyorum 'aile sigortasını çıkaracağım' diye. Niye paniğe kapılıyorsun sen.  Efendim neymiş Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü yaptığım dönemi suçluyor. Beni suçluyor. Buradan Zonguldak'tan, işçi kentinden sana meydan okuyorum Recep Tayyip Erdoğan, sana meydan okuyorum; eğer sen yiğit adamsan, düzgün adamsan, adam gibi adamsan, delikanlı adamsan istediğin televizyon kanalına gel, seninle hesaplaşalım. Nasıl bir yıkacağım seni, göreceksin sen. Recep Tayyip Erdoğan açık konuşabilir mi? Ben de biliyorum çıkamaz. Çıkması için mangal gibi bir yürek olması lazım. Var mı o yürek onda. Meydan okuyorum.  Eğer bir toplu iğne ucu kadar yakınlarıma çıkar sağladığımı ispat edersen eyvallah. İspat edemezsen benim adımı yolsuzlukla anarsan a.. gerisini söylemeyeyim. Neden bu kadar söylüyorum. Arkadaşlar biz temiz siyaseti getirmek istiyoruz. Halka hesap veren siyaseti getirmek istiyoruz. Sen kalkmışsın projelere bir şey diyemiyorsun, kalkmışsın eski defterleri karıştırıyorsun. CHP'de şu vardı, CHP şunu yaptı. Sen kendine güveniyorsan gel oturalım adam gibi konuşalım, diyebilir ki benim bilgim, bilincim, kültürüm onun kadar yoktur. Sana söz veriyorum sen bütün Bakanlar Kurulu üyelerini getir. İstiyorsan senin gibi düşünen gazetecileri getirirsin Ama ben senin karşına yalnız çıkacağım bunun sözünü veriyorum ben.''  -ZONGULDAK ECEVİT'İN KENTİ- Zonguldak'ın aynı zamanda eski Başbakan Bülent Ecevit'in kenti olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, grevli toplu sözleşmeyi getiren Ecevit'in kenti olduğunu söyledi.  Kılıçdaroğlu, ''Şimdi eski defterleri karıştırıyorlar. Şu 'Ecevit ile ilgili ne söyleyebiliriz' diye. Neymiş, bir fotoğrafı bulmuşlar o fotoğrafı yayınlıyorlar. Allah aşkına bunun ahlakla bir ilgisi var mı? Müslümanlıkla bir ilgisi var mı? Bir de bunlar Müslüman geçiniyorlar. Ağrıma giden de o zaten'' diye konuştu.  Ecevit'i en iyi Zonguldaklıların bildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Afyon ekilemez dendiği zaman 'arkadaşlar benim köylüme afyon ekemezsin diyorsun ama bu ülkenin başbakanı benim, benim ülkemde köylü afyon ekecektir' deyip de afyon ektiren adam kim, Ecevit değil mi? Kıbrıs'a çıkamazsın dedikleri zaman, 'ben oradaki Türklerin de sahibiyim' diyen ilk adam kim, Ecevit. Daha başbakan olmadan önce Amerika'ya gidip icazet isteyen adam kim, Recep Tayyip Erdoğan değil mi? Efelenme Recep Tayyip Erdoğan, efeleneceksen adam gibi gel karşımda efelen. Kalktı dedi ki 'ben Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanıyım' dedi. Defalarca söyledi. Irak'ta binlerce kadına tecavüz edildi. O projenin eş başkanı kimdi? Sen, binlerce Müslüman kadına tecavüz ederken sesin çıkmayacak ve 'bu projenin eş başkanıyım' diyeceksin, sonra çıkacaksın milletin önüne oy isteyeceksin. İnsanda biraz utanma olur.'' -''MİLLET ZENGİN OLSUN, BİRİLERİ DEĞİL''- Özgürlüğü ve demokrasiyi istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, alın terine değer verdiklerini söyledi. Samsun'da 2,5 aylık Kübra'nın açlıktan öldüğü haberlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: ''Hangi tarihte 2011. 21. yüzyılda 2,5 aylık bir çocuk annesinin daha kucağındayken açlıktan ölürse bunun ayıbı kimin ayıbıdır. Bunun ayıbı, bu ülkeyi yönetenlere aittir. Bir de kalkmış diyorlar ki 'kişi başına gelir 10 bin dolara ulaştı' kişi başına gelir 10 bin dolara ulaştıysa nasıl oluyor da bu memlekette 2,5 aylık çocuk annesinin kucağında açlıktan ölüyor. Hiç utanmıyorlar mı bunlar. Çöpte kağıt toplayan bir çocuk, kamyonun altında kaldı ve vefat etti. Küçük bir çocuk çöpte kağıt topluyor. O çocuğun okulda olması lazım. O çocuk, keyfi için mi gider çöpte kağıt toplar. Demek ki aile durumu iyi değil. Biz ne diyoruz 'bu coğrafyada bir çocuk bile yatağa aç girmeyecek'. Onun için diyoruz 'aile sigortası getireceğiz' diye. Sadece çocuklar mı? Muğla'da bir gazimiz, açlıktan yatağında ölü bulundu.  Bunları söylerken, projeleri üretirken, bizim projelerimiz insan odaklı. İnsanı sevdiğimiz için, saygı duyduğumuz için, zenginlik millete dokunsun istiyoruz. Millet zengin olsun, birileri değil. Birileri köşeyi dönmesin. Köşeyi dönecekse Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün yurttaşları köşeyi dönsün.''